4 Aralık 2023 Pazartesi

ESVAK İstanbul Buluşmaları’nda teknoloji konuşuldu


Eskişehir Mezunları ve Eskişehir’den Yetişenler Vakfı (ESVAK) tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘’İstanbul Buluşmaları’’nın üçüncüsü 2 Aralık Cumartesi günü Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği’nde gerçekleştirildi. Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği’nin kurucularından, Eskişehir İTÜ Mezunları (EsİTÜM) Derneği Kurucu Başkanı ve Uzay Keşif Topluluğu (UKET) Genel sekreteri Saffet Erde Turan’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantı Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği’nin Ateş Ülker salonunda gerçekleşti. Vakıf üyeleri ve hemşehrilerimizin yoğun katılım sağladığı toplantıya Eskişehirli Yönetici ve İş Adamları Derneği Başkanı Orhan Barda, Eskişehirliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Orhan Aktepe, Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği Başkanı Selahattin Erdoğan ile ESVAK Merkez Mütevelli Heyeti Başkanı Sabahaddin Sarı da katıldılar.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan toplantının sunucusu İsmail Özgür Uzun ilk olarak ESVAK Genel Başkanı Sedat Rıfat Doyum’a söz verdi. Sedat Rıfat Doyum’um kısa selamlama konuşması sonrasında toplantıya katılan dernek ve vakıf başkanları da kısa birer selamla konuşması yaptı.


Geleneksel “İstanbul Buluşmaları’’nın Aralık ayı konuşmacısı Eskişehir İTÜ Mezunları (EsİTÜM) Derneği Kurucu Başkanı Saffet Erde TURAN konuşmasında Eskişehir’den yetişen ve yetişecek yeni neslin ülkemizin teknolojik gelişmelerine öncü, icracı karaktere sahip olması gerekliliğini vurguladı. Turan konuşmasına İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği tahsili sırasında 2014 yılında öğrenci arkadaşları ile kurduğu ve takım kaptanlığı görevini üstlendiği elektrikli araç projesi ile başladı. İstanbul Teknik Üniversitesi’ni Doğu Avrupa’nın elektrikli araç teknoloji merkezi yapma hedefiyle çıktıkları yolda ekibin bilimsel araştırma projelerini başarı ile tamamlayarak teslim etmesinden, ulusal ve uluslararası yarışmalarda elektrikli araç takımının yarışmalara kendi tasarımı özgün komponentleri içeren arabalar ile katılmasından, elektrikli araç teknolojisinin yüksek lisans ve doktora projeleri haline dönmesinden duyduğu gururu paylaşarak bir elektrikli aracın tasarımdan üretime geçirdiği süreci sunumunda detaylıca aktardı. Eskişehirli mühendis Turan, Kıbrıs barış harekatı döneminde ülkemizin maruz kaldığı ambargolar sonucu yerli savunma sanayii gerekliliğinin nasıl doğduğunu, aradan geçen 50 yıllık sürede günümüz savunma sanayiinin hangi noktaya geldiğini örnekler ile açıkladı. Turan; “Tarih tekerrürden ibarettir, geçmişten aldığımız derslerimize iyi çalışarak kendine yeten, özgün ürünlerini geliştiren ve dost ülkelere ihraç eden bir Türkiye’yi hep birlikte daha iyi noktalara taşımak için çalışacağız.” dedi. Turan, konuşmasında Eskişehir’in havacılık sektöründe yeri ve önemine de değindi. Saffet Erde TURAN konuşmasının kalanında özetle şu görüşlere yer verdi: 


“Genel sekterlik görevini yürüttüğüm Uzay Keşif Topluluğu ile birlikte güzide şehrimiz Eskişehirimiz'i havacılığın yanı sıra uzay için de uluslarası bir merkez haline getirmek için çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizin Uzay vizyonunu başarı ile devam ettirebilmesi için kritik öneme sahip konulardan bir tanesi olan uzay hukuku çalışmalarında Eskişehir’de bir birim kurulması, ulusal ve uluslararası çapta konferansların yapılması için çalışmalara başladık. Bu çalışmalarımızın çıktılarının Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK UZAY gibi kurumlarımızın ihtiyaçlarına yönelik olmasını arzuluyoruz. Mutluluk ve gururla belirtmeliyim ki uzay hukuku alanında nitelikli insan kaynağını da UKET bünyesinde kurduğumuz Uzay Hukuku komitesi ile yetiştirmekte, yetişmiş değerli hukukçularımı da ekibimize katmaktayız. Eskişehirli ve Eskişehirsporlu bir hemşehriniz olarak Eskişehirimizin havacılık ve uzay teknolojisinde uluslararası düzeyde bir merkez olması zaruri bir ihtiyaçtır. Bu husustaki çalışmalarımıza sizlerden destek beklemekteyiz.” Turan konuşmasını “İz izleyenlerden değil, iz bırakanlardan olacağız. Genç arkadaşlarımızın da bu hedef ile şehrimiz ve ülkemiz için var güçleri için çalışmasını istiyorum.” diyerek sonlandırdı.

23 Kasım 2023 Perşembe

Eskişehir ve Eskişehirspor derneklerinden Ankara Çıkarması


İstanbul ve Kocaeli'de faaliyet gösteren Eskişehir ve Eskişehirspor dernekleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Eskişehir Milletvekilleri ve Eskişehirli milletvekillerine hayırlı olsun ziyaretinde bulundular. Kuruluşunda son aşamaya gelinen Eskişehir ve Eskişehirspor Dernekleri Federasyonu (ESFED)'nu oluşturan Eskişehirli Yönetici ve İşadamları Derneği (ESYİAD), Eskişehirliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği (ESKÜYAD), Darıca Eskişehirliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği başkan ve yöneticileri milletvekillerimizle görüşüp hayırlı olsun dileklerini ilettiler.
***
ESFED heyeti TBMM'de Eskişehir AKPARTİ milletvekilleri, İdris Nebi HATİPOĞLU, Ayşen GÜRCAN CHP Milletvekilleri Utku ÇAKIRÖZER, Jale Nur SÜLLÜ, ve İbrahim ARSLAN ile görüştüler. AKPARTİ Milletvekili Fatih Dönmez Eskişehir'de olduğu için görüşemeyen ESFED heyeti ayrıca MHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ve İYİ PARTİ İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir ile de görüştü. Heyet son olarak da Büyük Birlik Partisi lideri hemşehrimiz Mustafa Destici'yi de ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerini ilettiler.
***
Ziyaret ile alakalı bir açıklama yapan ESYİAD Başkanı Orhan Barda yeni yasama döneminde TBMM çatısı altında Eskişehir'i temsil eden milletvekillerimize hayırlı olsun dileklerini iletmek için böyle bir program yaptıklarını vurgulayarak şunları söyledi:
''İstanbul ve Kocaeli'de faaliyet gösteren derneklerimizle başlattığımız federasyon çalışmalarında son aşamaya geldik. Yaptığımız bir dizi toplantı neticesinde Eskişehir ve Eskişehirspor Dernekler Federasyonu'nu kurma kararı aldığımız derneklerimizle birlikte TBMM'ye giderek tüm vekillerimizi ziyaret ettik ve kendilerine tebriklerimizi ilettik. Bununla birlikte Eskişehir'in sorunlarını da en yetkili makamlara iletme imkanı bulduk. Sivil Toplum Kuruluşları ve milletvekillerimizin gayretleri ile Eskişehir'in sorunlarının en kısa zamanda çözüleceğinden eminiz.''
***
AKPARTİ Eskişehir Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu'nun Eskişehirspor ile ilgili son derece önemli ve değerli projeleri olduğunu da belirten Orhan Barda ''Sayın Hatipoğlu hepimizin bildiği gibi bizlerle aynı sevdanın yolcusu. Eskişehirspor'a olan bağlılığını hepimiz biliyoruz. Umut ediyoruz ki, bu sevda ile sayın Hatipoğlu, Eskişehirspor'u yeniden layık olduğu yerlere çıkaracaktır.''

6 Kasım 2023 Pazartesi

ESVAK İstanbul Buluşmaları Kasım ayı konuğu Süleyman Soyer


Eskişehir Mezunları ve Eskişehir’den Yetişenler Vakfı (ESVAK) tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘’İstanbul Buluşmaları’’nın  ikincisi 4 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirildi. Uzay Keşif Topluluğu  Derneği Başkanı Süleyman Soyer'in konuşmacı olarak katıldığı toplantı Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği’nin Ateş Ülker salonunda gerçekleşti. Vakıf üyeleri ve hemşehrilerimizin katıldığı toplantıya Eskişehirli Yönetici ve İş Adamları Derneği Başkanı Orhan Barda, Eskişehirliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Orhan Aktepe, Eskişehir İTÜ Mezunları Derneği Kurucu Başkanı Saffet Erde Turan, Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği Başkanı Selahattin Erdoğan ile Esvak Merkez Mütevelli Heyeti Başkanı Sabahaddin Sarı da katıldılar.

***

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan toplantının sunucusu İsmail Özgür Uzun ilk olarak ESVAK Genel Başkanı Sedat Rıfat Doyum’a söz verdi. Sedat Rıfat Doyum’um kısa selamlama konuşması sonrasında toplantıya katılan dernek ve vakıf başkanları da kısa birer selamla konuşması yaptı.

***

Geleneksel ‘’İstanbul Buluşmaları’’nın Kasım ayı konuşmacısı Uzay Keşif Topluluğu Derneği (UKET) Başkanı Süleyman Soyer, ‘’Ülkemizin uzay çalışmalarına destek olmak ve askeri havacılık konusunda ülkemizin başkenti olarak tabir edebileceğimiz kentimiz Eskişehir’in uzay çalışmalarında da öncü olması için elimizden geleni yapacağız’’ dedi.

***


Eskişehirli bilim insanı Süleyman Soyer konuşmasında özetle şu görüşlere yer verdi: ‘’UKET Derneği olarak 2 yıllık bir geçmişimiz olmasına rağmen ülkemizde çok önemli uzay çalışmaları yaptık. Uluslararası yarışmalar, uzay hukuku çalışmaları, uygulamalı uzay eğitimleri, söyleşiler, seminerler gibi pek çok çalışmayı 2 yıllık kısa bir zamanda gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu çalışmalarımızdan en önemlisi de Türkiye Uzay Ajansı, TÜBİTAK UZAY, İTÜ, ODTÜ gibi ülkemizin uzay alanında öncü kurumlarının desteği ile iki yıldır UKET Derneği'nin düzenlediği Uluslararası  Anadolu Gezegen Gezgini Yarışması’dır. Bu yarışmayla 2030'lu yıllarda ülkemizin Ay'a göndereceği keşif aracının temelleri atılmaktadır.  Şunu büyük bir mutluluk ve gururla belirtmeliyim ki, bu alanda nitelikli insan kaynağı yetiştirilmektedir.’’

***


Ülkemizde halk arasında çok yaygın olarak kullanılan ‘’Ay sonunu zor getiriyoruz, aya mı çıkacağız?’’ sözünün yıllarca ülkemizin uzay çalışmalarında önünü tıkayan bir algı oluşturduğunu söyleyen Süleyman Soyer,  ‘’Artık halkımız arasında çok yaygın olan bu düşünce yıkılmalı ve gençlerimizin uzay konusuna daha çok ilgi göstermesi sağlanmalıdır. Gelişmiş ülkeler uzayda egemenlik mücadelesi verirken biz gençlerimizi bu tür söylemlerle uzay gerçeğinden uzaklaştırmamalıyız. Gelecek uzaydadır, vatan ve millet sevgisi artık uzaya kadar uzanmalıdır.’’ Dedi ve sözlerini şöyle tamamladı.  ‘’Bir Eskişehir'li olarak Askeri Havacılığın Başkenti olan Eskişehirimiz’in uzay çalışmalarına destek vererek görgü bilgi ve alt yapısıyla ülkemizin uzay başkenti de olması gerekmektedir. Biz UKETDER olarak bu konuda elimizden geleni yapacağız. Şehrimizin yatırımcı ve yöneticilerinden de bu konuda destek olmalarını bekliyoruz.’’  

29 Ekim 2023 Pazar

Kutlu bir mirastır şehadet....


Cumhuriyetimizin 100. yılı arefesinde Eskişehir'de bir toplantıya katıldım.
Eskişehir Mezunları ve Eskişehir'den Yetişenler Vakfı (ESVAK) Eskişehir Şube Başkanlığı tarafından tertip edilen toplantıda sayıları giderek azalan 68 kuşağı Ülkücü büyüklerimiz ve aynı dönemin Ülkücü şehitlerinin aziz anıları ile duygu dolu saatler geçirmek nasip oldu bizlere de.
***
Yüzbinlerce şehidimizin kanlarıyla süslenmiş Anadolu topraklarında kurulan son Türk devleti Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını coşkuyla kutladığımız böylesi anlamlı ve duygu yüklü bir günde Ülkücü şehitlerimizin aziz hatıralarını yad etmek için bir araya gelen dava büyüklerimizin arasında yer bulabilmek bizler için paha biçilmez bir lütuf oldu.
***
Toplantının açılışı şehitlerimiz ve Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunarak yapıldı. Hepimiz coşkuyla İstiklal Marşımızı okuduk ve ardından tüm şehitlerimiz ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aziz ruhları için Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Kutsal kitabımızın ayetleri ruhumuza dokunurken yapılan slayt gösterisinde şehitler geçidi vardı. Kutlu bir dava uğruna canlarını vermekten geri durmayan kahramanlar. Her türlü dünyevi varlıklarını şehadete feda eden, vatan için, bayrak için, namus için tüm kutsal değerler için feda eden isimleri altın harflerle tarihin tozlu sayfalarına yazılan kahramanlar geçidini izlerken gönül dünyamız alt üst oldu.
***
İşte Eskişehir'deki Ülkücü Hareket'in şehitler kervanı:

YILMAZ KESKİNDEMİRCİ
İSMAİL İKİZ
MEHMET KIYAK
OSMAN GÜÇLÜ
BİLAL AKBEL
ŞERAFETTİN KARCI
HALİS ÖZTÜRK
YAŞAR KANMAZ
YUNUS ŞAHAN
LEVENT GÜLPINARLI
CENGİZ MASIR
FARUK FERAH
GÜN SAZAK
NİHAT AKSU
MUSA TAŞ
MUSTAFA KARACAOĞLU
MEHMET ÖZDAL
SÜRAP ŞAHAP ESEN
NURETTİN YILDIZ
NAHİT BULUT ***

Kur'an-ı Kerim'in ruhumuzu okşayan kutsallığı ve şehadetin gönüllerimizi titreten yüceliği bir aradaydı. Zaman zaman gözlerimiz doldu, zaman zaman göğsümüz kabardı. Anadolu'da Türk varlığının bekası için Çanakkale'de şehit düşen Kınalı Kuzular'ın saf saf cepheye koşuşlarını izler gibiydik. Yavrularını vatana kurban etmek için kınaladıkları saçları, şehadet şerbetinin cennet kokusunu da alıp, esen rüzgarlarla Anadolu'nun her karış toprağını dolaştığı gibi ruhlarımızın ta derinliklerinde dolaşıyordu o anlarda. *** Şehit arkadaşlarının anılarını kutsal bir görev ile yaşatmak isteyen ESVAK kurucuları gururluydu. ESVAK'ın üniversite öğrenimlerini sürdürebilmeleri için burs verdiği öğrenci kardeşlerimiz de bizimle aynı duyguları yaşıyor, paylaşıyordu. Üniversite öğrenimlerini tamamlayamadan canlarını vatan için feda eden şehitlerimizin geçit töreni defalarca gözlerimizi nurlandırırken onların anısını yaşatmak için mücadeleye katılan bu öğrenci kardeşlerimizin gözlerindeki ışık 9 Işık gibi parlıyordu. *** Eskişehir'in şehitleri bir bir perdeye yansırken ESVAK'ın sıradan bir vakıf kuruluşu olmadığını iyice anladım. Üniversite öğrenimlerini tamamlayamadan şehit düşen dava erlerinin bıraktığı bayrağı genç öğrenci kardeşlerimiz devralıyor ve nice mezunlar yetiştirerek vatan hizmetine ömürlerini adıyorlar. Bu vakfı kuran insanlar da alelade insanlar değiller. Böylesi kutsal bir davaya adanmış bu insanlar en az Eskişehir'in şehitleri kadar saygıyla ve minnetle anılması gereken insanlardır. *** Böylesine yüce bir vazife ile hayatlarını kutlu bir davaya adayan tüm ESVAK kurucu ve yöneticilerini kutluyorum, şükranlarımı sunuyorum. Ahirete göçen büyüklerimi de saygı ve rahmetle anıyorum. Şunu herkes bilmelidir ki, ESVAK nesiller boyu yaşamalı ve kutlu bir davanın temelleri üzerine kurulan bu yapı asla ve asla kişisel çıkarlar ve menfaatlere alet edilmelidir. Bugüne kadar tertemiz bir geçmişle buralara getirilen ESVAK bundan böyle de aynı ilkeler doğrultusunda sonsuza kadar yaşatımalıdır...

8 Ekim 2023 Pazar

ESVAK ''İSTANBUL BULUŞMALARI'' EKİM TOPLANTISI


Merkezi Ankara'da bulunan Eskişehir Mezunları ve Eskişehir'den Yetişenler Vakfı (ESVAK), İstanbul'daki faaliyetlerine devam ediyor. ''İstanbul Buluşmaları'' adı altında yapılması planlanan toplantıların ilki Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği (BKŞDER) lokalinde yapıldı. Konuşmacı olarak Kıyı Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Eskişehirli Yönetici ve İşadamları Derneği (ESYİAD) Başkanı Orhan Barda'nın katıldığı toplantıya Ak Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Özlem Yalçın, Eskişehirli işinsanı Kerem Apaydın, Eskişehirliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği (ESKÜYAD) başkanı Orhan Aktepe ve BKŞDER Başkanı Selahattin Erdoğan da konuk olarak katıldılar. 



İstanbul Buluşmaları'nın ilk toplantısının açılış konuşmasını yapan ESVAK Genel Başkanı Sedat Doyum, katılımcılara teşekkür ederek ''İstanbul'da her ayın ilk Cumartesi günü yapmayı planladığımız bu toplantılar ile Eskişehirliler ve Eskişehir'den mezun olup, Eskişehir'den yetişenleri bir araya getirmeyi, genç kardeşlerimizin daha iyi bir eğitim dönemi geçirerek, ülkemizin yarınlarının daha aydınlık olmasına'' katkıda bulunmak olduğunu vurguladı.

Çok sayıda Eskişehirli hemşehrimizin katıldığı toplantıda konuşmasına ''İstanbul'da son derece anlamlı bir buluşma programı tertip ederek bizleri bir araya getiren ESVAK ve bu toplantılara ev sahipliği yapacak olan BKŞDER'e teşekkür ederim. Ümit ediyorum ki bu toplantılar kesintisiz devam edecek ve oldukça faydalı gelişmeler olacak'' sözleriyle başlayan Orhan Barda konuşmasında özetle şunları söyledi:

''İstanbul gibi bir çok ülkenin nüfusundan daha fazla bir nüfusa sahip olan İstanbul'da Eskişehirliler olarak biraraya gelebilmek ve sosyal faaliyetlerin içinde olmak çok zor. Özellikle İstanbul'a en az göç veren illerden birine mensup olan Eskişehirliler olarak İstanbul'un pek çok ilçesine ve semtine dağılmış durumdayız. hal böyle olunca da dernekler kurulması ve devam ettirilmesi zorlaşıyor. Buna rağmen İstanbul'da şu an faal olarak çalışan 3 derneğimiz bulunuyor. Zaman zaman bir araya geliyor ve yeni çalışmalar yapmak için çabalıyoruz. İlk hedefimiz de Darıca ve Gebze'deki derneklerimizin de katılımları ile Eskişehir ve Eskişehirspor Dernekleri Federasyonu adı altında bu derneklerimizi bir araya getirmek. Bunun için çalışmalarımız son aşamaya gelmiş durumda. Bunun dışında başkanlığını yürüttüğüm ESYİAD'ın yıllardır proje aşamasında tuttuğu ''Odunpazarı Evi''ni de İstanbul'da yapmak ve tüm STK'larımızı bu çatı altında toplama fikrimizi de yakın zamanda mutlaka gerçekleştireceğiz.''

Orhan Barda'nın konuşmasından sonra Özlem Yalçın, Sedat Doyum, Orhan Aktepe, Selahattin Erdoğan ve Kerem Apaydın da kısa birer konuşma yaparak düşüncelerini paylaştılar.

10 Eylül 2023 Pazar

ESKİŞEHİRSPOR İÇİN OLMAK YA DA OLMAMAK SEZONU


Mister Hoşcan marifetiyle başlayan düşüş serüvenimiz en alt seviyeye kadar geldi. Bundan sonrası yok oluş sürecine girer. Yani bir diğer deyişle bu sezon Eskişehirspor için olmak ya da olmamak sezonu olacak. Böylesi hızlı bir düşüş süreci yaşamış olmamıza rağmen bir çok kent takımı gibi kapımıza kilit asılmadı, yönetimsiz kalmadık, Eskişehirspor gerçek sahipleri olan taraftarlarımız yönetim oluşturarak varolma mücadelemizi başarıyla sürdürdüler.

***
20 Yıl önce Hacıbaba çay bahçesinde Altes tribün grubunun lideri olarak sohbet ettiğim bıyıkları yeni terlemiş bir delikanlı olan Erkan Koca bugün kulübümüzün başkanlık görevini üstlenmiş ve ekibiyle birlikte bu varoluş mücadelesine devam ediyor. Yine Eskişehirspor'un gerçek sahipleri olan taraftarlarımızı temsilen Eskişehirspor Taraftarlar Birliği başkanı sevgili Murat Diri de bizleri temsilen bu mücadeleye yönetimle birlikte çalışarak destek veriyor.
***
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki kulüp başkanlığı her şeyden evvel ekonomik güç ister.
Hele ki geçmiş dönemlerdeki yönetimler tarafından borç batağına itilmiş ve kaderine terkedilmiş bir Eskişehirspor'un hem başkanı hem de yönetimi ekonomik olarak çok güçlü olmalı.
Fakat yine hepimiz çok iyi biliyoruz ki, ekonomik olarak güçlü olan hiç bir Eskişehirli bu göreve talip olmadı. Bazı isimlere taraftar yoğun baskı yaptı yine de talip olan çıkmadı.
Eski başkanlar, eski yöneticiler talip olmadı.
Siyasetçiler, tesislere baklava tepsisi taşımaktan, maçlarda kaşkol sallamaktan öteye gitmedi.
Durum böyle olunca da taraftar liderleri ''ESKİŞEHİRSPOR YAŞAYACAK!'' diyerek göreve talip oldu.

***
Yeniden ümitlendiğimiz Göztepe vakası sonrasında oluşan ve taraftar ağırlıklı olan yönetimler dönemin4e baktığımız vakit belki sportif anlamda çok büyük başarılar göremedik fakat Eskişehirspor'un yaşaması adına çok büyük bir başarı elde edilmiştir. Kulübümüzün sırtına yüklenen borç yükü kur farkı dışında yükselmemiş, kur farkına rağmen azaltılmış belki de bizim gibi olan kulüpler arasında en ödenebilir durumda tutulan borç miktarı bizim borcumuz olmuş. Taraftarın kulübe üyeliği üzerindeki kota uygulaması kaldırılmış, kulüp kongre salonlarına alınmayan taraftar yeri geldi kulübün divan başkanlığını yaptı, yerine geldi kulüp başkanlığını yaptı. Artık Eskişehirspor kulübü birilerinin rantiye alanı olmaktan çıktı, gerçek Eskişehirspor'luların yönettiği bir kulüp haline geldi.

***
Şimdi yepyeni bir döneme başlayacağız.
Olmak ya da olmamak...
1965'ten bu yana bozuk düzene karşı verdiğimiz mücadele bugün bir kez daha yeniden başlıyor.
Ve bu mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için şu an ihtiyacımız olan tek şey bütün kentin birlik ve beraberlik içinde bu mücadeleye destek olmasıdır.
Birbirimize karşı olan dargınlıklarımızı küskünlüklerimizi bir yana bırakarak, ihanet boyutuna varmayan hatalarımızı birbirimizi kırmadan dökmeden bizzat dile getirerek, eleştirilerimizi yerin dibine sokma amacıyla değil de yapıcı olmak amacıyla dile getirerek bu birlik ve beraberlik iklimini bizler yaratabiliriz.
***
Tıpkı 1965'te olduğu gibi.
Bir seferberlik ruhu ile.
Bir imece ruhu ile biz bu yükün altından kalkarız.
Eskişehirspor'u gerçekten sevenler, birbirlerini de Eskişehirspor'u sever gibi severse Eskişehirspor yeniden Bizans dükalığının korkulu rüyası olmaya devam edecektir. 
Şahsi hesaplaşmalarımızı kulüp üzerinden sürdürürsek, fitne kazanını kaynatan ateşin karşısında erirsek, fitne kazanının başındaki kepçecilerin lakırdılarına boyun eğersek, Eskişehirspor'u kendi ellerimizle tarihin tozlu sayfalarına gömeriz.
***
Ben Selahattin Erdoğan...
1972 yılından bu yana Eskişehirspor'a Eskişehirspor'a aşığım.
Eskişehirspor için döktüğüm ilk gözyaşımı anımsıyorum.
Lise çağlarındaydım.
Eskişehirspor olaylı BJK maçından sonra ilk kez 2. lige düşmüş ve İstanbul Vefa Stadı'nda maçı vardı.
Eskişehirspor maça çıkarken bir rüzgar esti ve toprak sahadan kalkan toz bulutu oyuncularımızın üzerine çullandı.
O an gözümden yaşlar akıverdi.
Türkiye'nin en iyi çim sahalarından birine sahip olan Eskişehirspor şimdi toz toprak içinde maç yapıyordu. Öylesine zoruma gitmişti ki, hıçkıra hıçkıra ağlamıştım.
***
Gelin bu büyük sevdayı öldürmeyelim.
Türk futbolunun yaşayan efsanesini kendi ellerimizle yok etmeyelim.
Aziz Bolel'in, Yalçın Kılıçoğlu'nun ve daha nicelerinin kemiklerini sızlatmayalım.
Onların bizlere bıraktığı bu kutlu mirasa sahip çıkalım.
Ölümcül hastalığın pençesinde yaşam mücadelesi verirken bile tek düşüncesi Eskişehirspor olan merhum Necdet Yıldırım'ın, mezar taşına ESKİŞEHİRSPOR yazdıran merhum Abdullah Gegiç'in kemiklerini sızlatmayalım.
Aldığı astronomik transfer tekliflerini elinin tersiyle itip sadece Eskişehirspor forması giyen İsmail Arca'nın 17 yıl boyunca şerefle taşıdığı formayı layık olduğu yere taşıyalım. İsimlerini tek tek saymakla bitiremeyeceğim efsane futbolcularımızın, Eskişehirspor'u ANADOLU YILDIZI ünvanıyla taçlandıran futbolcularımızın emeklerine ihanet etmeyelim. 
***
Eskişehirli olmayan, Eskişehir ile uzaktan yakından bir bağı olmadan Eskişehirspor'a aşk ile bağlanan binlerce Eskişehirspor sevdalısı olarak bütün Eskişehir halkına sesleniyorum.
ANADOLU YILDIZI'nı söndürmeyin!
Hayat ışığımızı karartmayın!
Şampiyonluk hayallerimizi yıkmayın!
Çalınan şampiyonluklarımızın intikamının alınacağı umutlarımızı bitirmeyin!
Bir olalım Birlik olalım, sevelim sevilelim, Eskişehirspor'u tahtına oturtmadan ölmeyelim!

2 Ağustos 2023 Çarşamba

Bir baba ne zaman ölür ki!?


Bu sabah da metroya bindim.
Tıpkı 1 yıl önce olduğu gibi.
Bir iş yetiştirmenin telaşı ile, alel acele hareket etmek üzere olan trenin kapısından atıverdim kendimi.
Aciliyeti olan işi yetiştirmiş olmanın rahatlığına, trene son anda yetişmiş olmanın rahatlığı da eklenmişti ki, telefonum çaldı.
İşte o an her şey değişti.
Elim ayağım, dolaştı.
Panikledim.
Kalbimin çırpınışları hızlandı.
***
1 Yıl önce yine bir metro seyahatim esnasında yine telefonum çalmıştı.
''Amca dedem ölmüş'' deyiverdi telefonda ağlayan yeğenim Elif.
Ne diyeceğimi bilememiştim.
- Dur bi dakika kızım, yanlıştır o kim dedi sana bunu
Diyebildim.
Olacak iş değildi. Mutlaka bir yanlışlık vardı.
Bir insanın babası nasıl ölebilir ki?
Telefon kapandı.
O an ne yapılmalıydı ki!?
***
Etrafıma bakındım.
Benden başka kimsenin babası ölmemişti herhalde.
Ya da birilerinin de babası öldü de benim gibi miydiler.
Yani kabullenmiyor, inanmıyor, şaka falan mı sanıyorlardı?
Bir insanın metrodayken babası ölürse ne yapardı ki?
Nasıl davranırdı?
''Metroda babanız ölürse'' başlıklı bir uyarı levhası var mıydı acaba trenin duvarlarında?
Hepsini geçtim bir insanın babası nasıl ölür ki?
Babalar ölümsüz değil miydi?
***
Trenden nasıl indim, metronun yürüyen merdivenlerinden hangi haleti ruhiye ile çıktım yeryüzüne bilemiyorum.
Anımsamıyorum.
Metro girişinde kalakalmışım.
Genç bir adamın omzuma dokunduğunu hissettim.
''Abi iyi misiniz!?'
Cevap veremedim.
Omzumdan salladı genç.
''Abi gel şuraya otur bi dakka''
Oracıkta bir kaldırıma oturttu beni. Sonra bir su içirdi.
''Abi noldu? İyi misin?''
- Babam öldü! diyemedim.
- İyiyim kardeşim, sağ ol.
Dedim teşekkür ettim. Bir şişe daha açtı delikanlı ''Abi yüzünü bi yıka iyi gelir sıcaktan oldu herhalde'' dedi.
Sonradan anladım ki, bu delikanlı sıcak havada yoldan geçen araçlara suı satanlardan biriydi.
Delikanlı iyi olduğumu görünce yine işinin başına gitti.
***

Bugün de öyle oldu.
Aradan tam 1 yıl geçmişken yine metroda yine telefonum çaldı.
Ve ben babamın ölüm haberini aldığım 1 yıl öncesinde hissetmediğim korku ve panikle telefona bakamadım bile.
***
Son dönemlerinde eskisi kadar diri olmasa da öyle yataklık olacak bir hastalığı da yoktu babamın.
Hiç ölmeyecek gibiydi sanki, yani ölümsüzdü babam.
Hep aklımda öyle kaldı.
Hayatı boyunca helal kazanç peşinde koşturan babam hep böyle ölmek için dua ederdi.
''Allahım, el ayak muhtaç etmeden, yataklık etmeden al emanetini''
Duaları kabul oldu.
Ölürken bile dimdik ayaktaydı.
***
Aradan 1 yıl geçmesine rağmen alışabilmiş değilim babamın öldüğüne.
Ona dair korkularım, çekincelerim ve özlemlerim hep olduğu yerde duruyor.
Ömrümüzün çoğunu birbirimizden uzakta, gurbet kıvamında yaşadığımız içindir belki, halen babamın köyde kozalak sepeti yaptığı düşüncesi beynimden uzaklaşmadı.
Uzaklaşacağını da sanmıyorum.
Babamla bir baba evlat ilişkisine dair yaşayamadığımız çokça şey var.
Hep özlemini çektiğimiz duygularımız, düşüncelerimiz, birbirimize söyleyemediğimiz güzel sözlerimiz hep zihnimin merkezinde duruyor.
***
Resmi kayıtlara göre 87 yıllık ömrünü helal rızık peşinde geçiren babam bir kere olsun namerde muhtaç olmadan göçüp gitti. Fakat sadece gitti. Uzak bir yere gitti. Telefonu da çekmiyor.
Ömrüm boyunca özlediğim elleriyle saçlarımı okşadığı o son anı hep yaşıyorum.
Köyden İstanbul'a dönme vaktimiz geldiğinde, yerinden kalktı ve ilk defa iki eliyle başımı tutup, saçlarımı okşadı.
''Oğlum kendine dikkat et, çocuklarına iyi bak.'' deyip yanaklarımdan öptü ve sarıldı.
Hiç böyle sarılmamıştı.
Sanki uzun bir hasretin sonu gibi sarılmıştı.
Hem saçlarımı okşadı hem de sırtımı sıvazladı.
Bu hal bir kavuşmanın neticesi miydi, yoksa bir veda mıydı anlayamamıştım.
***

Bir veda olmadığını bu 1 yıl içinde anladım.
Babamın dünya sürgünü bitmiş, özgürlüğüne kavuşuyordu.
Babam da bunu aylar öncesinden hissetmişti.
Ölmeden birkaç gün öncesinde eşime ''Eeeee kızım ben de yolun sonuna geldim galiba'' demiş.
Hani bu tür şeyler ölüm döşeğinde ya da ölümcül hastalığın pençesinde olanlardan duyulur da babamın hiç öyle bir hali yoktu.
Son anında bile ayaktaydı.
***
Babamın gidişi üzerinden 1 yıl geçti ve ben bu 1 yıllık süre içinde anladım ki, babam ancak ben ölünce ölecek.
Yani evlat ölmeden baba ölmüyormuş.
Evlat yaşadıkça baba da onula birlikte hep yaşıyormuş.
Mekanın cennet olsun babam.
Belki bu fani dünyada birilerinin dediği gibi ''Bir baltaya sap olup'', hep kendime yontamadım ama senin gibi helal rızık peşinde koştum, koşacağım. Her daim senin gibi en büyük korkum evlatlarıma ve eşime haram lokma yedirmek olacak.
Aslında ne kadar zengin olduğumun cenazemde anlaşılması için yaşayacağım son nefesime kadar.
Tıpkı senin gibi.
Bir insanın ne kadar zengin olduğunu ancak cenazesinde anlarız.
Cenazesinde ne kadar çok insan varsa, ne kadar çok insan ''İYİ BİLİRDİK!'' diye haykırırsa tabutun başında ve ne kadar çok insan dünya imtihanı sonunda ''Hakkımız helal olsun'' diye seslenirse göklere işte o kadar zengindir bu dünyadan göçen insan.
***
Bizlere en büyük gururu da işte o son yolculuğuna giderken yaşattın babam.
O çok sevdiğin köyünde en kalabalık cenaze namazı kılındı.
Kaymakamlar, belediye başkanları, komutanlar, amirler, memurlar ve çevre köylerden, uzak diyarlardan senin için koşup gelenleri gördük ve senin evladın olmaktan bir kere daha gurur duyduk.
Teşekkür ederim babam...
Bizleri alın terinle büyüttüğün için,
Bana helal rızkın en güzel örneği olduğun için,
Arkanda bizlere miras olarak bıraktığın bütün güzelliklerin için teşekkür ederim.
Ve helal rızkın nişanesi olan o mübarek ellerinle saçlarımı okşadığın için teşekkür ederim babam.
Mekanın cennet olsun babam.
***
Merhum babam Hasan Erdoğan ve tüm ölmüşlerimizin ruhları için El-Fatiha!


6 Temmuz 2023 Perşembe

Eskişehirspor Davası Ölmez!


Adı Osman Özdemir.
Yaşı 11.
Eskişehir'de doğdu, Eskişehir'de büyüdü.
En büyük sevdası, daha doğru tanımlamayla çocukluk aşkı Eskişehirspor.
Eskişehirspor'u öylesine sevmiş ki; en büyük hayali İstanbul sokaklarında Eskişehirspor forması ile gezmek olmuş.
İşte aşkların en güzeli budur.
Eskişehirspor forması ile İstanbul'da gezmek.
Anlayana...
***
Osman kardeşimiz Eskişehirspor'a aşk ile bağlanmış, tutkuyla sevmiş.
Neden?
Osman 11 yaşında.
Eskişehirspor'a dair yaşadıkları hepimizin malumu.
11 Yıllık ömrü boyunca Osman kardeşimin yaşadığı gol sevinci sayısı bile bir futbol takımını sevmeye yetmez ki!
11 Yılda yaşadığımız galibiyet sayısı bile yetmez bir futbol takımına aşk ile bağlanmaya.
Eskişehir'de doğan, Eskişehir'de büyüyen, Eskişehir'de doyan ve Eskişehirspor'un nice başarılarını yaşayan fakat yüreğine Eskişehirspor sevgisini sığdıramayan nice insana ders verir gibi, şamar vurur gibi Eskişehirspor'a sevdalanmış Osman Özdemir.
Ve bunun sırrı Osman'ın en büyük hayalinde gizli:
İstanbul caddelerinde Eskişehirspor forması ile gezmek!..
***

11 Yıllık ömrünü Yüksek Eskişehirsporluluk Bilinci ile taçlandıran Osman kardeşim, en büyük hayalini gerçekleştirmek için dayısı Ufuk Özek ile birlikte İstanbul'a geldi.
Tabii ki İstanbul'da ilk durağı Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği oldu.
Anadolu yakasından Taksim'e gelene kadar formasıyla gelen Osman'ın bu kısa yolculukta yaşadığı gurur yüzüne yansımıştı.
Kadıköy'den gelene kadar yolda onu Eskişehirspor forması ile görenlerin ''Vay ESES'' demeleri, ''Es Es Es Ki Ki Ki Eski Eski Es'' çekmeleri ve nihayetinde İstiklal Caddesi girişinde bir işyeri sahibinin yanına kadar gelerek, Eskişehirspor'a övgü dolu sözler etmesi Osman Özdemir kardeşimi mutlulukların en büyüğü ile tanıştırmıştı.
Evet her zaman dediğimiz gibi;
''Hiç bir şampiyonluk, hiçbir kupa bizi Eskişehirspor'a aşık olmak kadar mutlu edemez''
***
11 Yaşındaki Osman Özdemir kardeşim, hiç bir sportif başarıya tanık olmadan bir futbol takımının sevenlerine yaşatabileceği en büyük üzüntüleri, en büyük hayal kırıklıklarını yaşadı.
En nihayetinde çocuklu aşkı olan Eskişehirspor amatör kümeye düştü.
Osman yaşı itibariyle belki de Eskişehirspor'un geçmişteki başarılarından bile haberdar değil.
Fakat tüm bunlara rağmen aşk ile sevmiş Eskişehirspor'u.
Öylesine sevmiş ki, o kutlu forma ile İstanbul sokaklarında dolaşmanın gururunu yaşamak için hep hayaller kurmuş.
Ve bu hayalini gerçekleştirmek için dayısı Ufuk Özek, Osman'ı İstanbul'a getirmiş.
Osman'ın bu hayali çok önemlidir.
1965 Ruhu'nun günümüzdeki yansımasıdır Osman kardeşimizin bu hayali.
Futbol'da Eskişehirspor Devrimi tanımlamasının en net açıklamasıdır.
***

Eskişehirspor yapılan yönetimsel hatalar ve ihanetlerle bugün amatör statüde mücadele etmek zorunda bırakıldı.
Türkiye'nin en sevilen futbol kulübü olan Eskişehirspor'un bu duruma düşmesine seyirci kalanlara, susanlara, görmeyenlere tokat gibi bir cevaptır 11 yaşındaki Osman Özdemir kardeşimizin İstanbul sokaklarında Eskişehirspor forması ile dolaşma hayali...
Eskişehirspor, Eskişehir'in en büyük, en tanınmış markasıdır.
Türkiye'nin en ücra köşesinde bile ''Eskişehir'' adı geçtiği anda size ilk yanıt ''Hey gidi ESES'' olur.
Böylesine büyük ve tanınmış bir markayı 11 Yaşındaki Osman Özdemir kadar bile sevemeyenler utansın.
***
Başta Eskişehirspor yönetimi olmak üzere bizler bir avuç Eskişehirspor sevdalısı olarak, Eskişehirspor'u yaşatmak için, Yeniden Büyük Eskişehirspor ülkümüzü zafere ulaştırmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Ve bu büyük mücadelemizde 11 yaşındaki Osman Özdemir kardeşimizin yüreğinde beslediği bu büyük sevda bizim en büyük güç kaynağımız olacak.
Osman o güzel kalbinde, tertemiz duygularıyla Eskişehirspor'u tutkuyla sevmeye devam ettiği sürece bu davadan vazgeçmeyeceğiz.
***

11 Yaşındaki Osman Özdemir evladımız İstanbul'da fotoğraf çektirirken her pozunda 1965 Ruhu ile ortaya çıkan futboldaki başkaldırış hareketinin bir temsilcisi olarak formamızdaki şanlı armamızı gösteriyor objektife. Aslında Osman o armayı bakan körlere gösteriyor, 1965'te İstanbul dükalığını yıkışımızı anımsatıyor hepimize.
Teşekkürler sevgili Osman kardeşim.
Bizlere hayallerinle güç verdiğin için, görmeyen gözlere seslendiğin için, Eskişehirspor'un büyüklüğünü tüm Eskişehirlilere anımsattığın için teşekkürler canım kardeşim...

5 Mayıs 2023 Cuma

EBULFEZ ELÇİBEY'İN damadı ve Sancaktarı Aqil Semedbeyli'den Bülent Maşaoğlu'nun destek!..


Aqil Semedbeyli...
Azerbaycan Türklüğü'nün efsane lideri muhterem Ebulfez Elçibey'in damadı.
Hayatını Türklük mücadelesine adamış olan büyük dava adamı Elçibey'in damadı ve Sancaktarı Aqil Semedbeyli bugünlerde Eskişehir caddelerinde, sokaklarında, köylerinde dava arkadaşı Bülent Maşaoğlu'na destek vermek için gece gündüz demeden dolaşıyor.
***
MHP Eskişehir 1. sıra milletvekili adayı olan Bülent Maşaoğlu ile Ebulfez Elçibey'in damadı ve Sancaktarı Aqil Semedbeyli'nin dostlukları üniversite yıllarında başladı. Türk'ün Turan Ülküsü bu 2 kardeş ülkeden olan bu iki genci İstanbul'da buluşturdu. Her ikisi de gurbette bir yandan memleket ve aile hasreti içindeyken, bir yandan da Türk Milliyetçiliği davası için Turan illerinde verilen mücadelenin içinde oldular.
***
İstanbul'da başlayan bu dostluk yıllar içinde kadim bir dostluk haline dönüştü. Bülent Maşaoğlu'nun Türk Dünyası ile ilgili araştırmaları ve çalışmaları Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan gibi Türk Cumhuriyetleri ile Balkan Türkleri, Kırım ve Irak Türkmenleri tarafından büyük bir ilgiyle takip edildi. Türk'ün Turan Ülküsü davasına hizmet edebilmek amacıyla bir çok derneğin kuruluşunda yer aldı, bir çok derneğin de yönetiminde görev aldı Bülent Maşaoğlu.
***

Bülent Maşaoğlu bugün Milliyetçi Hareket Partisi'nin 28. Dçnem Eskişehir milletvekili adayı olarak çalışmalarını sürdürüyor ve kadim dostu Aqil Semedbeyli de haftalardır onunla birlikte bu çalışmalara destek olmak için Eskişehir'de bulunuyor.
''Bülent Maşaoğlu, Türk Dünyası ve Türkiye için önemli bir dava adamıdır'' diyen Aqil Semedbeyli, Bülent Maşaoğlu'nu anlatırken şunları söyledi: ''Bülent Maşaoğlu ile gençlik yıllarımıza dayanan bir dostluğumuz var. Bülent Maşaoğlu'ndan öğrendiğimiz ilk şey Es Es ES Ki Ki Ki ESKİ ESKİ  ES sloganı oldu. Bize hep Eskişehirspor'dan bahseder, Eskişehirspor anılarını anlatırdı. Bugün bile Azerbaycan'da Bülent Maşaoğlu yüzünden Eskişehirspor forması giyen, Eskişehirspor atkısı takan ve Eskişehirspor'un maçlarını takip eden bir çok arkadaşımız var''
***
Aqil Semedbeyli bu anılarını anlatırken özellikle Es Es Es Ki Ki Ki ESKİ ESKİ ES tezahüratı sırasında yumruğunu sıkarak bunu söylemesi dikkatlerden kaçmıyor. 
Bülent Maşaoğlu'nun seçilmesi halinde TBMM'de Eskişehir ve Eskişehirspor için çok faydalı hizmetler yapacağından kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini vurgulayan Aqil Semedbeyli son olarak şunları söyledi: ''Bülent Maşaoğlu gençlik yıllarından bu yana Türk Milliyetçiliği davası için çok önemli hizmetlerde bulundu, çok önemli çalışmalar yaptı. Bugün sayın Maşaoğlu'nun çalışmalrına destek olmak için Irak Türkmenleri'nden, Balkan Türkleri'ndan, Kırım'dan, Özbekistan'dan, Türkmenistan'dan, Azerbaycan'dan, Kırgızistan'dan heyetler geliyorsa Eskişehir halkı da Bülent Maşaoğlu'na destek olmaktan kaçınmamalıdır. Bülent Maşaoğlu seçildiği takdirde Türklük şuurunun Türk'ün yüce meclisine yansıması olacaktır. Türk Dünyası'nın heyecanla beklediği bu seçimlerde ben, merhum liderimiz Ebulfez Elçibey'in bir evladı olarak, Elçibey ailesinin bir ferdi olarak tüm Türk Dünyası adına Bülent Maşaoğlu'na kefilim. Ulu Atamız Mustafa Kemal Atatürk'ün övgüsüne mazhar olan Eskişehir halkı, Atatürk gibi Türk Milliyetçiliği fikriyatına mensup olan evlatları Bülent Maşaoğlu'na destek olacaktır, bundan eminim.''
***
Bülent Maşaoğlu içimizden biri.
Dişiyle tırnağıyla alın teriyle verilmiş bir mücadelenin neticesinde ''Siyasette iyi adamlar çoğalmalı'' düşüncesiyle MHP'den milletvekili adayı oldu. Şu sebepten bu sebepten demiyorum. Bir tek sebep söylüyorum Bülent Maşaoğlu'na oy vermeniz için: Bülent Maşaoğlu İYİ ADAMDIR. İyiliği seven, iyi olmayı insani bir vazife olarak görenleri seven her insan evladından Bülent Maşaoğlu için bir oy istiyoruz. Aqil Semedbeyli başkanımızın Elçibey ailesi ve Türk Dünyası adına verdiği kefalet sözünü ben de tüm kalbimle veriyorum. Eğer iyilik her yerde hakim olsun diyorsanız Bülent Maşaoğlu'na ailenizden 1 oy ayırın.
***
Kimine ''Güzel konuşuyor adam!''
Kimine ''Parası var bu adam yapar''
Kimine ''Adam siyaseti biliyor''
Kimine ''Olacaksa bizden olsun''
Ya da farklı sebeplerden oy veriyor olabilirsiniz.
Hangi partiye gönül vermiş olursanız olun, hangi yaşam tarzını tercih ederseniz edin, Bülent Maşaoğlu'na da ''İYİ ADAM'' olduğu için oy verin...


18 Nisan 2023 Salı

BÜLENT MAŞAOĞLU İLE ''BENİM OYUM ESKİŞEHİRSPOR'A''


2018 Yılıydı...
Ekim ayının ortaları...
Eskişehirspor'un makus talihi hepimizi kahretmeye devam ediyordu.
Şehrin bütün dinamik güçleri Eskişehirspor'a sırtını dönmüş, adım adım yok oluşa doğru gitmemizi izliyorlardı.
En çok da Eskişehir'in ''seçilmişleri''ne kızgındık.
Bizim seçtiğimiz belediye başkanları, milletvekilleri Eskişehirspor'un içinde bulunduğu zor durum karşısında adeta 3 maymunu oynuyorlardı.
***
Siyasetçilerin Eskişehirspor'a karşı olan ilgisizliğini protesto etmek maksadıyla tüm Eskişehirspor sevdalılarının ortak kararıyla ''BENİM OYUM ESKİŞEHİRSPOR'A'' adıyla bir kampanya başlattık.
Kampanyayı halkımıza duyurmak ve tepkimizi siyasetçiler üzerinde daha etkili kılmak maksadıyla yaptığımız görsel çalışmaları afiş ve çıkartma şeklinde bastırdık. Bu malzemeleri Eskişehir'e göndermek üzere derneğimize getirdik.
Derneğimizin kurucular kurulu üyesi ve muhasibi sevgili Bülent Maşaoğlu da o gün dernekteydi.
Bu kampanya üzerine epeyce bir sohbet ettik.
***
Kampanyanın beklediğimiz etkiyi yaratmayacağı konusunda mutabık olsak da yapılmasının çok faydalı olacağı düşüncesinde de birleşiyorduk.
Sohbetin sonlarına doğru Bülent Maşaoğlu'na ''Gardaşım bu protesto eylemi ya da kampanyasının etkili olması için uzun zaman çalışmamız lazım'' dedim.
Bülent Maşaoğlu da ''Çalışmasına çalışalım da ağabey, ne yapabiliriz ki?'' dedi.
O an ona anlattıklarımı burada sizlere tekrar edeyim:
Keşke Eskişehirspor seçime girebilse de oyumuzu versek!
Fakat bu mümkün değil.
Ne var ki, içimizden birileri yani, sen, ben ya da falanca arkadaş, herhangi bir partiden aday olsa işte o zaman biz de Eskişehirspor'a oy atmış oluruz...
***

Bülent Maşaoğlu; ''İyi de ağabey kim aday olacak ki içimizden biri. Çok büyük masraflar yapmak gerekiyor. Bir de bize bırakmazlar ki milletvekilliğini falan'' dedi umutsuzca.
Bülent Maşaoğlu bu sözleri sarfederken ben kafamdaki ''Kim?'' sorusunun cevabını karşımda görmüştüm bile.
''Adayımız Bülent Maşaoğlu'' dedim...
Şakayla karışık o gün başlattığımız BENİM OYUM ESKİŞEHİRSPOR'A kampanyası için somut bir adım atmış olmanın mutluluğu içinde günü tamamladım.
***
O günden sonra bu konuyu kendime vazife ettim.
Eskişehirspor için yapılacak öncelikli işlerim arasında artık bir Eskişehirspor sevdalısı milletvekili seçilmesi işi de vardı.
Bülent Maşaoğlu ile bu konuyu yine ara ara konuştuk.
Ona bile farkettirmeden Bülent Maşaoğlu'nu bugünkü noktaya sürüklemeye başlamıştım.
Çok çalıştık, çok mücadele ettik, maddi manevi zorluklara rağmen bugün Eskişehirspor sevdalılarının önüne Eskişehirspor sevdalısı bir kardeşimizi yani Bülent Maşaoğlu'nu ''BENİM OYUM ESKİŞEHİRSPOR'A'' kampanyasının somut bir karşılığı olarak çıkardık.
***
Yaklaşık 15 yıldır Eskişehirspor kongre üyesi olan,
İstanbul'da Eskişehirspor'un sancaktarlığını yapan Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği'nin kurucularından,
Bir dönem Eskişehirspor yöneticiliği yapan,
Yıllarca gurbette yaşamış olmasına rağmen yüreğinde Eskişehirspor sevdasından başka renk olmayan bir Eskişehirspor sevdalısıdır Bülent Maşaoğlu.
Fabrikaları bulunan bir iş insanı ya da hayatını siyasete borçlu olan bir politikacı da değil.
Ekmeğini taştan çıkaran bir girişimci,
Bir çok dernek ve vakıfta kurucu ya da yönetici olarak görev yapmış bir cemiyet insanı,
Türk Dünyası ile ilgili araştırmaları sayesinde hemen hemen tüm Türk Cumhuriyetleri'nde tanınan, sevilen ve bir çok ödül alan bir araştırmacı,
Ve iyi bir aile babasıdır Sivrihisarlı Bülent Maşaoğlu...
***

Bu yazıyı yazmak zorunda kaldım çünkü beni çok iyi tanımayan bazı Eskişehirspor sevdalısı gönüldaşım, beni siyaset yapmakla itham etmeye başlamıştı.
Evet, siyaset yapıyorum fakat ben; 2018 yılında başlattığımız BENİM OYUM ESKİŞEHİRSPOR'A kampanyasının siyasetini yapıyorum.
Bu kampanyayı desteklemek için kendimce somut bir adım attım ve derneğimizin bir üyesi olan Bülent Maşaoğlu'nun aday olmasında en büyük etkenlerden biri olarak bugün siz değerli Eskişehirspor sevdalılarının huzuruna çıktık birlikte.
Sizler de benim kefaletime güveniyorsanız ''BENİM OYUM ESKİŞEHİRSPOR'A'' diyerek içiniz rahat bir şekilde, milletvekili oy pusulasında Bülent Maşaoğlu'na oy atabilirsiniz.
***
Umudum odur ki gelecek seçimlerde diğer partilerden de birer Eskişehirspor sevdalısı gönüldaşımız seçilebilecek yerlerden aday olurlar ve hep birlikte onlara da destek oluruz...
2000'li yılların başında ettiğimiz yemini yineliyor ve tüm Eskişehirspor sevdalılarını saygıyla selamlıyorum...

SENİ TAHTINA OTURTMADAN ÖLMEK BİZE HARAM OLSUN ESESİM!..

7 Nisan 2023 Cuma

Eskişehir ve Eskişehirsporlu'nun Milletvekili Adayı BÜLENT MAŞAOĞLU


 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak 28. Dönem Milletvekilliği seçimleri için partilerin kesin aday listeleri açıklanmaya başladı. Eskişehir adaylarını açıklayan ilk parti MHP oldu. MHP'nin liste başı ismi özellikle Eskişehirspor camiasının yakından tanıdığı ve Eskişehirspor sevdası çok iyi bilinen Bülent Maşaoğlu oldu.
***
Mehmet Şimşek döneminde Eskişehirspor yöneticiliği de yapan Bülent Maşaoğlu Sivrihisar doğumlu olmakla birlikte yaşamını İstanbul'da sürdürmekteydi. İstanbul'da faaliyet gösteren Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği'nin kurucular kurulu üyesi olan Maşaoğlu halen bu derneğin Muhasip Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de sürdürmektedir. İstanbul'un göbeğinde Eskişehirspor bayrağını 6 yıldır dalgalandıran Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği'nin son yıllarda Eskişehirspor'un yaşaması adına verdiği çalışmalarda önemli katkısı olan Bülent Maşaoğlu adaylığının açıklanması sonrasında yaptığı açıklamada, ''İstanbul'da derneğimiz bünyesinde verdiğimiz mücadeleyi TBMM çatısı altında sürdürmek için kutlu bir yola girdik'' diyerek şunları söyledi:

''Yıllardır edindiğimiz Yüksek Eskişehirsporluluk Bilinci çerçevesinde Yeniden Büyük Eskişehirspor davamızın zafere ulaşması için BKŞ Derneği bünyesinde elimizden gelen gayreti gösterdik ve tüm Eskişehirspor camiası ile birlikte büyük bir mücadele sergiledik. Eskişehir'de taraftarlarımızın verdiği mücadeleye gurbetten destek olmaya çalıştık. Yaşasın Eskişehirspor sloganı etrafında birleştiğimiz tüm gönüldaşlarımızla verdiğimiz bu mücadeleyi TBMM çatısı altında da sürdürmek için zorlu bir yola girdik. Allah'ın izniyle bu yolun sonunda Eskişehirspor'u layık olduğu yerlere getirmek en büyük hedefimizdir.''
***
1974 yılında Sivrihisar ilçemizde, Sivrihisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde bulunan merhum Canip Maşaoğlu ve Rahime Maşaoğlu'nun evladı olarak dünyaya gelen Bülent Maşaoğlu evli ve iki kız çocuğu babasıdır.
***
İlk ve orta öğrenimini Sivrihisar'da tamamlayan Maşaoğlu, lise öğrenimini Ankara'da Adalet Meslek Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Adalet Meslek Yüksek Okulu mezunu olan Bülent Maşaoğlu halen İstanbul Rumeli Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Ekonomi dalında tezli yüksek lisansına devam etmektedir.
***
Eskişehir'in sorunlarını yakınen bilen Bülent Maşaoğlu, bu sorunları bizzat yaşayan ve sonuçlarına katlanan bir Eskişehirli olarak bu sorunların çözümü için TBMM çatısı altında var gücüyle çalışacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'' Her ne kadar öğrenim hayatımız ve iş hayatımız dolayısıyla hayatımızın büyük bir bölümü gurbette geçse de gurbette yaşam mücadelesi veren her hemşehrim gibi Eskişehir'den hiç bir zaman kopmadık. Baba ocağımızdan uzakta yaşasak da uzakta kalmamız mümkün değildir. Eskişehir'in ve tüm ilçelerimizin sorunları hakkında bilgi sahibiyim ve bu sorunlarla alakalı bilgi toplamaya devam ediyorum. Sorunları hep birlikte çözeceğiz ve Eskişehir'imizi tüm ilçeleriyle birlikte gıpta edilen bir kent haline getirmeye çalışacağız.''
***
İş hayatına İstanbul'da başlayan Bülent Maşaoğlu 17 yıl boyunca uluslararası bir şirketin Mali İşler Müdürlüğü görevini başarıyla sürdür. 3 yıl önce kurduğu LAÇİN adlı şirkette ticari yaşamına devam eden Maşaoğlu ayrıca kendisine ait olan Kırklareli - İğneada'da da bir butik otel işletmeciliği yapıyor.
***
Siyasi yaşamı lise yıllarında başlayan Bülent Maşaoğlu, yatılı olarak okuduğu Ankara Adalet Meslek Lisesi'nde Ülkü Ocakları okul başkanlığı yaptı. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okurken Atatürk Öğrenci Yurdu'nda yurt başkanlığı ve fakülte başkanlığı görevlerinde bulundu. Daha sonra Gaziosmanpaşa Ülkü Ocakları'nda bölge başkan yardımcılığı yapan Maşaoğlu, başarılı çalışmaları neticesinde İstanbul Ülkü Ocakları bünyesinde Türk Dünyası'ndan sprumlu il başkan yardımcılığı görevine getirildi. 2017 - 2021 yılları arasında MHP İstanbul İl Başkanlığı'nda Türk Dünyası'ndan sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevini yürüten hemşehrimiz Bülent Maşaoğlu 2021 yılından bu bu yana MHP Merkez Yönetim Kurulu üyeliği görevini sürdürmektedir.
***
İş ve siyasi yaşamı dışında sosyal yaşamında da oldukça başarılı olan Bülent Maşaoğlu, URAL Eğitim, Kültür ve Stratejik Araştırmalar Derneği'nin kurucusu ve halen başkanıdır. Boğazın Kırmızı Şimşekleri Derneği'nin de kurucular kurulunda yer alan hemşehrimiz halen bu derneği yönetim kadrosunda Muhasip olarak görev yapmaktadır. Eskişehirspor kongre delegesi olan Bülent Maşaoğlu Mehmet Şimşek'in başkanlığı döneminde Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. Türk Dünyası ile yakın ilişkileri olan Bülent Maşaoğlu aynı zamanda Türk Dünyası Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyesi, Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği'nin kurucular kurulu üyesi ve halen Denetleme Kurulu üyesi, Türkiye - Azerbaycan Strateji ve Ekonomi Kulübü Derneği kurucular kurulu üyesi ve Türk Sosyoloji Derneği'nin de kurucu yönetim kurulu üyesidir.