8 Aralık 2012 Cumartesi

BJK'ye hediye edilen 1 puan...

Eskişehirspor tarihindeki en iyi kadrolardan birine sahip durumda.
Bugün itibariyle sezonun başından beri yaşananları takip ettiğimiz vakit rakiplere hediye ettiğimiz puanlar ile şu an fark atarak liderlik koltuğunda oturuyor olmamız gerekiyordu. Son olarak İstanbul'un Beyaz-Siyahlı ekibiyle oynanan maçta da aynı şekilde şampiyonluk yolundaki en büyük rakiplerimizden birine 1 puanı hediye ettik. İstanbul deplasmanından 3 puan sevinciyle ayrılmak yerine rakibe kaptırdığımız 1 puanının üzüntüsüyle haftayı geride bıraktık.
***
BJK'ye hediye edilen bu 1 puanın en büyük sorumlusu kesinlikle Ersun Yanal'dır.
Alper'in olmadığı bir maçta Veysel'i yedek soyundurup, bugüne kadar takımda pek yer bulamamış olan Mehmet Güven ile maça başlamak gerçekten akıl işi değil. Bir ara yüzde 70 lere yükselen topla oynama grafiğimize rağmen Veysel'in olmayışı sebebiyle bir türlü agresif bir atak geliştirip rakibi bunaltamadık. Erken gelen golde her zaman olduğu gibi Buffin yine seyretmekle yetindi. Buffin artık bu gol pozisyonlarından birini bari kurtarmayı becermelidir.
***
Takımda herkes var gücüyle mücadele etti. Hepsini tek tek kutlamak gerekli. Elbette Mehmet Güven de elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı fakat Veysel'in kenarda oturup Mehmet'in saha olması bence büyük bir yanlıştı. İlk yarının sonunda uzatma dakikası verilmemesi ve hakemin tam 45. dakika da 1'e bir yakaladığımız pozisyonda maçı bitirmesi tam bir skandaldır. Yıllar önce GS maçının 7 dakika önce bitirilerek şampiyonluğumuzun gaspedilmesinden farksız bir olay dün yaşanan bu hakem faciası. Aynı pozisyonu aynı hakem aynı maçta Beyaz-Siyahlı takım için yapamadı. Maçın sonunda 90+3 oynandı +4'e geçildi ve hakem BJK'nin atağının bitmesini bekledi. Aynı maç içinde yaşadığımız bu iki pozisyon üç takım yalakalığının en büyük göstergesi olmuştur. Şampiyonluk yolundaki en önemli rakiplerimizden birinin de hakemler olacağını bu maçta net bir şekilde anladık.
***
Ersun Yanal liderliğindeki yürekli adamlar ordusu biraz daha dikkatli olunduğu takdirde 6-7 puan farkla bu ligi şampiyon olarak bitirebilir. Şampiyonluk yolundaki rakiplerimizin 3'ü ile berabere kaldık birini sahasında ezdik. BJK'yi de sahasında ezmemiz işten bile değildi fakat bir teknik heyet hatası ve hakem faktörü buna engel oldu. Diego, Servet ve Dede bu maçın en iyileriydi. Buffin'in samimiyetine inanmakla birlikte bu takıma yakışır bir hale gelmesi gerektiğini de vurgulamak gerekli. Artık sıradan bir kaleci gibi değil, şampiyonluğa oynayan bir takımın kalecisi gibi olmalı.
***
Akaminko maç boyunca rakip ceza sahasındaki arkadaşlarına bir tek olumlu orta kesemedi. Eski günlerini aratır durumda Akaminko. Erkan, Kamara, Necati üçlüsü de dünkü maçta eski günlerini aratır nitelikte idi. Bunda elbette Alper'in olmayışı, bir de Veysel'in yedek kulübesinde olması etkili oldu. Hürriyet her zaman olduğu gibi yüreğiyle oynamaya devam ediyor. Diego ve Servet'in maç boyunca hem defanstaki kritik müdahalelerinin hem de gol noktalarındaki etkinliklerinin olması gerçek çok önemli ve takdire şayandır. Diego bu çabalarının karşılığını penaltı yaptırarak aldı. Servet ise, yaptığı bir kafa vuruşunda topu ağlarla buluşturamadı. Servet'in performansının her maçta artması oldukça sevindiricidir...
***
Sonuç olarak BJK maçından önemli bir kayıpla ayrıldık.
Beyaz-Siyahlı takıma karşı kendi sahasında %70 topla oynama yüzdesini yakalıyorsak burada kaybettiğimiz puanlara üzülmemiz gerekiyor demektir. Ligin ikinci yarısında şampiyonluk yolundaki rakiplerimizden alacağımız galibiyetler bize şampiyonluğu getirecektir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder