3 Aralık 2012 Pazartesi

Engelleri Kaldırın...

Bugün önemli bir gün...
Dünya Engelliler Günü...
Dünya üzerinde yaşayan milyonlarca engelli insan...
Bedensel engelli...
Zihinsel engelli..
İşitsel engelli...
Görme engelli...
Bugün onlar senede bir kere de olsa anımsanacaklar...
Süslü laflar söylenecek onlar için...
Sembolik gösterilerde bulunacak siyasilerimiz
Yarın!?
Yarın yine "Engelsiz Engelliler'in günü olacak...
***
Engelli vatandaşlarımızın bazıları doğuştan engelli...
Yaratan onlara da öyle bir nimet vermiş...
"Kusursuz yattıklarımız yeterince şükretmiyorlar, bakalım engelli yarattıklarımız ne kadar şükredecekler!" düşüncesiyle mi o şekilde yaratıldılar bilemiyoruz. Allah'ın takdiri deyip geçiyoruz. Uzmanlar ise, böyle düşünmüyorlar. Engelli doğumların büyük çoğunluğunun bilimsel sebeplerini açıklıyorlar. Ülkemizdeki engelli doğumlarının çoğu akraba evliliklerinden kaynaklanıyor. İslam dininde de hoş görülmeyen akraba evlilikleri sonucu engelli doğum sayısı zirvede. Ama yine de insanlarımız buna aldırış etmeyip akraba evliliklerini sürdürüyorlar. Sonra da "Takdiri ilahi" deyip bir kenara atıyoruz engelleriyle birlikte engelli doğan çocuklarımızı...
***
Tıp ilerledi...
Artık çocuğun engelli olup olmadığı, anne karnında teşhis edilebiliyor...
Hal böyle olunca durum çarşı pazar işine dönüyor...
"Bu defolu mal bunu almayalım" deyip o zavallı çocuklarını anne karnından alıp ölüme terkeden anne - babalar da var ülkemizde...
Allah üç tane çocuk nasip etmiş...
Dördüncü defolu çıkmış...
Hemen aldırın ve öldürün...
Defolu mal gibi...
Ve bu insanlar ne yazık ki utanmadan Allah'a şükrettikleri sanıyorlar...
Dilde şükür gönülde isyanda...
Zaten biz gönlümüzle şükredebilseydik, bu hallere düşmezdik...
***
Engelli sandığımız engelsizler var bu ülkede...
Allah'a şükretmenin dilde değil gönülde olduğunu bilenler var...
Örneğin geçtiğimiz ekim ayında güzel bir haber okudum...
Tekerlekli sandalye ile yaşamaya mahkum olan pek çok engelli vatandaşımız;
Karamsarlık içinde "ben neden böyle oldum" diyerek hayata küserken,
Galatasaray'ın tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı dünya Şampiyonu olmuş...
Üstelik de 4. kez kazanmışlar bu başarıyı...
Hayata küsmemişler...
"Ben neden böyle oldum" diyerek Allah'tan hesap sormaya kalkışmamışlar...
Aileleri onların engellerini kaldırmış...
Çalışmışlar, çabalamışlar ve bugün milyonlarca engelsizin bile hayal edemeyeceği bir başarıya imza atmışlar...
İşte Allah'a şükretmek bence budur!
***
Efendim bir de malumunuz fukaralık engeliyle yaşayanlar  var ülkemizde...
Gelir dağılımındaki eşitsizliğin getirdiği fukaralıkla cebelleşenler...
Hz. Ömer adaleti ile ülkemizi yöneteceğini söyleyip, kapitalizmin en acımasız canavarına dönüşenlerin daha da arttırdığı fukaralık engeli...
Belki bedensel ya da zihinsel engelli vatandaşlarımızın engellerini kaldırmak adına bir şeyler yapılıyor ancak fukaralık engeliyle yaşayanlar için hiç bir olumlu girişim yok. Onların daha çok tepesine biniliyor. Hele bir ZAM BALYOZU var ki; tepelerinden hiç inmiyor. Devlet en kolay ve en çok vergiyi onlardan alıyor. Dindar nesilden bahsedenler dinimizin temel kuralı olan ADALET'i unutmuşlar. "Fakirlik fazilettir" deyip insanlarımızı fakir kalmaya özendiriyorlar. Sevdiriyorlar fakirliği. İşte orada kafama bir soru takılıyor. Fakirlik fazilet ise, siz neden zenginleştikçe zenginleşiyorsunuz. Siz enayi misiniz Allah aşkına!?
***
Hani bir mani vardır eskilerden;
Yeni Cami direk ister,
Söylemeye yürek ister,
Benim karnım toktur amma,
Arkadaşın canı börek ister...

Söylenecek söz çok ama söylemeye, söyleneni dinlemeye, okumaya yürek ister...
Rabbim bizleri affetsin diyor ve sloganımızı tekrarlıyoruz: ENGELLERİ KALDIRIN, ey engelsiz engelliler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder