20 Ocak 2020 Pazartesi

BİR ÇOCUK DEĞİL; SEVDALI BİR YÜREKTİR EYMEN

Ankaralı Eymen çocuk...
Sadece bir çocuk mu?
Elbette değil.
Türk futbolunda anlaşılması en güç sevdaların yaşandığı, en mantık dışı aşk hikayelerinin yazıldığı, Türk futbolunun yaşayan efsanesi Eskişehirspor'u tüm zorluklara rağmen Türkiye'nin en sevilen takımı yapan sevdalı yüreklerden sadece bir tanesidir Ankaralı Eymen çocuk...
Babası anlamıyor.
Annesi anlamıyor onu.
- Oğlum bak biz Eskişehirli değiliz. Fenerbahçeliyiz, Galatasaraylıyız....
- Bana ne!
- Ama sana formalar da aldık. Bir çok forman var!
- Bana ne!
- Juventus, Barcelona...
- Bana ne!
***
Ve biz Eskişehirli olmayan Eskişehirspor sevdalılarının binlerce kez yanıtlamaktan yorulmadığımız bıkmadığımız o soru soruluyor Ankaralı Eymen çocuğa:
- İyi de oğlum hiç alakamız yok. Sen nerden çıkardın bu ESES'i, nerden duydun!?
Ve o kocaman yüreğin en derinlerinden gelen tüyler ürpertici yanıt:
- Şampiyonluk, tükenmiş nefeslere, Sinan'a Edizlere...
Ve daha nicelerine...
Sevda var...
Bir kutlu sevda uğruna tükenmiş nefesler var...
AŞK, Tanrı'dan gelen bir vahiy gibidir.
Kalplere sevdayı veren ulu Tanrımız Allah-u Teala'nın her babayiğide nasip etmeyeceği büyük bir lütuftur Aşk...
Sebebi olmaz!
Nedenleri, niçinleri yoktur!
Kıraç topraklarda filizlenip, büyüyen, Kara&Kızıl renklerle bezenen gelincik çiçeği gibidir Aşk!
***
1970'lerin başında Kasımpaşa'da Anadolu Yıldızı'na gönlünü kaptıran çocuk da bilmiyordu sebebini.
1965'te İzmir'de...
Eskişehirspor'u Karşıyaka karşısında ilk kez izlerken kendi kendine ''Ateş, sana Eskişehirsporlu olmak yakışır'' diyerek ilk görüşte Eskişehirspor'a aşık olan delikanlı da bilmiyordu bu sevdanın sebebi.
Ve hiç sorgulamadılar!
Sadece o meşhur soruya bıkmadan usanmadan bir ömür boyu yanıt verdiler.
Ve Eymen çocuk.
- Bana ne! diyor
- Bana ne kardeşim. Ben takım tutmak istemiyorum. Ben Kara%Kızıl sevdaya düştüm. Ben Eskişehirspor'a aşık oldum. Siz istediğiniz takımı tutun ama bana bulaşmayın!
Diyor Eymen çocuk.
***
Ve Eymen çocuk sevdasına çabuk kavuştu.
Eskişehirspor başkanı ve geçmiş dönem Asbaşkanımız Mehmet Şimşek sağolsunlar.
Eymen çocuğun vuslatına vesile oldular.
Ben Eymen kardeşimin ömrü kadar hasret çekmiştim.
O zaman imkanlar bu kadar geniş değildi.
Eskişehirspor başkanına ulaşmak bu kadar kolay değildi.
Sevdam küme düşmüştü.
Eskişehirspor Vefa Stadı'nda oynayacaktı ve ben tek başıma oraya gidebilecek, maça girebilecek kadar büyümüştüm.
Daha ilk kavuşmamda yüreğim sızlamış, ciğerlerim yanmıştı.
Eskişehirspor maça çıkarken rüzgar sahada bir toz bulutu oluşturmuş ve Eskişehirspor bu toz bulutunun içinde kalmıştı.
Hıçkıra hıçkıra ağlamıştım.
Hep çim sahalarda oynayan ESESİM nasıl olur da böyle tozun içinde kalır diye ne çok ağlamıştım...
***
Eymen çocuk gülerek erdi muradına Elhamdulillah...
Sanki tükenen umutlarımızı yeniden alevlendirdi.
Ligin en güçlü ekiplerinden birine karşı aldığımız bu galibiyet sevdalı yüreklere en güzel armağan oldu.
Aşk dua gibidir.
Ve Eymen çocuğun aşkı bir dua olup ulaştı yaradana.
Kendi taraftarımızın bile ''Fark yeriz!'' dediği maçı kazandık.
Eymen ve Eymen gibi sevdalı yüreklerin duası kabul oldu.
Tam bitti demeye hazırlanırken, tribünlerden yükselen o ses bir kere daha kulaklarımızda yankılandı, yüreklerimizi titretti:
- Eskişehirspor davası ölmeyecek!
***
Öncelikle Eymen kardeşimizin yüreğinde bu kutlu sevdaya saygı duyup, onu sevdasına kavuşturmak için mücadele eden Anne ve Babasına sonsuz teşekkürler.
Eymen kardeşimizin çok istediği Keçiören maçına girebilmesi için seferber olan Eskişehirspor yönetimine ve bu sevdaya kucak açan tüm taraftarlarımıza sonsuz teşekkürler...
YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!..