6 Nisan 2016 Çarşamba

Nüfus Plan Planlaması ve Ülkücüler

Bugün, hemen hemen hiç bir Ülkücü'nün anımsamadığı ancak oldukça önemli bir eylemin yıl dönümü.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük teşvikleri ile hızlı bir nüfus artışı yaşayan ülkemizde bu artış bazı kesimleri rahatsız etmiş ve Adnan Menderes'in liderliğinde tek başına iktidar olan Demokrat Parti (DP) bu nüfus artışını durdurmak için çalışmalara başlamış ancak başarılı olamamıştı. DP iktidarına karşı yapılan Darbe sonrası hükümetler de bu çalışmalara destek vermiş ve nüfus planlaması için gerekli çalışmalar 1965 yılında Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin birlikteliğiyle yasa çerçeveye oturtulmuştu nüfus planlaması.
***
Atatürk'ün teşviklerine rağmen durdurulmaya çalışılan nüfus artışının getireceği sorunlar (!) ve tehlikeler (!) çeşitli etkinlikler ve seminerlerle halka anlatılmaya çalışılıyor ve nüfus planlaması adı altında Türk nüfusunun Anadolu topraklarında azınlık haline gelmesi için yoğun çabalar sarf ediliyordu. İşte bu tür seminerlerden birisi de 6 Nisan 1969 günü Hacettepe Üniversitesi'nde yapılıyordu. Üniversite çatısı altında yapılan Uluslararası Doğum Kontrol Semineri Ülkü Ocakları mensubu bir gurup genç tarafından basılmış ve seminer dağıtılmıştı.
***
Fikri dinamizm ile eylemsel dinamizmin bütünleştiği o yıllarda Ülkücü Gençler memleket meselelerini yakından takip ediyor ve eylemlerini bu meseleler üzerinden en ivedi ve en etkili bir biçimde ortaya koyabiliyorlardı. O tarihlerde memleketimizin en önemli meselelerinden birisi de uygulanmak istenen Doğum Kontrolü idi. Uluslararası Sağlık Örgütleri, Türkiye'deki siyasi iktidar ve yandaşları olan sağlık örgütlerinin de desteğini alarak Anadolu topraklarında TÜRK nüfusunun arttırılması için yoğun bir mücadele başlatmışlardı. Bu mücadele karşısında duran tek güç MHP ve Ülkü Ocakları idi.
***
Bozkurt Mustafa Kemal Atatürk'ün TÜRK nüfusunu arttırmak için getirdiği yasal düzenlerin tamamı ortadan kaldırılmış, ekonomik ve sağlık sebepleri gerekçe gösterilerek doğum kontrolünü teşvik eden yasalar getirilmişti. Milletimize gerektiğinde ücretsiz doğum kontrol haplarının dağıtılması bile gündeme gelmişti. Konunun asıl ilginç yanı ise, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu konuda ABD güdümündeki Adalet Partisi'ne destek vermesiydi. Atatürk nüfus artışını destekleyen tüm yasal düzenlemeleri CHP kimliği ile yapmış ve aynı yasal düzenlemelerin ortadan kaldırılmasını da yine CHP sağlamıştır.
***
MHP ve Ülkü Ocakları bu konuda Atatürk'ün fikirlerini savunmaktan hiç bir zaman geri adım atmamıştır. MHP ve Ülkü Ocakları nüfus artışı konusunda dinimizin teşviklerini de asla göz ardı etmemiştir ve nüfus artışının her zaman desteklenmesi için mücadele etmiştir. Başbuğ Alparslan Türkeş'in "100 Milyonluk Türkiye" söylemi ve hedefi de bunun açık bir göstergesidir. Rızık ancak ve ancak Allah'tandır inancı ile hreket eden Türk Milliyetçileri her zaman bu fikrin en ateşli savunucuları olmuştur.
***
Ülkü Ocaklı gençlerin ülkemizde düzenlenen ilk Uluslararası Doğum Kontrol Semineri'ni basmasının yıldönümünde ülkemizde garip söylemler gündem oluşturuyor. Özellikle MHP içindeki muhalif kanat "Devlet Bahçeli MHP'yi HDP'nin bile gerisinde bıraktı" söylemi ile MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi eleştirme gafletine düşüyor. Bu önemli olayın yıl dönümünde bu söylem ile çirkin bir siyaset yapma eğiliminde olan arkadaşlara sormak lazım;
* Ailenizde doğum kontrolü uyguladınız mı?
* HDP tabanını oluşturan Kürt seçmen 10 çocuk yaparken siz kaç çocuk yaptınız?
* Alparslan Türkeş'in 100 Milyon Nüfuslu Türkiye hedefine kaç çocuk ile katkıda bulundunuz?
* Ülkücüler doğum kontrol seminerlerini basarken özellikle Turgut Özal döneminde yoğunlaşan kısırlaştırma ve doğum kontrol çalışmalarına yenik düşüp, "2 çocuk yeter" mantığına mı kapıldınız?
***
Siyaset elbette yapılmalı.
Muhalefet elbette olmalı.
Eleştiri kültürü ciddi anlamda varolmalı.
Ancak bir tarafta da EDEP olmalı.
Global güçlerin ülkemiz üzerindeki en büyük oyunlarından biri olan doğum kontrol sistemi alenen TÜRK nüfusunu hedef almış, HDP tabanının yaşadığı bölgelerde "0" başarı kazanmış, buna rağmen TÜRK nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yüzde 45 civarında başarı kazanmış ve TÜRK nüfusunun azaltılması sağlanmışken bunun vebalini Bahçeli'ye yıkmak ucuz kahve muhabbetinden öteye geçmez.
Bu vesile ile 6 Nisan 1969'da Hacettepe baskını gerçekleştiren Ülkücü ağabeylerimizden ahirete intikal edenleri rahmet ve minnetle, hayatta olanları da saygıyla anıyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder