12 Eylül 2012 Çarşamba

Kenan Paşa Çok Yaşa!!!

15 yaşımı bitirmek üzereydim...
Ben elimde naylon topla mahalle maçı yapmak için arkadaşlarımı beklerken, birileri gelip ellerindeki silahlarla birine ateş ediyordu.
Ulu orta...
Saklanmadan...
Pusu kurmadan...
Üç cinayete tanık oldum yaşım 15 olana kadar...
Bu arada Ülkücü olmuştum...
Komünistlerden dayak yedim...
Toplum Polislerinden jop yediğimde yaşım 13 idi...
Bugünkü çocuklar gibi çizgi filmlerle büyümedik...
Ajansları dört gözle bekledik çocuk yaşta...
***
Babam bir ara Ferruh Bozbeyli'yi destekledi...
Sonra Erbakancı oldu...
Abimler her daim ekmek partisinden oldular...
Ben çok erken siyasallaşmıştım...
Naylon top alırken bile "Türk Bayrağı" renginde olmalıydı...
Çocukluk arkadaşım Mehmet Ali...
Onunla çocuk olduğumuza aldırmadan "memleket meseleleri" konuşurken
N'olacak bu memleketin hali...
***
İlk aşkım,
Çocukluk aşkım,
Eskişehirspor bile artık zor günler yaşıyordu,
Bir memleketin durumuna üzülüyordum
Bir de Eskişehirspor'un durumuna...
Mehmet Ali benden biraz daha iyi durumdaydı
O Fenerbahçeliydi,
En azından tuttuğu takım için üzülmüyordu...
***
14 ve 15. yaşlarımda Anarşi daha da kudurmuştu...
Memleketinde her yerinde
Her gün
İnsanlar öldürülüyor,
Artık bireysel cinayetler yerini toplu katliamlara bırakmıştı...
Bombalar atılıyor, kahveler taranıyor
Cesetler yollara saçılıyordu
"Anarşitler" memleketin her yerinde katliamlar yapıyordu...
***
Bir sabah...
12 Eylül sabahı,
Okuduğum gazeteyi mahallede bir tek bakkal satıyordu
Erkenden gidip gazetemi alırdım her sabah...
Yine öyle yaptım, erkenden çıktım
Sokağın köşesini döndüğüm de karşıma 4 asker çıktı...
"Ne dolaşıyon lan!"
"Bakkala gidiyom abi!"
"Ne bakkalı lan, bakkal makkal yok, hadi hemen evine dön!"
Korkmuştum...
Bir süre hızlı adımlarla eve doğru gittim sonra koşmaya başladım...
Eve vardığım da babam televizyonun başındaydı...
***
Darbe olmuş...
Kenan Paşa ve kuvvet komutanları ülke yönetimine el koymuşlar...
Bir gece de tüm cinayetler, katliamlar sona ermişti...
Memleket güllük gülistanlık olmuştu...
Sokağa çıkma yasağı vardı...
Ekmek arabası geliyor ahaliye ekmek dağıtıp gidiyordu...
Bunun dışında sokaklarda sadece askerler ve askeri araçlar vardı...
***
Kısa sürede hayat normale dönmeye başlamıştı.
Esnaf işinde gücünde, öğrenciler okullarında...
Meydanlar "Kenan Paşa Çok Yaşa" nidalarıyla inlemeye başlamıştı bile...
Her taraf Kenan Evren ve Kuvvet komutanlarının posterleriyle dolmuştu...
Anarşi'nin durması...
Ölümlerin sona ermesi...
Bombaların, silahların susması halkımızı son derece mutlu etmişti...
***
Darbe'nin ilk dönemlerinde insanlar sadece bunları düşünüyorlardı...
Sonra sonra başka şeyler kafalarımızı kurcamlamaya başladı...
En çok kafa kurcalayan soru ise şuydu:
Ordu matem bu kadar muktedir idi, bir gecede bütün anarşık olayları sona erdirebilicek kadar güçlüydü de neden bunu daha önceden yapmadı!? Yaşanan kardeş kavgasını durdurmak için ille de darbe mi yapmak gerekliydi!?
***
Sonra idamlar başladı...
Benle yaşıt gencecik insanlar asılıyordu...
Saçma sapan suç isnatlarıyla insanlar hücrelere tıkılıyor, en ağır işkencelerden geçiriliyorlardı...
Kitaplar yakılıyordu...
Şiirler, şarkılar, türküler yasaklandı...
Başörtüsü yasaklandı...
Kürtçe konuşmak yasaklandı...
Bugün yaşadıklarımızın en önemli sebebi işte bu iki yasaktı belki de...
***
Başörtüsüyle o zamanlar kimin ne derdi vardı ki yasaklandı!?
Sebep neydi!?
Kürtçe konuşmak neden yasaklandı!?
Tanıdığımız, sevdiğimiz, güvendiğimiz bir çok Kürt komşumuz vardı.
Kime ne zararları olmuştu ki!?
Çoğunlukla Türkçe konuşuyorlardı zaten...
Kendi aralarında Kürtçe konuşmalarının kime ne zararı olabilirdi!?
Hele ki devletimize ne zararı olabilirdi!?
***
12 Eylül Darbesi beni en çok bu iki yasakla düşündürmüştür...
Önce ANAP sonra da AKP başörtüsü yasağını bayrak yaparak halktan büyük destek alıp iktidar oldular...
Fakat ne gariptir ki, bu büyük desteğe rağmen halen 12 Eylül'ün koymuş olduğu Başörtüsü yasağı kalkmış değil... Bu çok garip...
***
Bir de Kürtçe konuşma yasağı var tabii....
Önce APOCULAR bu yasaklardan nemalanarak bir terör örgütü oluşturdular...
Sonra Pkk adıyla kurumsallaştılar...
Sonra BDP ve daha önce kapatılan partiler ile siyasallaştılar...
12 Eylül Cuntası'nın koyduğu Kürtçe yasağı sayesinde bugün ülkemizin başında büyük bir terör belası var...
Bunların varlık sebebi Kürtçe Konuşma yasağı oldu...
Bunları düşündükçe o günlerde halkımızın büyük sevgi gösterilerinde bulunduğu Kenan Paşa ve arkadaşlarının   bugün yaşadığımız düzenin mimarları olduklarını düşünmek hiç de yanlış olmayacaktır...
***
12 Eylül Darbesi'nin en büyük mağduriyetini Ülkücüler ve Solcular yaşadılar...
Din eksenli siyaset yapanlar hemen hemen hiçbir mağduriyet yaşamadılar. Aksine 12 Eylül Cuntası'nın koyduğu Başörtüsü Yasağı'nı kendilerine sermaye ederek yıllar içinde büyüdüler ve iktidara geldiler. Bugün 12 Eylül Darbesi'ni yargılayarak kendilerini AKlamaya çalışanlar o günlerde, her yerde "Kenan Paşa Çok Yaşa" nidaları ile destek oluyorlardı paşalarına... 
***
Ülkemizde oynanan bölücü oyunların en büyüğü olduğunu biraz geç de olsa anlayabildik 12 Eylül Darbesi'nin... Bu vesile ile 12 Eylül şehitlerini rahmetle anıyor, ülkemizin bu pis oyunların içinden dimdik ayakta kalarak çıkamısını temenni ediyorum...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder