Aslına bakarsanız hiç bir yere koştuğu yok...
İki fotoğraf karesi var CHP'ye ait.
Fotoğrafın ilkinde CHP'nin yüz ifadesini görüyoruz...
Nefes nefese,
Kan ter içinde kalmış bir uzun mesafe koşucusunun yüz ifadesini görüyoruz bu fotoğrafta...
Yorgun ama inatçı,
Bitkin ama dirençli,
Bıkkın ama inançlı...
Bu fotoğrafı görünce bir vatandaş olarak umutlanıyoruz, hevesleniyoruz...
Bugünkü baskıcı AKP iktidarına karşı can siperane çalışan, koşturan bir CHP var diyoruz...
Fakat ne yazık ki aradan çok geçmeden ikinci fotoğraf karesi geliyor gözümüzün önüne...
***
İkinci fotoğraf karesine baktığımızda CHP'nin bir yol üzerinde değil;
Bir koşu bandı üzerinde koştuğunu görüyoruz...
Hedefsizce, sadece vücudunu zinde tutmak için idman yapıyormuş meğerse...
İşte bu manzara halkın bütün umutlarını tüketiyor.
Atatürk'ün partisidir,
Cumhuriyetimizin kurucularının partisidir, düşüncesiyle halen CHP'ye büyük bir sevgiyle bağlı olan halkımızın önemli bir kesiminin umutları koşu bandı üzerinde koşturup duran CHP fotoğrafını görünce adeta dipsiz bir kuyuya düşüyor...
Birinci fotoğrafla birlikte yanan bütün ışıklar sönüyor,
Umutlar yeniden karanlıklar prensinin karanlık dünyasında yok olup gidiyor.
***
Son 2 aydır yaşadığımız olaylar baktığımız vakit CHP tarafında görülen manzara ne yazık ki, budur!
AKP hükümetinin oluşturduğu gündemlerin peşine takılıp giden,
Gezi Parkı eylemlerinde ayakta kalabilme umutlarını sokaktaki vatandaşa bağlayan,
Sokak eylemlerinin büyümesi için çaba sarfeden bir CHP görüyoruz siyasi arenada...
Gezi Parkı eylemlerine destek vermesine sözümüz yok elbetteki.
Fakat Atatürk'ün kurduğu bir siyasi partinin devlet adabına uygun hareket etmesini bizim gibi tüm CHP seçmenleri de beklerdi bugünkü CHP yönetiminden.
Onlar devlet adabına uygun hareket etmektense halkın kendi kendine başlattığı bir eylemi sahiplenme ve bundan siyasi rant elde etme yolunu seçtiler.
Bu da bugünkü CHP yönetiminin beceriksizliğinin ve acizliğinin bir göstergesi olmuştur.
CHP içinde az sayıdaki samimi siyasetçiyi tenzih ederek söylemek gerekir ki, CHP'nin bugünkü yöneticileri artık kendilerine inanan halkın beklentilerini karşılamaktan çok ama çok uzaklaşmış bulunmaktadırlar...
***
Mart 2014'te yapılacak olan Yerel Seçimlerle ilgili henüz hiç bir somut çalışmasını göremedik CHP'nin...
İstanbul başta olmak üzere hiçbir Büyükşehir'de hazırlık yok...
Özellikle İstanbul'da henüz kimin aday olacağına dahi karar verebilmiş değiller...
Halkın büyük bir beklenti içinde olduğu Mustafa Sarıgül meselesini dahi çözemediler...
İstanbul'da CHP seçmeni Sarıgül konusunun bir an evvel çözümlenmesini beklerken,
CHP'li üst düzey yöneticiler farklı açıklamalar yapıyorlar...
Birisi çıkıyor Hanya diyor,
Diğeri çıkıyor Konya diyor...
Orasını burasını bilmem ama CHP yönetimi bu tutumunu sürdürürse,
CHP seçmeni ilk seçimde onlara Hanya'yı da Konya'yı da bir daha asla unutamayacakları bir ders ile öğretecektir...
***
Bugün AKP iktidarının baskıcı yönetim tarzı karşısında alternatif arayan halkın yaklaşık yüzde 40'lık bir kesimi umudunu CHP'ye bağlamışken,
CHP'li milletvekilleri ve yöneticilerinin iç çekişmelerle vakit geçirdiklerini görüyoruz.
CHP seçmeninin en çok beğendiği ve umut bağladığı siyasetçilerin ayaklarının kaydırılması girişimlerini görüyoruz...
Muharrem İnce gibi toplumun her kesiminin beğenisini kazanan bir siyasetçinin CHP içinde birilerine rahatsızlık verdiğini TBMM Gurup Başkanvekillikleri seçimlerinde net bir şekilde görebiliyoruz...
Halk baskıcı zihniyetten kurtulmanın derdine düşmüşken,
Halkın partisi olduklarını iddia edenler ne yazık ki, kendi koltuklarının derdine düşmüşlerdir...
En üst düzey yönetimden, ilçe örgütlerine kadar manzara hep aynı...
Kim kimin ayağını kaydıracak herkesin onun hesabını yapıyor...
Halkın partisi CHP ne yazıkki yöneticilerin çiftliği haline gelmiş ve halkın sorunlarını çözmeyi bırakın düşünmekten dahi aciz bir durumdadır...
***
Hal böyle olunca CHP seçmeni için iki tercih hakkı kalıyor...
Birincisi kendisini ifade eden bir siyasi söyleme sahip olan yeni bir partiye oy vermek,
İkincisi ise, sandığa gitmemek...
CHP seçmeninin önemli bir bölümü bugüne kadar sandığa gitmemeyi tercih etti...
Elbette bu tutum AKP'ye yaradı...
Bugün bunun farkına varan CHP seçmeni önümüzdeki yerel seçimlerde mutlaka sandığa gidip oyunu kullanmak istiyor...
Mevcut CHP yönetimi koşu bandından inip halkın yolunda yürümeye başlarsa bu oyları yeniden kendi hanesine yazdırabilir, aksi takdirde hem sandıktan kaçan oylar hem de bütün olanlara rağmen umutla CHP'ye verilen oylar başka bir siyasi partinin hanesine yazılacaktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder