Ondokuz Ağustos İkibinonsekiz...
Eskişehir!
Eskişehirspor!
Ve;
Yeni Eskişehir Atatürk Stadyumu...
Bizim çocuklar,
Bizim kentimizde,
Bizim stadyumumuzda,
Tüm Eskişehir'in onur mücadelesini verecekler...
Tıpkı;
Ondokuz Haziran Bindokuzyüzaltmışbeş'te olduğu gibi...
Bizim kentimiz, bizim çocuklarımız ve bizim stadyumumuz...
***
Pazar günü saat 21:45'te,
Aziz Bolel orada olacak!
Abdullah Gegiç orada olacak!
Necdet Yıldırım orada olacak!
Agop Mehmet orada olacak!
Sinan Alağaç orada olacak!
Ediz Bahtiyaroğlu orada olacak!
Peki ya sen!?
Bu efsaneyi efsane yapanlar oradayken sen Porsuk'un kenarında çekirdek mi çitleyeceksin!?
Deli Kubilay ''Üçlü çektirirken tayfaya'' sen Kanlıkavak'ta hikaye için video mu çekeceksin!?
Mehmet Yağcı tribünde Eskişehir marşını söylerken binlerce gönüldaşıyla sen manitana Yıldız Tilbe şarkısı mı söyleyeceksin!?
***
19 Ağustos Pazar günü...
Saat 21:45'te...
Bizim kentimizde, bizim stadımızda, bizim çocuklarımız bu kentin onur mücadelesini verecek!
1965'te bu şanlı takımın alın teri kokan formalarını her maçtan sonra yıkayıp, paklayan teyzeler, bacılar da orada olacaklar.
Söküklerini diken, kömürlü ütülerle ütülerini yapan analarımız da orada olacaklar!
Bugün sevdamızın sembolü olan bu kutlu armayı çizen Selahattin Vapur ağabeyimiz de Yeni Eskişehir Atatürk Stadı'nda olacak!
Sen nerede olacaksın!?
Evinin balkonunda komşularınla çay mı içeceksin!?
Barlar sokağında rakı mı içeceksin, biranı mı yudumlayacaksın!?
Bizim Çocuklar senin onur mücadeleni verirken sen o çocuklara destek olmak yerine, bir düğün salonunda çiftetelli mi oynayacaksın!?
***
19 Ağustos...
Günlerden pazar...
Saatler 21:45'i gösterdiğinde bir yıldız yeniden parlayacak Anadolu semalarında...
Trabzon'da bir çocuğun yüreğini ısıtacak o yıldız.
Hakkari'de bir delikanlının umudu olacak o yıldız.
Gaziantep'te bir adamın gözlerini güldürecek o yıldız.
Edirne'de, İzmir'de, Aydın'da, Afyon'da, Konya'da, Antalya'da, Mersin'de...
Anadolu'nun en ücra köşesinde suskunların haykırışı olacak o yıldız...
Ve;
O gece ANADOLU YILDIZI yeniden doğacak...
Sen bu doğuşa,
Sen bu dirilişe,
Sen bu haykırışa,
Sen bu direnişe seyirci mi kalacaksın Şahin Tepesi'nde yoksa; ANADOLU YILDIZI'nın ışığıyla mı aydınlatacaksın yüreğini...
Haydi Eskişehirli, durma artık YÜREĞİNİ DE AL TRİBÜNE GEL!
***
19 Ağustos 2018 Pazar...
Saat 21:45
Fethi, Nihat, Ender orada olacaklar!
Sen haykırmayacak mısın ''Filelere gönder!'' diye...
Ayhan Aşut, biryantinli saçlarıyla genç kızların, kıvrak çalımlarıyla futbolseverlerin gönlünü fethedecek bir kere daha...
Ve bir kere daha bütün Türkiye'nin gönlünde taht kuracak efendiliğiyle İsmail Arca...
Sen onları özlemedin mi!?
Onlar ''Bizim Çocuklar''dı, işte yine sahada ''Bizim Çocuklar''
Yürekleriyle sahada yıldızlaşıp, Eskişehirspor'u Eskişehir'in en büyük markası yapan bizim çocuklar, şimdi bu marka için onur mücadelesi veren ''Bizim Çocuklar''ın yanında olacaklar...
Yürekleriyle gelecekler maça...
Ve yürekleriyle oynayacak sahadaki 11 ''Çocuk''...
Haydi Eskişehirli!
Sen de yüreğini al ve tribüne gel artık...
***
Seni yok sayanlar var bir de!
Sen çok iyi biliyorsun onları!
Onlar bu onur mücadelesinde Bizim Çocuklar'ın yanında ol(a)mayacaklar!
Senin gücüne inanmayanlar!
''ESES taraftarından bi cacık olmaz'' diyenler
''Biz ne yaparsak yapalım onlar yine bizi destekler'' diyenler vardı.
Unutma onları!
Ve şimdi!
İşte tam da şimdi;
''Ben buradayım'' diye haykırarak 30 bin yürekli tek bir vücutla gücünü gösterme vaktidir!
Seni kongre salonlarına almayanlara,
Sevdana kota koyanlara
Meydanlarda ESES atkılarıyla boy gösterip oyunu çalanlara
Ve biricik sevdamız Eskişehirspor'u bu durumlara düşürenlere ve bu zor günlerinde yalnız bırakanlara, düşene tekme vuranlara ŞİMŞEK olup çakma vaktidir 19 Ağustos akşamı!
Karanlıkların arasından KIRMIZI ŞİMŞEKLER olup, ESES düşmanlarına korku salma vaktidir!
Haydi kardeşim,
Haydi bacım,
Haydi amcam,
Haydi dostum,
Haydi ablam,
Haydi yengeciğim,
Haydi be emmi sen de gel,
Haydi arkadaşım...
Haydi Eskişehir!!!
YÜREĞİNİ AL DA GEL!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder