17 Ağustos 2019 Cumartesi

Ardabaran'ın Gözyaşıdır Eskişehirspor'u Yaşatan Güç...

Türk futbol tarihinde yaşayan bir efsanenin destanı yazıldı 1965'ten bu yana...
Kalemi AŞK, kağıdı yürek, mürekkebi gözyaşı olan bir destandır bu...
Merhum Aziz Bolel ve arkadaşlarının Eskişehir halkının muazzam desteği ile başlattığı ''Futbol'da Anadolu Devrimi'' hareketi kısa zamanda tüm Anadolu halkının desteğini aldı ve Eskişehirspor ANADOLU YILDIZI madalyasını göğsüne takarak yaşayan bir efsane olarak tarihe geçti.

***
Kolay yazılmadı bu desten.
Kolaylıkla efsane olmadı bu takım.
Öyle parayla pulla da olmadı hiçbir şey.
AŞK ile,
Sevda ile,
Zorlu şartlarda yılmadan yıkılmadan verilen büyük bir mücadele ile tüm Anadolu halkının gönlünde taht kurdu Eskişehirspor.
Ve bugün, Eskişehirspor'un yaşadığı zorlu süreçten çok daha küçük engeller karşısında bir çok Anadolu takımı yok olup giderken, Eskişehirspor yaşamaya devam ediyor.
Yaşıyor, savaşıyor Eskişehirspor!
Bozuk düzene karşı verilen mücadele tüm hatlarıyla devam ediyor.
Endüstriyel futbol anlayışının tüm acımasızlığına rağmen, yüreklerde beslenen AŞK ile Eskişehirspor yaşamaya devam ediyor.
***
Anadolu'nun bir çok başarıya imza atmış nice kent takımı bir bir yok olurken, ya da adını şirketlere satarken Eskişehirspor kurulduğu gün ortaya konulan ''Kültürü'' ile yaşamaya devam ediyorsa, bunda en büyük katkı yıllardır dökülen kutlu gözyaşlarınındır.
Nice sevdalı yürek, 1965'ten bu yana sevdası Eskişehirspor için ''Bazen sevinç, bazen keder'' diyerek gözyaşı döküyor. Bir mağlubiyetin verdiği acıyla dökülen gözyaşları değil Eskişehirspor'u yaşatan, kutlu bir sevdanın özlemiyle dökülen gözyaşlarıdır.
Beceriksiz ve art niyetli yöneticiler sayesinde çekilen acıların meyvesidir bu kutlu gözyaşları.
***
Eskişehirspor taraftarı anılarını anlatırken ''ESES için döktüğü ilk gözyaşı''ndan başlar söze...
Ben de henüz 15 yaşındayken dökmüştüm Eskişehirspor için ilk gözyaşlarımı.
Yıllarca 1. Lig'de şampiyonluk mücadelesi verirken birden bir Vefa Stadı'nın toprak sahasında toz içinde kalmasına şahitlik ettiğim için ağlamıştım...
Yıllar geçti...
Dinmedi o kutlu gözyaşları...
Bugün Ardabaran ağlıyor...
14 yaşındaki Ardabaran...
Ve daha niceleri...
Nice minik yürek...
Nice sevda ateşiyle yanan yürek ağlıyor bugün...
***
Eskişehirspor'u ayakta tutan manevi güç bu gözyaşlarıdır.
Bu kutlu gözyaşlarının sahibi Arbaran Çubuk kardeşimin sevgili babası oğluyla ilgili duygularını kaleme dökmüş.
Okuyup da duygulanmamak, ağlamamak ve Yeniden Büyük Eskişehirspor mücadelemize daha güçlü bir şekilde devam etmemek mümkün değil.
Aşağıda sizlerle paylaştığım satırları okurken ağlayalım hepimiz.
Ama yıkılmayalım...
Yılmayalım...
Daha güçlü bir şekilde YENİDEN BÜYÜK ESKİŞEHİRSPOR mücadelemize kaldığımız yerden devam edelim...
***
Noktasına virgülüne dokunmadan sizleri Ardabaran kardeşimizin babası sevgili kardeşim Muharrem Çubuk'un duygularıyla başbaşa bırakıyorum:

Oğlum Ardabaran Yürümeyi, konuşmayı, koşmayı yeni öğrendiğinde attım onu bu sevdanın kucağına. Senelerdir derdini, sevincini, kahrını çektiğim sevdama onuda dahil ettim. 6 yaşındaydı. Ne sevdadan haberi vardı ne futboldan. Ben kolundan tuttum. Eskişehirsporumuzun tesislerine götürdüm. Dedim ki " Oğlum, bundan sonra ki hayatını bu armaya, bu toprağa, bu şehire adayacaksın. Bu şehir için ter dökeceksin. " Atalarımız gibi küçük yaştan aşıladım ona şehir sevdasını, memleket sevdasını. 

7 sene oldu oğlumu bu kulübün alt yapısına teslim edeli. Tam 7 sene. Oğlum tribünde abilerini, sahada kendi armasını destekliyor. Bu armayı en az ben babası kadar seviyor artık. Sevmese bu gözyaşını dökebilir miydi ? Söyleyin. Bir çocuk dahi olsa küser mi sevdiğine, darılır mı ? Sevdiği için ağlar, sevdiği için güler..

Bu fotoğraf Göztepe finali sonrası. Oğlumla beraber gözyaşı döktüğümüz maç. Hüzünle gurur karışmış. Anlatılmaz sevda. O gün daha güçlendi, daha hırslandı oğlum. Bu arma için ter dökmeye, bu şehir için yorulmaya.
Ama şimdi... 
Hergün onun tek bir sorusuyla karşı karşıya kalıyorum. 
Bu üzüntüyü bilebilir misiniz ? Bu duyguyu tadabilir misiniz ? 

Ardabaran kendine başka kulüp bulur ama başka ESKİŞEHİRSPOR bulamaz.

Sayın büyüklerimiz, ESKİŞEHİR uyanın, silkelenin. Çocuklarımızın hayallerini kurtaralım. Onların hayallerini çalmayalım...