Sosyal medya dünyasında gösterişli ve bir o kadar da kaçamak söylemlerin başında geliyor, ''güzelleme''
Bir fikri, bir kişiyi savunmaya kalksanız ve karşıt olan kişi üsturuplu cevap veremiyorsa hemen emrivakiyi yapıştırıyor ''Bize ........ güzellemesi yapma!''
Oldu Paşam, ne istersin söyle de onu yazalım!
Hani ülkede fikir hürriyeti var ya!
Hani demokrasi var ya!
Hani kıçını başını açıp, caddelerde sokaklarda ''... benim istediğime veririm'' deme hürriyeti var ya!
Sadece onların beğenmediklerini yazma özgürlüğü yok!
Özgürlük sadece onların layklayabilmesiyle sınırlı ülkemiz entellektüellerinde.
***
Yazdığım yazı yine onların nazarında bir güzelleme olacak!
Bizim nazarımızda ise ''hakkı hak eden teslim etmek''.
Konu Erkan Koca.
Nam-ı diğer Maviş Erkan.
Altes tribünü lideri, eski tabirle amigosu Maviş Erkan.
Ve bugün Eskişehirspor kulübü başkanı Erkan Koca.
***
Erkan Koca'nın kulüp başkanı olmasını istemiyordum.
Erkan Koca'yı sevmediğimden ya da beceremeyeceğinden değil, amatör ligde kulüp başkanlığı yapmanın çok zor olacağını ve kendisinin çok yıpranacağını bildiğimden istememiştim.
Fakat başka çare de yoktu.
O gün kongrede hazirunun tamamı evet oyu için el kaldırırken bir şerh koyma mahiyetinde BKŞ Derneği'nden bir arkadaş hayır oyuna el kaldırmıştı ve hayır diyen tek kişiydi. Üstelik BKŞ mensubu arkadaşlarımızın da yönetim listesinde bulunmasına rağmen.
***
Yıllardır Yüksek Eskişehirsporluluk Bilinci çerçevesinde kişilere değil, Eskişehirspor'a destek olmayı şiar edindiğimiz gibi yine Erkan Koca ve yönetimine elimizden gelen her türlü desteği son zerresine kadar vermeye çalıştık.
Yıllardır küme düşen takımımız ilk defa lige şampiyonluk parolası ile girebildi ve hepimizin malumu olan sürece kadar da bu iddiasını sürdürdü.
Bu süreçte bir kesim daha yolun başında Erkan Koca'nın siyasi kimliğini yargılamaya ve eleştirmeye başlamışlardı bile. Belki de bu siyasi kimlikle başarılı olmasından korkuluyordu.
Takım 5 puan farkla lider olduğu zaman da Erkan Koca'nın siyasi kimliği, belediye başkanlığı için aday adayı olması eleştiriliyordu.
Keşke aynı yönetim içinde farklı partilerden 2-3 arkadaşımız daha farklı ilçelerde aday adayı olabilseydiler.
Oynadığımız lig aslında amatör lig değil belediye ligiydi.
Böylesi bir ligde keşke siyaseti daha verimli ve daha çok kullanabilseydik.
***
Bu süreçte eleştirilerimi bizzat ya Erkan Koca'ya ya da yönetimdeki arkadaşlara sıkça ilettim.
Erkan Koca'ya her zaman ulaşamıyorduk.
Arıyorum, ''Başkan şu an Ankara'da bakan bey ile görüşmeyi bekliyorum'' diyor.
''TBMM'de falanca vekilimizle görüşmem var'' diyor
''İzmir'de bir sponsor bulduk oraya geçiyorum'' diyor
''Başkan İstanbul'a geldik ama görüşmeler çok uzun sürdü sana uğrayamadık'' diyor.
''Afyondayız'' diyor, ''Antalyadayız'' diyor...
Eskişehir'de ''Falanca oda başkanını ziyarete geldik'' diyor.
''Falanca belediye başkanımıza geldik'' diyor.
''Spor Toto'' diyor.
''TFF'deyiz'' diyor.
Kaç defa aradım ve böyle cevaplar aldım ama bir kere olsun ''Seçim çalışmasındayım'' demedi.
Hani deniliyor ya ''Seçim çalışmalarından kulüple ilgilenmeye vakit bulamadı'' diye.
Tam aksi belki de takım ile ilgilendiği zamanın yarısını seçim çalışmalarına harcasa kendi siyasi geleceği için çok daha faydalı sonuçlar elde ederdi.
***
Kendi gözlemlerim ve kendi yaşadıklarımla Erkan Koca güzellemesi (!) yapmıyorum.
Düşünüyorum!..
Bu yönetim içinde Erkan Koca'nın mensubu olduğu siyasi partinin tam karşısında rakip olan partilere mensup arkadaşlar da vardı.
Onlar sosyal medya eleştirmenleri gibi neden tepki vermiyorlardı Erkan Koca'ya.
Yakınen tanıdığım bir iki arkadaşa sordum.
''Nasıl eleştirelim başkan, Erkan başkanın siyaset yoluyla sağladığı kazanımlar da olmasa bu takım bırak deplasmanlara gidip şampiyonluk mücadelesi vermeyi, çarşıya bile inemez'' dediler.
Hani derler ya, ''Bekara karı boşamak kolay olur'' diye, işte öyle bir şey.
Hiç bir sorumluluk almadan sorumluluk alanları eleştirmek o kadar kolay oluyor.
***
İyi güzel de sportif başarısızlık var ortada.
Eleştirmeyelim mi Erkan Koca ve yönetimini!?
Tabii ki eleştirelim.
Fakat eleştiriyi Erkan Koca'nın siyasi kimliğine odaklarsak orada ben yokum.
Erkan Koca'yı yıllar evvel tanıdım.
Henüz bıyıkları yeni terlemiş bir delikanlıydı.
Hacı Baba Çay Bahçesi'nde oturduk Altes ve Eskişehirspor'u konuştuk.
O günden bu yana tanıdığım Erkan Koca en az onu kulübü siyasete alet etti eleştirisini yapanlar kadar Eskişehirspor'un siyasetten uzak bir ekiple yönetilmesini ister.
Oğuz Şengel de öyle ister.
Özgür Marankoz da öyle ister.
Alican Sürek de öyle ister.
Murat Diri de öyle ister.
İsimlerini tek tek saymayayım bu yönetimde bulunan ve dahi bu takıma, bu renklere, bu armaya gönül veren tüm dostlar öyle ister.
Fakat her istediğimizi bize vermiyorlar.
Bazen bazı istemediklerimizi yapmak zorunda kalırız.
Öyle olmasa adamlar ''Mecburen, mecburiyetten'' diye şarkı yaparlar mıydı?
***
Her şeyi bir kenara bıraktık şimdi.
Yönetim yapılması gerekti ve kongre kararı aldı.
Artık ''Eskişehirspor'u siyasete alet etmeyin, Eskişehirspor siyaset üstüdür'' eleştiri yapanların hepimizin yıllardır özlemini çektiği o mükemmel yönetimi oluşturma zamanı gelmiştir.
Bizler bunu başaramadık.
Siyasi parti mensubu, hatta STK mensubu dahi olmayanlardan bir yönetim oluşturmayı bizler başaramadık.
Erkan Koca ve ekibine bu kadar üst perdeden eleştiri getiren dostlarımızın şimdi bu eleştirilerini icraata dökme zamanıdır.
Umudum odur ki, böyle bir yönetim oluşur ve o yönetim çok çok başarılı olur.
YAŞASIN YENİDEN BÜYÜK ESKİŞEHİRSPOR ÜLKÜMÜZ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder