17 Eylül 2012 Pazartesi

KoreoESES ve Bizans medyası...

Öncelikle defaatle açıklamış olmamıza rağmen bu "Bizans" mevzusuna bir açıklık getirmek isterim.
Futbol sektöründe Bizans tanımlamasını en çok kullanan biz Eskişehirsporlular'ın Bizans'tan kastı şudur efendim: Bildiğiniz üzere yakın tarihimizde olsun uzak tarihimizde olsun üç İstanbul takımı, yani fb, gs, bjk'nin oynadığı ayak oyunları ayyuka çıkmıştır. Oynanan bu oyunların varlığını herkes bilmekle birlikte kabullenilmesi gerektiği durumlarda hiç kimse kabullenmese de biz biliyoruz... Tıpkı Bizans döneminde ayyuka çıkan Bizans oyunları gibi. Yoksa ne bu üç takımın Bizans takımı olduğunu ne de bu üç takımı tutan dostlarımızın Bizanslı olduğunu vurgulamak gibi bir niyetimiz vardır!. Hele ki İstanbul'u Bizans olarak adlandırmak gibi bir niyetimiz asla ve asla olamaz!
***
Futbol sektöründe ilk tribün gösterileni imza atan, futbolda tribün kültürünü var eden Eskişehirspor taraftarı yine aynı şekilde ilkleri yapmaya devam etmektedir. BandoESES ile tribündeki coşkuyu müzik ile zirveye taşıyan Eskişehirspor sevdalıları, KoreoESES ile de ağabeylerinin Atatürk Stadı'nda başlattığı ve gazetelerin o dönemlerde "Burası ne Rive Plate, ne de Maracana, Burası Eskişehir Atatürk Stadı" şeklinde sür manşet yaptıkları gösterileri bugün çok daha büyük boyutlarda yaparak aldıkları emaneti daha da ileri götürmenin gayreti içindedirler...
***
Son olarak tüm futbolseverlerin duygulandığı, bir çoğumuzun gözyaşları içinde izlediği bir gösteri hazırladılar. Eskişehirspor sevdalısı genç kardeşim Emre Angı'nın önderliğinde çalışmalarını sürdüren KoreoESES'in bu muhteşem gösterisini ne yazık ki tv ekranlarında doya doya izleyemedik. Birkaç gün evvel kaybettiğimiz 26 yaşındaki futbolcumuz Ediz Bahtiyaroğlu için hazırlanan ve onu bir melek olarak tasvir eden bu gösteri büyük emeleklerle hazırlandı. Yüreği Kara&Kızıl sevda ve vefa duygusu ile dolu olan gençler 5 gün boyunca geceli gündüzlü, yarı aç, yarı tok hazırladılar bu gösteriyi... 
***
Yoruldular...
Üzüldüler zaman zaman...
Ama yılmadılar, yıkılmadılar....
Yüreklerinde sevda ve vefa onlara güç verdi...
Ayakta tuttu onları...
Bizler ise, sadece televizyon ekranlarında çok az görebildiğimize yanabildik....
Elimizden başka bir şey gelmedi...
***
Hepsini tek tek alınlarından öpmeli,
Hatta bu güzelliği futbol kamuoyuna sunan, vefa'nın İstanbul'da bir semt olmadığını bizlere bir kez daha anımsatan o gençlerin tek tek ellerinden öpmeli...
Hepsini tek tek bağrmıza basmalıyız...
Sağolun çocuklar, varolun...
***
Düşünüyorum böylesi bir gösteriyi bahsettiğimiz üç takımdan birinin taraftar gurubu yapsaydı neler olurdu!?
Bir kere maç esnasında çok daha uzun süre ekranlarda kalırdı....
Maçın durakladığı anlarda bu gösteri defalarca ekrana getirilirdi...
Maçı anlatanlar sürekli bu gösterinin detaylarını anlatırlardı...
Ertesi gazetelerde birinci sayfalarından, tam sayfa verirlerdi....
Spor programlarında belgesel tarzında bir hafta boyunca konuşulur, yapanlar onure edilirdi...
Kim bilir daha neler neler!?
***
Fakat bu gösteriyi yapanlar Eskişehirspor taraftarı olunca, henüz yeni vefat etmiş genç bir kardeşimiz için bile olsa bir kaç saniye gösterip geçerler... Emeğe saygı bile yok... Sadece bir kaç cümle ve bir kaç saniye... Hepsi bu kadar... Fazlasına gerek yok... Neredeyse üç takımdan birini tutmayana kız vermeyecek olan bir toplum içinde medyanın bu şekilde davranması da son derece doğal değil mi!,,,
***
Son söz: TÜRKİYE'DE BİR TATIKM TUTULUR, BİR DE ESKİŞEHİRSPOR'A AŞIK OLUNUR!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder