27 Ağustos 2018 Pazartesi

YENİLMEZ, ''BİZİM ÇOCUKLAR!''

Bazen rakamlar önemsizdir.
5 de olsa, 0 da olsa, hiçbir ehemmiyeti olmaz rakamların.
Bütün rakamlara karşı, AŞK kazanır.
Bütün hesaplara karşı SEVDA kazanır.
Bütün şerefsizliklere karşı ONUR kazanır.
Rakamlar neyi gösterirse göstersin, sevdalı yüreklerin onur mücadelesinde AŞK her zaman kazanır.
Tıpkı ''Bizim Çocuklar'' gibi...
Biri 15'inde bir ''Kınalı Kuzu'' diğeri 20'sinde bir ''Mehmetçik'' misali çıkmışlarsa sahaya ve bir kentin onur mücadelesini veriyorlarsa, orada sonucu rakamlar tayin etmez...
Yürekteki AŞK hep galip gelir bu mücadelenin sonunda...
***
Eskişehir kenti 1965'te Lider Aziz Bolel önderliğinde başlattığı onur mücadelesini bu sezon yine kendi çocuklarıyla yeniden veriyor.
Bir kentin bütün yükü sırtına omuzlayıp, sahaya çıkmak öyle basit bir iş değil arkadaş!
15 Yaşında bir çocuk!
Diğeri 17'sinde!
Bir başkası 18'inde ve 20'sinde...
Çocuklar...
Bizim Çocuklar...
Eskişehir'i düşman işgalinden koruyan, kurtaran çocukların çocukların ''Bizim Çocuklar''...
Giresun deplasmanından sonra Gençlerbirliği deplasmanında da tüm Eskişehirspor sevdalılarının onur mücadelesini verip sahadan bir kere daha zaferle ayrılan çocuklar...
Tek tek alınlarından öpülecek çocuklar...
''Bizim Çocuklar...
***
Skor tabelası 5-0'ı gösterse de tribünlerde ve ekran başında onların bu onur mücadelesine destek veren on binlerce sevdalı yüreğin üzülmediği bir yenilginin ifadesiydi bu 5-0'lık fotoğraf...
Maçın büyük bölümünde rakibine baskı kuran, hızlı kontraataklar yapan, sahanın her yerine koşan, derli toplu bir oyun düzenini hiç bozmayan bir takım oluşmuş durumda.
Giresun maçındaki dağınıklık ve heyecan Balıkesirspor ve Gençlerbirliği maçlarında ortadan kalkmış görünüyor. Her hafta biraz daha olgunlaşan ve gelişen bir oyun sergiliyor ''Bizim Çocuklar''
İnsanın ''Şu lisanslar çıkmasa da lig sonuna kadar bu çocuklar oynasa'' diyesi geliyor zaman zaman...
Biraz şans biraz da hakemler adaletli olsalar her şey çok daha iyi olacak...
***
MHK DİKKAT! BU ÇOCUKLARIN HAKKI ÖDENMEZ!
Üç maç ve üç kırmızı kart.
Çok kolay çıkan kırmızı kartlar.
Türkiye'de bir çok maçta bu kartların çıkması mümkün olmaz.
Fakat ''Vur abalıya'' misali üç maçta da hakemler bu çocuklar lehine hiç bir insiyatif kullanmadan ve hiç tereddüt etmeden çok kolay ve acımasızca çıkardılar kırmızı kartlarını.
Efendiler, sizin çıkardığınız o kartlar aslında Türk futbolunun geleceğine gösterilmiş kırmızı kartlardır.
Türk futbolunda yıldız oyuncu yetişmemesinin önündeki en büyük engel sorumsuzca gösterilen bu kırmızı kartlardır.
Yaş ortalaması 33-35 olan tecrübeli takımlara karşı sahaya çıkan ve yaş ortalaması 18-19 olan bir takıma resmen kıyım yapılıyor.
Gencecik çocukların onur mücadelesi hakemler tarafından yok sayılıyor.
''Kaşar'' olarak tabir ettiğimiz rakip oyuncuların hemen hemen her ikili mücadelede kendilerini yere bırakması ne kadar ''ayıp'' ise hakemlerin bunu yutması ve 3 maçta 3 kırmızı kart göstermesi de o kadar büyük ayıptır.
MHK'yı uyarıyoruz.
Bu çocukların hakkı ödenmez!
Bu çocukların hakkını yiyenlere sessiz kalınması, seyirci kalınması asla affedilemez!
MHK vebal altındadır!
***
VE TRİBÜNDEKİ ''BİZİM ÇOCUKLAR''
Ve tribünlerde yazılan EN GÜZEL AŞK HİKAYESİ...
Hani demiştik ya;
Türkiye'de bir takım tutulur, bir de Eskişehirspor'a aşık olunur...
