28 Ağustos 2018 Salı

SİNAN ÖREN ve İMZA VERMEYEN FUTBOLCULARIMIZA ÇAĞRIDIR!

Sinan Ören...
Değerli kardeşim;
Seni maçlar dışında ne gördüm ne de tanırım.
Seninle alakalı bildiğim tek şey rahmetli Sinan Alaağaç'ın yeğeni olduğundur. Ve sırf bu yüzden seni sevdim, takdir ettim ve her ESES sevdalısına ''İşte bu çocuk adamın hasıdır. Dayısının adını almış ve bu adı en iyi şekilde üzerinde taşımak için çalışmış, çabalamış ve bir zamanlar dayısını gururla taşıdığı o kutlu formayı terletiyor'' diye övgüyle anlatmışımdır...
***
Biz seni Sinan Alağaç'ı sevdiğimiz gibi sevdik.
Eminim ki, sen de bizleri rahmetlinin sevdiği gibi seviyorsundur.
Davanda, meselende kesinlikle haklısın.
Birilerine kızgınlığın, kırgınlığın da vardır.
Fakat bu kulüp onların değil...
Bu kulüp bu armayı AŞK ile sevenlerindir.
***
Bak kardeşim;
Ben 53 yaşındayım.
7 Yaşımdan bu yana Eskişehirspor'â AŞK ile bağlıyım.
Eskişehirspor için yazılmış şiirlerimin yer aldığı 2 tane şiir kitabım yayınlandı.
Ve ben ESKİŞEHİRLİ DEĞİLİM.
Eskişehir'de karnım doymadı.
Eskişehir'de ekmek yemedim, su içmedim...
Fakat yolda yürürken bile bir Necdet Yıldırım ağabeyim, bir Sinan Alağaç, bir Aziz Bolel aklıma gelse gözlerimden yaşlar akıverir.
Eskişehirspor'a bir gönlümü verdim, bir de gözyaşlarımı...
***
Şu satırları yazarken bile yüreğim sızlıyor be kardeşim...
İlk küme düştüğümüz BJK maçı sonrasında elinde transistörlü radyosuyla maçı dinleyen ve Eskişehirspor'un küme düştüğünü anlayan BJK taraftarının ''Ulan olur mu be! ESES küme düşer mi!? Şampiyon olmasanız kıyamet mi kopardı şerefsizler!?'' diye ağlaması halen gözlerimi yaşartır.
Eskişehirspor'u insanlar böyle sevdi.
Ve sadece bizler değil; diğer takımların taraftarları da şu an bir güzel haber bekliyorlar...
***
Sen imza vermezsen, arkadaşların imza vermezlerse sadece bu takım küme düşmeyecek Sinan kardeşim...
Yürekler yanacak...
Gözlerden yaşlar akacak...
Yumruklar sıkılacak ama çaresizlik içinde o yumruklar sadece sıkıldığıyla kalacak...
Etmeyin be Sinan kardeşim...
Yüreğimizi yakmayın...
Dualarımızı alın...
Binlerce onbinlerce dua sizi bekliyor...
***
Dua nedir bilir misiniz?
Sevdalı yüreklerin duaları nasıl makbul dualardır bilir misiniz?
Elinizi vicdanınıza koyun ve bizim için; Şu sevdalı yürekler için verin şu imzaları be kardeşim... Eskişehirspor'dan alacağı olan hiç bir futbolcumuz bu alacaklarını 1 yıl daha ertelediği için aç kalmaz, açıkta kalmaz. Ama şundan emin olun; Yüreklerinde yaşattıkları Eskişehirspor sevdası ile ceplerindeki son kuruşa kadar otobüs ve bilet parasını karşılayarak bir deplasmanı bir tek simidi bölüşerek geçiren tribün çocuklarının dünyaları yıkılır siz bu imzaları vermezseniz. Bugüne kadar direndiniz. Haklı davanızda sonuna kadar direnmeye hakkınız var... Fakat bu imzaları verseniz de vermeseniz de bu alacaklarınızı 1 yıl içinde zaten alamayacaksınız. Gelin bu kez de bizim için erteleyin şu alacaklarınızı. Her iki durumda da paralarınızı alamayacaksınız. Ancak imza verip, alacaklarınızın ertelenmesini sağlayarak, Eskişehirspor'un içine düştüğü darboğazdan çıkmasını sağlarsanız ONBİNLERCE SEVDALI YÜREĞİN DUASINI alacaksınız!
***
YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!
YAŞASIN YENİDEN BÜYÜK ESKİŞEHİRSPOR MÜCADELEMİZ!

27 Ağustos 2018 Pazartesi

YENİLMEZ, ''BİZİM ÇOCUKLAR!''

Bazen rakamlar önemsizdir.
5 de olsa, 0 da olsa, hiçbir ehemmiyeti olmaz rakamların.
Bütün rakamlara karşı, AŞK kazanır.
Bütün hesaplara karşı SEVDA kazanır.
Bütün şerefsizliklere karşı ONUR kazanır.
Rakamlar neyi gösterirse göstersin, sevdalı yüreklerin onur mücadelesinde AŞK her zaman kazanır.
Tıpkı ''Bizim Çocuklar'' gibi...
Biri 15'inde bir ''Kınalı Kuzu'' diğeri 20'sinde bir ''Mehmetçik'' misali çıkmışlarsa sahaya ve bir kentin onur mücadelesini veriyorlarsa, orada sonucu rakamlar tayin etmez...
Yürekteki AŞK hep galip gelir bu mücadelenin sonunda...
***
Eskişehir kenti 1965'te Lider Aziz Bolel önderliğinde başlattığı onur mücadelesini bu sezon yine kendi çocuklarıyla yeniden veriyor.
Bir kentin bütün yükü sırtına omuzlayıp, sahaya çıkmak öyle basit bir iş değil arkadaş!
15 Yaşında bir çocuk!
Diğeri 17'sinde!
Bir başkası 18'inde ve 20'sinde...
Çocuklar...
Bizim Çocuklar...
Eskişehir'i düşman işgalinden koruyan, kurtaran çocukların çocukların ''Bizim Çocuklar''...
Giresun deplasmanından sonra Gençlerbirliği deplasmanında da tüm Eskişehirspor sevdalılarının onur mücadelesini verip sahadan bir kere daha zaferle ayrılan çocuklar...
Tek tek alınlarından öpülecek çocuklar...
''Bizim Çocuklar...
***
Skor tabelası 5-0'ı gösterse de tribünlerde ve ekran başında onların bu onur mücadelesine destek veren on binlerce sevdalı yüreğin üzülmediği bir yenilginin ifadesiydi bu 5-0'lık fotoğraf...
Maçın büyük bölümünde rakibine baskı kuran, hızlı kontraataklar yapan, sahanın her yerine koşan, derli toplu bir oyun düzenini hiç bozmayan bir takım oluşmuş durumda.
Giresun maçındaki dağınıklık ve heyecan Balıkesirspor ve Gençlerbirliği maçlarında ortadan kalkmış görünüyor. Her hafta biraz daha olgunlaşan ve gelişen bir oyun sergiliyor ''Bizim Çocuklar''
İnsanın ''Şu lisanslar çıkmasa da lig sonuna kadar bu çocuklar oynasa'' diyesi geliyor zaman zaman...
Biraz şans biraz da hakemler adaletli olsalar her şey çok daha iyi olacak...
***
MHK DİKKAT! BU ÇOCUKLARIN HAKKI ÖDENMEZ!
Üç maç ve üç kırmızı kart.
Çok kolay çıkan kırmızı kartlar.
Türkiye'de bir çok maçta bu kartların çıkması mümkün olmaz.
Fakat ''Vur abalıya'' misali üç maçta da hakemler bu çocuklar lehine hiç bir insiyatif kullanmadan ve hiç tereddüt etmeden çok kolay ve acımasızca çıkardılar kırmızı kartlarını.
Efendiler, sizin çıkardığınız o kartlar aslında Türk futbolunun geleceğine gösterilmiş kırmızı kartlardır.
Türk futbolunda yıldız oyuncu yetişmemesinin önündeki en büyük engel sorumsuzca gösterilen bu kırmızı kartlardır.
Yaş ortalaması 33-35 olan tecrübeli takımlara karşı sahaya çıkan ve yaş ortalaması 18-19 olan bir takıma resmen kıyım yapılıyor.
Gencecik çocukların onur mücadelesi hakemler tarafından yok sayılıyor.
''Kaşar'' olarak tabir ettiğimiz rakip oyuncuların hemen hemen her ikili mücadelede kendilerini yere bırakması ne kadar ''ayıp'' ise hakemlerin bunu yutması ve 3 maçta 3 kırmızı kart göstermesi de o kadar büyük ayıptır.
MHK'yı uyarıyoruz.
Bu çocukların hakkı ödenmez!
Bu çocukların hakkını yiyenlere sessiz kalınması, seyirci kalınması asla affedilemez!
MHK vebal altındadır!
***
VE TRİBÜNDEKİ ''BİZİM ÇOCUKLAR''
Ve tribünlerde yazılan EN GÜZEL AŞK HİKAYESİ...
Hani demiştik ya;
Türkiye'de bir takım tutulur, bir de Eskişehirspor'a aşık olunur...
İşte 26 Ağustos 2018 Pazar günü Ankara'da bir kere daha bu sözümüzün boş lakırdı olmadığını bütün Türkiye gördü.
Ne 1-0
Ne 2-0
Ne 3-0
Ne 4-0
Ne de 5-0 bu aşkı yenemedi.
Hiç bir rakam bir aşkın haykırışını susturamadı!
Rakamlar bir kere daha AŞK'a mağlup oldu!
Yine biz kazandık!
1965'ten bu yana olduğu gibi yine biz; Eskişehirspor Sevdalıları olarak kazandık.
Aşkımızı haykırdık hiç susmadan.
Sahada ''Bizim Çocuklar'', tribünde ''Bizim Çocuklar''
Aşkımızı haykırdık.
Ve soranlara dedik ki;
''Ne güzel yenildik be abi!''
''Sevinmek için sevmeyen'' bütün ESES aşıklarına selam olsun...
***
VE YENİLENLER!
Biz tribünde,
Bizim Çocuklar sahada yenilmedik, yenilmediler...
Ama yenilenler çoktu!
Merhum kurucu başkanımız, Eskişehirspor sevdalılarının unutulmaz ''Lider''i  Aziz BOLEL'den bu yana Eskişehirspor'un kuruluş felsefesini anlamayan;
Finlandiya'dan İspanya'ya, Bulgaristan'dan İskoçya'ya, Amerika'dan Afrika'ya kadar nam salan ve büyük sempati toplayan Eskişehirspor'u;
Anadolu'nun her kentinden sevdalı yüreklerde parlayan ve ANADOLU YILDIZI ünvanını alan Eskişehirspor'u sıradan bir kent takımı haline getiren, yapılan seri yanlışlarla bugünkü borç batağının içine atan yöneticilerin alayı yenildiler Ankara'da...
Eskişehir'in en büyük markası olan Eskişehirspor'u yok sayan seçilmiş ve atanmışların alayı yenildi...
Eskişehir'de doğan ve Eskişehir'de doyan, ancak Eskişehir'in en büyük değeri olan Eskişehirspor'u görmezden gelen, yok sayan işadamlarının alayı bir kere daha hezimete uğradılar Ankara'da...
***
AYIP GENÇLERBİRLİĞİ TARAFTARININ, ALKIŞLAR JAILTON'un...
Giresun'da olduğu gibi, Ankara'da da sahadaki iyi yürekli çocuklara karşı kötü tezahürat yapan Gençlerbirliği taraftarına söylenecek sözümüz yok!
Eşer utanma duygularını henüz kaybetmedilerse bu gencecik çocuklara karşı yaptıkları o utanç verici tezahüratlarını bir kere de tv'den izleyip utansınlar!
Futbol taraftarlığı bu değildir!
Takımı 3 maçta 3 galibiyet almış bir taraftar topluluğu ve bomboş tribünler...
Bundan utanmayanlar, Eskişehirspor aleyhine küfürlü tezahürat yaparak ezikliklerini örtmeye mi çalıştılar!?
Buna karşılık 3 maçta 1 beraberlik 2 mağlubiyet alan Eskişehirspor'un deplasman tribünleri hınca hınç dolu. Bir o kadar daha yer verilse yine dolardı.
İşte futbol taraftarlığı budur!
Aşk ile sevmek budur!
Maç bitene kadar skor tabelsindaki rakamlar ne olursa olsun sadece takımına destek veren ESES sevdalılarından birazcık olsun edep ve tribün dersi alın!
Tüm bu olumsuzluklara rağmen yaşanan güzellikler vardı.
Maç sonunda Gençlerbirliği oyuncusu Jailton'un ESES tribünleri önüne kadar gelip, eğilerek o sevdalı yürekleri selamlaması spor programlarına jenerik görüntüsü olacak cinstendi!
Tebrikler Jailton!
***
YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!
Yaşayacak Eskişehirspor!
Sonsuza kadar yaşayacak!
Ankara'da bir kere daha gördük ki, bu sevdalı yürekler olduğu sürece Eskişehirspor yaşayacak!
Yeter ki; SEVDİĞİMİZ KADAR SAHİP ÇIKMASINI BİLELİM!
Kulübümüze üye olalım.
Sadece tribünlerde değil; kongre salonlarında da ''BİZ'' kazanalım!
Eskişehirspor üzerinden menfaat sağlamaya çalışanlara engel olalım!
Eskişehirspor'u siyasi rant aracı olarak görenlere engel olalım!
1965 ruhunu unutmayalım!
O yıllarda formalarımızı yıkayıp paklayan, söküklerini tamir edip bir sonraki maça temiz pak çıkmaları için emek harcayan analarımızı, bacılarımızı unutmayalım.
Onlar kadar sahip çıkalım yeter!
SEVDİĞİMİZ KADAR SAHİP ÇIKALIM ve sonsuza kadar YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!

20 Ağustos 2018 Pazartesi

Eskişehir'in Gururu ''BİZİM ÇOCUKLAR''

Hiç birini tanımıyorduk...
Adlarını bilmiyorduk...
Kimin çocukları olduklarını,
Analarını, babalarını tanımıyorduk...
Yolda görsek selam vermezdik...
Omzumuza çarpsa yürürken laf da sokuştururduk belki...
Bilmiyorduk...
Bilemezdik...
Gün gelip, bir kentin onur mücadelesini vereceklerini,,,
Ve bir kentin onurunu aslanlar gibi koruyacaklarını bilemedik...
Bilemedik seneler sonra bir maç izlerken bizleri mutluluktan ağlatacaklarını...
***
Onlar;
''BİZİM ÇOCUKLAR''
Eskişehir'in çocukları...
Birimizin evladı,
Birimizin kardeşi,
Birimizin yeğeni,
Birimizin arkadaşı...
Mahallenin çocukları,
Semtin çocukları...
Yaşları küçük yürekleri dev gibi...
Taşıdıkları armanın kutsiyetiyle yürekleriyle oynadılar ve kazandılar...
Bizim Çocuklar maçı kazanamadılar belki ama;
Onbinlerce ESES sevdalısının yüreklerini kazandılar...
***
''Yüreğini al tribüne gel'' demiştik;
15 bin ESES sevdalısı tribünlerde,
Ve 11 armaya sevdalı yürek sahada...
Eskişehirspor'u yok sayan siyasetçiler başka havalarda!
Eskişehir'in en büyük markası Eskişehirspor'u yok sayan işadamları kimbilir hangi tavernada!?
Eskişehirspor düşmanları tv başında Balıkesir gol attıkça sinsi sinsi tebessüm ediyor!
''BİZİM ÇOCUKLAR'' ise sahada!
Bir kentin onur mücadelesini verdiler;
Ve kazandılar!
Kazandıkları sadece 1 puan değil!
Onbinlerce gözyaşı,
Onbinlerce dua,
Onbinlerce sevda,
Onbinlerce alkış,
Onbinlerce tebessüm...
Kazandınız çocuklar...
Siz bir çok insanın hayatları boyunca kazanamayacaklarını kazandınız...
***
Güveniyordum bu çocuklara.
Kazanamayacaklarını bilsem de güveniyordum...
Maçı kazanamayacaklarını bilsem de tüm Eskişehirspor sevdalısının gönüllerini kazanacaklarını çok iyi biliyordum.
O son golü atamasalar bile ''Ulen ne güzel yenildik be abi!'' diyebileceğimiz bir mağlubiyet olacaktı!
Yedek kulübesinde oturan çocukların bile yüreklerinin sahada olduğunu gördük...
Hepsi kendilerine güveniyordu.
Kalplerinin üzerindeki ARMA'nın neden orada durduğunu iliklerine kadar hissediyorlardı...
Gözlerinden gözlerimize gelen bakışlarda şanlı geçmişe olan hasret bakışları vardı...
Hepsi daha dün o tribünlerde arkadaşlarıyla omuz omuza verip sahadaki abilerinin başarısı için besteler söylerken, bugün arkadaşları onların başarıları için omuz omuza vermişlerdi.
Ve onlar bunun da farkındaydı!
Farkında olamayanlara ders verircesine!
ESES düşmanlarına haykırırcasına!
Savaştı ''BİZİM ÇOCUKLAR''
Ve bir şehir bu çocuklarla kazandı onur savaşını!
***
Şimdi;
Bu kenti yönetenler!
Bu kentin milletvekili olanlar!
Bu kentin ekmeğini yiyenler!
Bu kentin suyunu içenler!
Elinizi vicdanınıza (varsa) koyun!
Şu çocukların maç sonunda gözlerinden aka yaşlardan utanın!
Utanın utanabiliyorsanız;
Ve bütün kirli hesaplarını bir kenara bırakarak, Eskişehirspor'un içine düştüğü bataktan kurtulması için alayınız bir araya gelin milletin huzuruna çıkın!
''Biz şu parili ya da bu partili olmadan önce Eskişehirliyiz, Eskişehirsporluyuz! Bugüne kadar yapamadığımızı yapıyor ve hep birlikte sisin huzurunuzda söz veriyoruz; ''Bizim Çocuklar''ın gözlerinden akan yaşlar üzerine yemin ederiz ki, BİZ Eskişehirspor'un etrafını saran bu kahpe cendereyi yaracağız, zincirleri kıracağız!''
Diyebilir misiniz!?
Eskişehirspor için bir araya gelebilir misiniz!?
***
Bizlere yıllar sonra mutluluk gözyaşları döktüren,
Maç boyunca akıttıkları terlerini, yüreklerinden gelip, gözlerinden akan gözyaşlarıyla taçlandıran ''BİZİM ÇOCUKLAR''ın alayına teşekkür ediyor tek tek alınlarından öpüyorum...
YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!
YAŞASIN YENİDEN BÜYÜK ESKİŞEHİRSPOR MÜCADELEMİZ!!!

18 Ağustos 2018 Cumartesi

ONURUN İÇİN YÜREĞİNİ AL TRİBÜNE GEL!...

Ondokuz Ağustos İkibinonsekiz...
Eskişehir!
Eskişehirspor!
Ve;
Yeni Eskişehir Atatürk Stadyumu...
Bizim çocuklar,
Bizim kentimizde,
Bizim stadyumumuzda,
Tüm Eskişehir'in onur mücadelesini verecekler...
Tıpkı;
Ondokuz Haziran Bindokuzyüzaltmışbeş'te olduğu gibi...
Bizim kentimiz, bizim çocuklarımız ve bizim stadyumumuz...
***
Pazar günü saat 21:45'te,
Aziz Bolel orada olacak!
Abdullah Gegiç orada olacak!
Necdet Yıldırım orada olacak!
Agop Mehmet orada olacak!
Sinan Alağaç orada olacak!
Ediz Bahtiyaroğlu orada olacak!
Peki ya sen!?
Bu efsaneyi efsane yapanlar oradayken sen Porsuk'un kenarında çekirdek mi çitleyeceksin!?
Deli Kubilay ''Üçlü çektirirken tayfaya'' sen Kanlıkavak'ta hikaye için video mu çekeceksin!?
Mehmet Yağcı tribünde Eskişehir marşını söylerken binlerce gönüldaşıyla sen manitana Yıldız Tilbe şarkısı mı söyleyeceksin!?
***
19 Ağustos Pazar günü...
Saat 21:45'te...
Bizim kentimizde, bizim stadımızda, bizim çocuklarımız bu kentin onur mücadelesini verecek!
1965'te bu şanlı takımın alın teri kokan formalarını her maçtan sonra yıkayıp, paklayan teyzeler, bacılar da orada olacaklar.
Söküklerini diken, kömürlü ütülerle ütülerini yapan analarımız da orada olacaklar!
Bugün sevdamızın sembolü olan bu kutlu armayı çizen Selahattin Vapur ağabeyimiz de Yeni Eskişehir Atatürk Stadı'nda olacak!
Sen nerede olacaksın!?
Evinin balkonunda komşularınla çay mı içeceksin!?
Barlar sokağında rakı mı içeceksin, biranı mı yudumlayacaksın!?
Bizim Çocuklar senin onur mücadeleni verirken sen o çocuklara destek olmak yerine, bir düğün salonunda çiftetelli mi oynayacaksın!?
***
19 Ağustos...
Günlerden pazar...
Saatler 21:45'i gösterdiğinde bir yıldız yeniden parlayacak Anadolu semalarında...
Trabzon'da bir çocuğun yüreğini ısıtacak o yıldız.
Hakkari'de bir delikanlının umudu olacak o yıldız.
Gaziantep'te bir adamın gözlerini güldürecek o yıldız.
Edirne'de, İzmir'de, Aydın'da, Afyon'da, Konya'da, Antalya'da, Mersin'de...
Anadolu'nun en ücra köşesinde suskunların haykırışı olacak o yıldız...
Ve;
O gece ANADOLU YILDIZI yeniden doğacak...
Sen bu doğuşa,
Sen bu dirilişe,
Sen bu haykırışa,
Sen bu direnişe seyirci mi kalacaksın Şahin Tepesi'nde yoksa; ANADOLU YILDIZI'nın ışığıyla mı aydınlatacaksın yüreğini...
Haydi Eskişehirli, durma artık YÜREĞİNİ DE AL TRİBÜNE GEL!
***
19 Ağustos 2018 Pazar...
Saat 21:45
Fethi, Nihat, Ender orada olacaklar!
Sen haykırmayacak mısın ''Filelere gönder!'' diye...
Ayhan Aşut, biryantinli saçlarıyla genç kızların, kıvrak çalımlarıyla futbolseverlerin gönlünü fethedecek bir kere daha...
Ve bir kere daha bütün Türkiye'nin gönlünde taht kuracak efendiliğiyle İsmail Arca...
Sen onları özlemedin mi!?
Onlar ''Bizim Çocuklar''dı, işte yine sahada ''Bizim Çocuklar''
Yürekleriyle sahada yıldızlaşıp, Eskişehirspor'u Eskişehir'in en büyük markası yapan bizim çocuklar, şimdi bu marka için onur mücadelesi veren ''Bizim Çocuklar''ın yanında olacaklar...
Yürekleriyle gelecekler maça...
Ve yürekleriyle oynayacak sahadaki 11 ''Çocuk''...
Haydi Eskişehirli!
Sen de yüreğini al ve tribüne gel artık...
***
Seni yok sayanlar var bir de!
Sen çok iyi biliyorsun onları!
Onlar bu onur mücadelesinde Bizim Çocuklar'ın yanında ol(a)mayacaklar!
Senin gücüne inanmayanlar!
''ESES taraftarından bi cacık olmaz'' diyenler
''Biz ne yaparsak yapalım onlar yine bizi destekler'' diyenler vardı.
Unutma onları!
Ve şimdi!
İşte tam da şimdi;
''Ben buradayım'' diye haykırarak 30 bin yürekli tek bir vücutla  gücünü gösterme vaktidir!
Seni kongre salonlarına almayanlara,
Sevdana kota koyanlara
Meydanlarda ESES atkılarıyla boy gösterip oyunu çalanlara
Ve biricik sevdamız Eskişehirspor'u bu durumlara düşürenlere ve bu zor günlerinde yalnız bırakanlara, düşene tekme vuranlara ŞİMŞEK olup çakma vaktidir 19 Ağustos akşamı!
Karanlıkların arasından KIRMIZI ŞİMŞEKLER olup, ESES düşmanlarına korku salma vaktidir!
Haydi kardeşim,
Haydi bacım,
Haydi amcam,
Haydi dostum,
Haydi ablam,
Haydi yengeciğim,
Haydi be emmi sen de gel,
Haydi arkadaşım...
Haydi Eskişehir!!!
YÜREĞİNİ AL DA GEL!!!

13 Ağustos 2018 Pazartesi

BİZİM ÇOCUKLAR

Yüreklerine giydirdikleri şanlı Eskişehirspor formasının hakkını sonuna kadar veren ''Bizim Çocuklar''... Henüz hayatlarının baharında Türk Futbolu'nun ''YAŞAYAN EFSANE''si Eskişehirspor'u Giresun Atatürk Stadı'nda layıkıyla temsil eden ''Bizim Çocuklar''...
***
Atanmışları, seçilmişleri ve işadamları tarafından ''YOK SAYILAN'' Eskişehir'in en büyük MARKASI, Eskişehirspor'u onuruyla var eden ''Bizim Çocuklar''...
Eskişehir'in çocukları...
Eskişehirspor'un çocukları...
ESES sevdalılarının çocukları...
***
Bir kere daha yenildik ve biz bir kere daha sevindik yenilirken...
Armamızın onurunu koruyan çocuklar...
''Bizim Çocuklar'' hepinizi alınlarınızdan öpüyorum...
GİRESUN'A YAKIŞMIYOR!
Geçtiğimiz sezon Giresunspor - Eskişehirspor maçı sonrasında Giresun yerel medyasında atılan küfürlü manşet ve dün oynanan maçta tribünlerden edilen küfürler, hakaretler ve Eskişehirsporlu genç oyunculara atılan su şişeleri Giresun kentine yakışmayan görüntülerdi...
***
Rakibiniz yaşadığı zor günler dolayısıyla sahaya 21 yaş altı takımıyla çıkıyor.
Yani 18 - 20 yaş ortalamasında olan gençler...
Hayatlarının baharında ilk kez böylesine bir mücadele için sahaya çıkıyorlar.
Tecrübeli oyunculardan kurulu Giresunspor, futbol adına rakibinden çok kötü olmasına rağmen, genç oyuncuların çok basit bireysel hataları sonucunda takımın 3-1 galip ve sen rakip takıma sürekli küfür ediyorsun, Eskişehirsporlu genç oyunculara su şişesi atıyorsun...
***
Bunun adı ezikliktir.
Bunun adı acizliktir.
Bunun adı terbiyesizliktir.
Maçı kazanan Giresunspor'un taraftarına yakışan Türk Futbolu'nun yaşayan efsanesi Eskişehirspor'un armasını onurlu bir şekilde temsil eden ancak talihsiz goller yiyerek maçı kaybeden bu çocukları alkışlamak yakışırdı!
Giresunspor taraftarı bu erdemi gösteremedi.
Gösterebilseydi bütün Türkiye de Giresunspor taraftarını alkışlardı...
Ancak yüzde 90'ı Giresunspor'u 2. takımı olarak tutan bu güruh yaptığı bu terbiyesizlikle Giresun kentinin itibarını da ayaklar altına almıştır.
BU ÇOCUKLARIN HAKKI ÖDENMEZ!
21 Yaş altı 21 çocuk...
Bıyıkları yen terlemeye başlamış, hayalleri ve umutlarıyla yatıp kalkan idealist gençler...
Henüz bu yaşta onurlu bir görev aldılar...
Eskişehirspor gibi, Türk futbolunun temel taşlarından olan bir devin geçirdiği zor günlerde onbinlerce sevdalı yüreğin sevgilisi ESES ARMASI'nı onurlarıyla taşıdılar...
***
Giresunspor maçının hakemi başta olmak üzere;
Bu çocukara maç boyunca küfür eden ve pey şişe atan Giresunspor taraftarı,
Bu çocukları bu zor günde yalnız bırakan, taşıdıkları formanın asaletini görmezden gelerek Eskişehirspor'u bu durumlara düşüren yöneticiler,
Eskişehirspor'un içine düştüğü bataktan çıkarmak için kılını dahi kıpırdatmayan, belediye başkanları, milletvekilleri ve tüm siyasileri...
***
Ve Eskişehirspor'un düştüğü bu darboğazda üç maymunu oynayan, ölü balık taklidi yapan, Eskişehir'in kaymağını yiyen ama Eskişehir'in en büyük markasını yok sayan herkes...
Bu çocukların hakkı ödenmez!
Bu çocukların formalarını ıslattıkları her bir damla ter alayınızdan hesap soracak unutmayın!

MURAT DİRİ'den MESAJ VAR!
13 Ağustos 2018...
Saat 08:14...
Eskişehirspor Taraftar Komitesi watsapp grubuna bir mesaj düştü...
Mesaj Murat Diri'den...
Nefer Grubu reisi ve Taraftar Birliği başkanı Murat Diri...
Aynı zamanda Eskişehirspor Taraftar Komitesi kurucusu...
Mesaj aynen şöyle:
''[08:14, 13.8.2018] Murat Diri: Abilerim bu hafta biraz fazla koşturalım. Bu hafta da olmazsa transfer ettiklerimiz de gidecek
[08:15, 13.8.2018] Murat Diri: Biz hala yoldayız. Bir şeyler düşünüp harekete geçelim. Öğleden sonra başlayalım birşeylere''
***
Belki henüz hiç uyumadılar...
Deplasman dönüşündeler...
Henüz evlerine gitmemişler...
Evladıyla eşiyle hasret gidermemiş...
İşyeri ne olacak demiyor..
***
Tek düşüncesi var.
Eskişehir'e döner dönmez içinde bulunduğumuz sıkıntıların çözülmesi için hemen harekete geçmek...
Ne yapılacağı da belli değil.
''Düşünelim hemen yapalım'' diyor...
Çoğumuz bu saatlerde uyuyorduk.
Ya da evimizde eşimizle çocuklarımızla kahvaltı yapıyorduk...
Ya da bir börekçide, belki tatil yaptığımız otelin klimalı odasında kahvaltımızı bekliyorduk...
***
Ama onlar onca yorgunluğa rağmen döner dönmez bir şeyler yapabilmenin telaşında...
Allah razı olsun...
Eskişehirspor Taraftar Komitesi'nde bu ruhla mücadele veren herkesten Allah razı olsun ve Allah yar ve yardımcıları olsun...

9 Ağustos 2018 Perşembe

Eskişehirspor Siyasete Kurban Edilemeyecek Kadar BÜYÜKTÜR!

Eskişehirspor...
Yıllardır yazıyoruz...
Yıllardır dillendiriyoruz...
Yıllardır yaşayarak anlatmaya çalışıyoruz...
Halen anlamayanlar var...
Eskişehirspor'un sadece bir futbol takımı olmadığını;
Bir sevda masalı olduğunu,
Bir aşk hikayesi olduğunu,
Türk futbol tarihinde ihtilaller yapan bir hareket olduğunu,
Türkiye'de en çok sempati duyulan takım olduğunu,
Eskişehir kentinin EN BÜYÜK MARKASI olduğunu,
Eskişehir'i Türkiye ve dünyaya tanıtan en büyük varlık olduğunu,
Ve Eskişehirspor'un ANADOLU YILDIZI olduğunu bir türlü anlatamadık...
***
Şehir takımları arasında kendi şehri dışında en çok taraftarı ve sevdalısı olan Eskişehirspor bu özelliğiyle ANADOLU YILDIZI ünvanını almış koca bir efsanedir.
Bir zamanlar hem Türkiye'de hem de Avrupa'da şimşek gibi çakan ve bu özelliğiyle de KIRMIZI ŞİMŞEKLER ünvanını alan Eskişehirspor bu gün içine düştüğü bataktan kurtulma savaşı veriyor.
Bu savaşın en güçlü tarafı olan Eskişehirspor sevdalıları daha güçlü olabilmek için bir komite kurdular.
Eskişehirspor Taraftar Komitesi...
Yıllardır sürdürdükleri mücadeleyi daha güçlü bir şekilde sürdürmek için komite olarak çalışmaya başladılar.
Uyuyan devi uyandırmak için şehrin ekonomik alandaki dinamiklerini harekete geçirmeye başladılar.
Sanayiciler, esnaflar...
Ve sıra siyasetçilere geldi...
***
Eskişehir milletvekilleri ayrı ayrı kulübe ziyaretlerde bulundular.
Ancak Eskişehirspor'un transfer tahtasının açılabilmesi için hiçbir somut adım atmadılar.
Eskişehir'in Nabi Hocası Ak Parti milletvekili ve partinin en ağır toplarından birisi.
Kendisi ile hem taraftar komitesi hem de kulüp başkanımız defalarca görüşmeler yaptı.
Karınca kararınca destekleri oldu ancak transfer tahtasının açılıp, Eskişehirspor'un kurtuluş yoluna girecek hamle yapılamadı.
Eskişehir'in bir başka Hoca'sı Yılmaz Hoca...
Yılmaz Büyükerşen...
Eskişehir'e yaptığı hizmetler ile partili partisiz herkesten oy alarak belediye başkanı seçilen Yılmaz Büyükerşen'e de bir umut denilerek gidildi...
Ne yazık ki Yılmaz Büyükerşen bu kez de kesin ve net konuştu:
- Eskişehirspor'a destek olmam kanunlara aykırı!
Adres gösterdiler:
- Ak Parti'ye gidin!
Bir çok Ak Parti yöneticisi de adres gösteriyor:
- CHP'li belediyeye gidin!
***
Ak Parti cephesi şunu demeye getiriyor:
- Yıllardır parti ayrımı yapmadan Yılmaz Büyükerşen'e oy verdiniz. Bize vermediniz. Bizim belediyelerimizin olduğu illerde hiç bir takımın bu duruma düşmesine izin vermedik. Ama siz bizi değil Büyükerşen'i seçtiniz Eskişehirspor'u da Büyükerşen kurtarsın!!!
CHP cephesi de şunu demeye getiriyor:
- Tamam Büyükerşen'e oy veriyorsunuz ama yeterli değil. Son seçimde Ak Parti'yi 1. yaptınız. O halde gidin Ak Parti kurtarsın Eskişehirspor'u! Hem biz yardım yapmaya kalkışırsak Ak Parti hükümeti müfettişleri hemen yollar ve bizi bundan dolayı suçlu çıkartır!
***
Sanırsınız ki, AK Parti ve CHP Eskişehir ile alakasız.
Her iki cephe de Eskişehirspor'un Eskişehir kentinin en büyük markası olduğundan habersiz.
Yönettikleri kenti tanımıyorlar!
Kendi siyasi hesaplaşmalarının faturasını Eskişehirspor'a kesiyorlar!
Cumhuriyetimizin kurucusu Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözünü anımsatmak gerekiyor tam da bu noktada:
''Efendiler, biliniz ki Eskişehir halkı seçkin özelliklerle bezenmiş bir halktır!''
Bunu kimse unutmasın!
Hele ki Eskişehir'in en büyük markası ve Eskişehir halkının EVLADI Eskişehirspor'u böyle kısır siyasi çekişmelere alet edenler hiç unutmasınlar.
***
Eskişehir halkı gerektiği zaman gerekeni en iyi şekilde yapmıştır ve bundan böyle de yapmaya devam edecektir. Kimse meraklanmasın ve farklı heveslere kapılmasın!
Eskişehirspor Taraftar Komitesi Yılmaz Büyükerşen'den eli boş döndü!
Bu beklenen bir sonuçtu.
Şimdi sırada AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan var.
Kendisi henüz Komite'nin görüşme taleplerine olumlu bir cevap vermedi.
Ancak çalışmalarını her türlü siyasi kaygının üzerinde tutan Eskişehirspor Taraftar Komitesi ısrarla randevu talebini yineliyor.
Bu görüşme mutlak surette yapılacak ve sonuçları yine kamuoyu ile paylaşılaşacak...
***
Eskişehirspor Taraftar Komitesi'nin tek amacı çok az bir zaman kalmasına ve umutların giderek tükenmesine rağmen Eskişehirspor'un transfer tahtasının açılması için gerekli olan 15 Milyon Liranın temin edilmesini ya da imza vermeyen alacaklı futbolcuların bir şekilde imzaya ikna edilmseini sağlamaktır.
Yılmaz Büyükerşen, Nabi Avcı, Harun Karacan ve işadamları, esnaflarımız, atanmış ve seçilmişlerimiz...
Hiç birisine ''Gelin kulübe 15 Milyon lira canlı para getirin'' denilmiyor.
Her biri kulübümüzden alacaklı olan ve mutabakat imzası vermeyen bir kaç futbolcuyu ikna etse yeterli!
Örneğin Yılmaz Büyükerşen ''Tamam arkadaşlar benim kulübe nakit yardım yapılmasıyla alakalı düşüncelerimi biliyorsunuz. Ancak, sizlerin samimiyetine inanıyorum, ben de bu kentin bir evladıyım, Eskişehirspor hepimizin ortak değeridir. Bu nedenle ben de Eskişehirli olup da kulüpten alacağı olan ve imza vermeyen bütün futbolcuları ikna edeceğim'' dese yeterdi!
***
Önümüzdeki süreçte eğer Komite ile görüşmeyi kabul ederse Harun Karacan'dan da beklenti ve talep bu yöndedir.
Eskişehirspor bu sıkıntıları yaşarken, dün Karabükspor'un transfer tahtasının Karabük Milletvekillerinin girişimleri sonucunda açıldığını öğreniyoruz.
Karabükspor adına sevindirici olan bu haber bizlerin zihinlerine de ''Zor durumda kalan her takımın imdadına belediye ve kentin milletvekilleri yetişirken, Eskişehir'in belediye başkanı ve milletvekillerinin bu duyarsızlıklarının sebebi nedir!? Eskişehirspor onlar için bu kadar mı değersizdir?'' sorularını kazıyor...
***
Bahsedilen durum koskoca Eskişehir kenti için çok da zor bir durum değildir.
Kentin tüm vekilleri, belediye başkanları ve atanmışları kulüp başkanımız ve komitemizin de katılımıyla kentimizin tüm sanayici ve esnafı ile geniş katılımlı bir toplantı düzenleseler ve ''Değerli arkadaşlar, biz Eskişehir'in seçilmiş ve atanmışları olarak tüm siyasi çekişmelerimizi bir kenara bırakarak Eskişehirspor ortak paydasında birleştik ve sizleri de bu amaçla topladık. Bu işi burada çözeceğiz ve Eskişehirspor'u içine düştüğü darboğazdan kurtaracağız!'' deseler inanın bu sorun o toplantı salonunda biter!
Fakat olmuyor...
Umutla beklediklerimiz ölü balık taklidi yapmaya devam ediyor.

YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!
YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR SEVDAMIZ!