Bu nasıl bir kaza!?

Terör örgütünün AKP hükümetinin izlediği teslimiyetçi, pazarlıkçı ve tavizkar politikalarının sonucunda yeniden eski gücüne kavuşmasıyla birlikte başlattığı saldırıların hemen arkasından meydana gelen kazalarda birçok Mehmetçiğimiz şehit oldu. Takdir-i İlahi denildi geçildi. Kaçakçıların kazayla öldürülmesi karşısında ayağa kalkan ülkemin sözde aydınlarının gıkı çıkmadı. Kazaların sebepleri açıklanmadı. Ocaklara düşen ateş yürekleri yaktı ama, bu ülkeyi yönetenler tek kelime açıklama yapmadılar.
***
Şimdi bir kaza haberi daha aldık. Bu saklanacak gizlenecek, ambargo konulacak gibi değildi. Haberin duyulmasının hemen ardından vali televizyonlara çıkıp açıklama yaptı. "Abartılacak bir durum yok. Şu an için öyle abartıldığı kadar şehidimiz yok. Belki de hiç şehidimiz yok" gibi şeyler zırvaladı. Olayın üzerinden saatler geçmesine rağmen devletimizi yöneten AKP'lilerden bir Allah'ın kulu çıkıp da sağlıklı bir açıklama yapmadı. Gecenin ilerleyen saatlerinde olayın vahim sonuçları açıklandı. 25 Şehit!!!
***
Gazetelerin internet sayfalarını inceliyoruz. Cumhurbaşkanı ya da oğulları askerlik yapamayacak kadar yetersiz, ancak gemicikler çalıştıracak kadar kabiliyetli olan sayın Başbakanımızdan bir açıklama var mıdır diye bakındık durduk. Yok yok yok!!! Açıklama yapan bir kişi var. Orman ve Su işleri bakanı! Ne alaka!? Orman ve Su İşleri Bakanı askeri birlikte meydana gelen olayla ilgili açıklama yapıyor. "Provakasyon yok olay tamamen kazadır" diyor. Peki kaza nasıl olmuş!? Bakan Hazretleri açıklıyor: "Gece sayım yapılırken el bombalarından biri yere düşmüş ve patlamış. Bildiğimiz kadarıyla bu el bombalarının pimi var. Pim çekilmeden patlamaz. Hadi diyelim oldu ya pim düşüş esnasında yerinden çıktı. Bu bomba hemen patlamaz bir kaç saniye zaman tanır size. O zaman sürecinde bu bombayı düşüren askerler bombayı alıp dışarıya fırlatamadılar mı!?
***
Bir açıklamada Genelkurmay'dan yapıldı. Açıklamada patmanın sebebinin bilinmediği vurgulanıyor. Şimdi burada kime inanacak bu vatandaş. Kendisiyle uzaktan yakından alakası olmayan bir konuda açıklama yapan Orman ve Su İşleri Bakanı'na mı, yoksa bu konunun tamamen sorumlusu durumunda olan Genelkurmay'a mı!? Genelkurmay hükümetin bilgisi olmadan mı açıklama yapmıştır. Genelkurmay Başbakanlığa ya da Cumhurbaşkanlığına bu konuyla ilgili bilgi vermeden mi açıklama yapmıştır. Devletin en önemli kurumları arasındaki bağ bu kadar mı zayıflamıştır!?
***
Bugün tv ekranlarına bir askerimiz çıkartıldı. Olay anını anlatması için. Ancak olaydan pek haberi yok. Kendisi o an olay yerinden biraz uzakta yatsı namazı kılıyormuş. Arkadaşları ise, o saatte istif yapıyormuş. Acaba yeni gelen mühimmatı mı istifliyorlardı, yoksa resmi makamlarca açıklandığı gibi sayım mı yapılıyordu!?  Olayın içindeki asker ısrarla birkaç kez cephane istiflediklerini söylüyor. El bombalarının sayımını yapsalar istifliyorduk demezdi herhalde. Hemde birkaç kez "istifliyorduk" diyor yaralı askerimiz. Muhabir askerimize soruyor: "Provakasyon olabilir mi!?" Asker hemen cevaplıyor "Hayır olamaz! Orada biz cephane istifliyorduk. Ben namaz kılmaya gittiğimde mutlaka orada ters bir durum oldu!" Yani asker olamaz derken temennisini söylüyor aslında. Orada ne olduğunu o da bilmiyor. Yaşadığımız bunca olayın ardında bu askerimizin konuştukları da kafalarımızda soru işaretleri bırakıyor. Yok artık demeyin. Mehmetçiğimize Türk bayrağını indirten güç bunları da söyletir...
***
Allah sonumuzu hayır etsin. Onca şehit haberinin arasında sessiz sedasız gelişen bir olay daha var. Diyarbakır'da Shell firmasıyla birlikte bir çok yabancı firma Kayagazı için faaliyete geçmişler. Kayagazı da ne!? diye soranlara şu kadarını söyleyeyim dünyanın yeni enerji umudu. Doğu ve Güneydoğu bölgesinde 500 milyar varil petrole eşdeğer Kayagazı rezervi var. Bu konuyla ilgili geniş yazımızı bu akşam sizlerle paylaşmaya çalışacağım...