İşte 26 Ağustos 2018 Pazar günü Ankara'da bir kere daha bu sözümüzün boş lakırdı olmadığını bütün Türkiye gördü.
Ne 1-0
Ne 2-0
Ne 3-0
Ne 4-0
Ne de 5-0 bu aşkı yenemedi.
Hiç bir rakam bir aşkın haykırışını susturamadı!
Rakamlar bir kere daha AŞK'a mağlup oldu!
Yine biz kazandık!
1965'ten bu yana olduğu gibi yine biz; Eskişehirspor Sevdalıları olarak kazandık.
Aşkımızı haykırdık hiç susmadan.
Sahada ''Bizim Çocuklar'', tribünde ''Bizim Çocuklar''
Aşkımızı haykırdık.
Ve soranlara dedik ki;
''Ne güzel yenildik be abi!''
''Sevinmek için sevmeyen'' bütün ESES aşıklarına selam olsun...
***
VE YENİLENLER!
Biz tribünde,
Bizim Çocuklar sahada yenilmedik, yenilmediler...
Ama yenilenler çoktu!
Merhum kurucu başkanımız, Eskişehirspor sevdalılarının unutulmaz ''Lider''i  Aziz BOLEL'den bu yana Eskişehirspor'un kuruluş felsefesini anlamayan;
Finlandiya'dan İspanya'ya, Bulgaristan'dan İskoçya'ya, Amerika'dan Afrika'ya kadar nam salan ve büyük sempati toplayan Eskişehirspor'u;
Anadolu'nun her kentinden sevdalı yüreklerde parlayan ve ANADOLU YILDIZI ünvanını alan Eskişehirspor'u sıradan bir kent takımı haline getiren, yapılan seri yanlışlarla bugünkü borç batağının içine atan yöneticilerin alayı yenildiler Ankara'da...
Eskişehir'in en büyük markası olan Eskişehirspor'u yok sayan seçilmiş ve atanmışların alayı yenildi...
Eskişehir'de doğan ve Eskişehir'de doyan, ancak Eskişehir'in en büyük değeri olan Eskişehirspor'u görmezden gelen, yok sayan işadamlarının alayı bir kere daha hezimete uğradılar Ankara'da...
***
AYIP GENÇLERBİRLİĞİ TARAFTARININ, ALKIŞLAR JAILTON'un...
Giresun'da olduğu gibi, Ankara'da da sahadaki iyi yürekli çocuklara karşı kötü tezahürat yapan Gençlerbirliği taraftarına söylenecek sözümüz yok!
Eşer utanma duygularını henüz kaybetmedilerse bu gencecik çocuklara karşı yaptıkları o utanç verici tezahüratlarını bir kere de tv'den izleyip utansınlar!
Futbol taraftarlığı bu değildir!
Takımı 3 maçta 3 galibiyet almış bir taraftar topluluğu ve bomboş tribünler...
Bundan utanmayanlar, Eskişehirspor aleyhine küfürlü tezahürat yaparak ezikliklerini örtmeye mi çalıştılar!?
Buna karşılık 3 maçta 1 beraberlik 2 mağlubiyet alan Eskişehirspor'un deplasman tribünleri hınca hınç dolu. Bir o kadar daha yer verilse yine dolardı.
İşte futbol taraftarlığı budur!
Aşk ile sevmek budur!
Maç bitene kadar skor tabelsindaki rakamlar ne olursa olsun sadece takımına destek veren ESES sevdalılarından birazcık olsun edep ve tribün dersi alın!
Tüm bu olumsuzluklara rağmen yaşanan güzellikler vardı.
Maç sonunda Gençlerbirliği oyuncusu Jailton'un ESES tribünleri önüne kadar gelip, eğilerek o sevdalı yürekleri selamlaması spor programlarına jenerik görüntüsü olacak cinstendi!
Tebrikler Jailton!
***
YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!
Yaşayacak Eskişehirspor!
Sonsuza kadar yaşayacak!
Ankara'da bir kere daha gördük ki, bu sevdalı yürekler olduğu sürece Eskişehirspor yaşayacak!
Yeter ki; SEVDİĞİMİZ KADAR SAHİP ÇIKMASINI BİLELİM!
Kulübümüze üye olalım.
Sadece tribünlerde değil; kongre salonlarında da ''BİZ'' kazanalım!
Eskişehirspor üzerinden menfaat sağlamaya çalışanlara engel olalım!
Eskişehirspor'u siyasi rant aracı olarak görenlere engel olalım!
1965 ruhunu unutmayalım!
O yıllarda formalarımızı yıkayıp paklayan, söküklerini tamir edip bir sonraki maça temiz pak çıkmaları için emek harcayan analarımızı, bacılarımızı unutmayalım.
Onlar kadar sahip çıkalım yeter!
SEVDİĞİMİZ KADAR SAHİP ÇIKALIM ve sonsuza kadar YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder