21 Ağustos 2012 Salı

Gaziantep Saldırısı ve Halkın Uyanışı!

Terör, taviz aldığı sürece durmaz. Terör öyle bir belâdır ki, kanser mikrobu gibi vücut direnç gösteremezse çok kısa bir sürede o vücudu sarar ve kurutur. Sonra da söylenir dururuz; "Vay be dağ gibi adam üç günde yıkıldı gitti" aslında dağ gibi değildi. İçi koftu, mikroba karşı direnci yoktu. Direnç gösterecek tüm unsurları o dağ gibi adamın kendisi yok etmişti. O dağ gibi dediğimiz adam yıllarca kanser mikrobunun vücudunda rahatça yayılabilmesi için elinden gelen tüm gayreti göstermişti.
***
O dağ gibi adam Türkiye'dir. Kanser mikrobu da pkk...
Adalet ve Kalkınma Partisi ortalıkta yokken, mevcut hükümet terörle mücadelede kararlı adımlar atmış, demokrasi ve hukuk kuralları dışında da olsa terör belâsını yok etme yönünde oldukça sert önlemler almıştı. Bu önlemlerin sonuçları da hepimizi rahatlatmıştı. Sonra Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) çıktı ortaya. Hükümet kurdular. Hükümet başı R. Tayyip Erdoğan Diyarbakır'da yaptığı bir konuşmada, o güne kadar TC Devleti'nin asla kabul etmediği bir pkk iddiasını kabul etti. Başbakan "Türkiye'de Kürt sorunu vardır ve bu sorun benim sorunumdur" diyerek aslında bizlere bugünlerin haberini veriyordu. Bu cümle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin teröristleri Habur sınır kapısında görkemli törenlerle karşılayacağının habercisiydi. Bu cümle Oslo görüşmelerinde Hakan Fidan'ın "Sizinle savaşanları tek tek içeri tıktık, daha ne istiyorsunuz" sözleriyle izah ettiği Ergenekon safsatası dahilinde pkk'nın korkulu rüyası olan asker ve güvenlik güçlerimizin onlarının geldiğinin bir habercisiydi.
***
Lafın uzunu aptala anlatılırmıyş sözünden hareketle daha önce defalarca yazdığım süreci burada tekrar yazmak istemiyorum. Özellikle Başbakan'a neredeyse tapma noktasına gelen bu vatanın evlatları internet başına geçip AKP iktidara geldiğinden bu yana pkk terör örgütüne ne gibi tavizler verilmiş bir zahmet araştırsınlar. Ve tüm bunların sonunda da vay efendim demokrasiydi, vay efendim hukuk kurallarıydı demesinler. Gaziantep saldırısı sonrasında bile bu milletle alay edercesine halen demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinden bahseden AKP'li yetkililere sormak istiyorum:
Terör demokrasinin bur unsuru mudur ki, terörle mücadele demokrasi kuralları dahilinde yapılıyor!?
Terör hukuk kurallarının bir unsuru mudur ki, hukuk kuralları içinde mücadele yürütülüyor!?
Vatan uğruna şehit olan Mehmetçiklerin hesabını hangi demokrasi kuralı verecek, hangi hukuk kuralı o Mehmetçiklerin hakkını teslim edecek!?
***
Gaziantep saldırısı ile ilgili hükümet üyelerinin açıklamalarına bakıyorum. Hepsi üzüntülerini dile getiriyor ve terör örgütünü eleştiriyorlar. Bu millet size %50 oyu terör örgütü eleştirin diye vermedi efendiler. Bu millet size onca oyu terör örgütünün kökünü kazıyın diye verdi. Mehmetçikler şehit olmasın diye verdi bu millet size milyonlarca oyu. 
***
Şimdi yeni bir kulp buldular. Son günlerde yaşanan tüm saldırılar Suriye istihbarat örgütünün işiymiş. Vay arkadaş ya! Ulan arkadaş bırakın eylemin analizini yapmayı, sizin kelle dediğiniz Mehmetçilerin evine düşen ateşi söndürün. Hangi deyyus yapıyorsa gidin onun kulağını kesin, kafasını koparın. Siz DEVLETSİNİZ! Devletin görevi milletini korumak ve kollamaktır. Dağa çıkarılan gençlerimizi bölücü hainlerden korumak, kurtarmak da sizin göreviniz, onların kurşunlarıyla şehit olan Mehmetçiklerimizi de korumak kollamak sizin göreviniz. Bırakın analiz yapmayı, tahlil yapmayı, teröristi eleştirmeyi.... Terörün kökünü kazıyın, işinize bakın efendiler!
***
Artık halkımız uyanmalı. Terör örgütü AKP'nin yıllardır verdiği tavizlerle dahada güçlendi. Uluslararası alanda ülkede bir iç savaş yaşandığı havasını estirmek için son dönemde saldırılarını daha da arttırdı. Onların şu an tek maksatları var: Saldırılar yoğunlaşacak, halk galeyana gelecek ve ülkede bir Türk-Kürt çatışması yaşanacak, yani olaylar sokaklara yayılacak. 30 Yıldır başaramadıklarını AKP'nin tavizleri sonucunda başarmayı planlıyorlar. 30 yılın öncesinde de 1000 yıldır bu topraklarda Türk-Kürt kardeşçe yaşamıştır. Bu topraklar üzerinde birbirleri ile asla ve asla çatışmamışlardır, bundan sonra da asla ve asla çatışmayacaklardır. Marsist emellerine ulaşmak için Kürt halkını kullanan pkk törer örgütü ve hamileri bunu başaramayacaklar. Milletimz bu noktada çok uyanık olmalı ve onların varmak istedik "düşmanlık" noktasından uzak kalmalıdır. Eğer bu saldırıların sonucunda olaylar sokaklara taşarsa pkk ve hamileri ellerini ovuşturarak kıs kıs güleceklerdir. Kürt halkı onların umurunda bile değildir. Onların tek amacı dinsiz - imansız bir toplum oluşturmaktır. 
***
Artık halkımız uyanmalı. AKP bugüne kadar uyguladığı yöntemlerle pkk terör örgütünü güçlendirmekten başka hiçbir şey yapamamıştır. Bir duble yol, iki metro hattı açmakla ülke yönetilmez. Bu ülkenin en büyük sorunu terör sorunudur ve her geçen yıl AKP iktidarı ile birlikte terör eylemleri artmaktadır. Teröristlerle hamilerinin buluştuğu TC topraklarında her ne hikmetse devletten başka herkes var. Teröristler yol kesiyor. Milletvekilleriyle kucaklaşıyorlar, medya orada, dış güçler orada. Bir tek devlet yok. AKP'nin yönettiği devlet yok! Artık bu gerçekleri görelim ve % 50 ile göreve getirdiğimiz AKP'yi baraj altında bırakarak tarihe gömelim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder