1 Mayıs işkencesinin bizzat içindeyiz...
Yollar kapatılmış...
Köprüler kaldırılmış...
Otobüs seferleri iptal edilmiş...
Metrobüsler çalışmıyor...
Metro çalışmıyor...
Deniz ulaşımı durdurulmuş...
Adeta bir olağanüstü hal uygulaması...
Marjinal guruplar Taksim'e gitmekte kararlı...
Hükümet inşaat var diyerek yasak koydu...
Konulan yasağın sonucunun nasıl olacağını hükümet de çok iyi biliyor...
Biliyor ki, bir çok ilden takviye kuvvetler ve zırhlı araçlar geliyor...
Hükümet kanadından yasağa kılıf aranıyor...
"Yasaklamasak birçok insan inşaat çukuruna düşürdi" deniliyor...
Eminim ki, Taksim'e çıkış için gelen zırhlı araçları meydandaki inşaat çukuru çepeçevre kapatmak için kullansaydınız hiç kimse o çukura düşmezdi...
***
Hükümet tıpkı Mavi Marmara olayında olduğu gibi önceden bildiği bazı olaylara göz yummuştur...
Yasaklama için uydurulan bahaneye çocuklar bile güler...
O çukurun etrafı barikatlarla kapatılsa inanın kimse o çukurlara yanaşamazdı...
Kaldı ki araya gelenler de kendilerini çukura düşürmek gibi bir gayretin içine girmezlerdi...
Yasakladınız da ne oldu!?
Esnaf perişan oldu...
Günahsız insanlara çile çektirdiniz...
Bir çok işyeri çalışamadı...
İnsanların seyahat özgürlüğünü kısıtladınız...
Maddi zararın haddi hesabı yok...
En önemlisi de marjinal guruplara ortam hazırladınız...
Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, marjinal guruplarda yasağı sever...
Yasaklı ortamlar onların cirit attığı ortamlardır...
Bunu bile bile sudan bir sebeple onların ekmeğine yağ sürüldü...
***
Gelelim "Marjinal" Dilan meselesine...
Dilan Tarlabaşı'nda oturan bir genç kız...
Olaylar esnasında evinin önünde...
Göstericiler oradan Taksim'e çıkmaya çalışıyor, polis kovalıyor...
Kısa mesafeden atılan biber gazı bombası bu kızımızın başına isabet ediyor ve Dilan yaralanıp yere yığılıyor...
Sanki Dilan hedef alınmış gibi vuruluyor...
Olaydan sonra Vali'nin açıklamalarından da bunu anlamak mümkün...
Vali bey. Dilan'ın marjinal gurup üyesi olduğunu kendilerinde kayıtlarının bulunduğunu söylüyor...
Bu noktada aklıma şu soru takılıyor:
"Acaba Vali bey bu kayıtları gösteriler öncesinde polisin eline verip bunları görürseniz vurabilirsiniz" emrini mi verdi!?
Bu kayıtlar elindeyse, Dilan'ın görüldüğü yerde vurulmasını gerektirecek hangi suçu işlediğini de açıklamak durumunda değil midir!?
***
Bölgede yaşanan bir biber gazı bombası vakasını da ben bizzat gördüm...
Yaklaşık 50 kişilik bir gurup...
Ellerindeki pankartlardan Dev-Lis üyeleri olduğunu anlıyoruz...
Hemen hemen tamamı 15-16 yaşında gençler...
Ellerinde pankart ve flamaları ile, Tarlabaşı'na doğru çıkıyorlar Dolapdere'den...
Onların çıkışını görünce biber gazı bombardımanın başlayacağını anlayıp pencereleri sıkıca kapattık...
Aradan 2 dakika geçmeden aynı gurup koşarak geri kaçmaya başladı...
Polislerle aralarında nerden baksanız 70-80 metre mesafe var...
Atılan 2 tane biber gazı bombası onların kaçışını hızlandırmıştı...
Hepsi korku içinde koşuşuyor...
Fakat polis bombardımanda sınır tanımıyor...
Arka arkaya gaz bombaları evimizin önüne düşüyor...
Çocuklar ise, çoktan arayı açmışlar gaz bombaları onların 50-60 metre gerisine düşüyordu...
Bombalardan bir tanesi işlerinin önünde oturan 70 yaşında bir esnafın önüne düştü...
Adamcağız nasıl kaçacağını bilemedi...
Oturduğu sandalye ile birlikte yere yuvarlandı...
Komşular adamcağızı kurtarmaya çalışırken;
Göstericiler gözden kaybolmuşken polisler gaz bombası atmaya devam ediyorlardı...
***
"Marjinal" Dilan'ın başına gelenler de eminim bu tarz bir durumdur...
Polis günler öncesinden öyle bir ruh haline sokuluyor ki, sanki karşısında eli silahlı teröristler var...
Örgüt militanları bellidir...
Ellerinde sopalar, taşlar, molotof kokteylleri olur...
Yakar yıkarlar...
Fakat biz beğenelim ya da beğenmeyelim gerçekten inandıkları uğruna orada bulunan insanlar da vardır...
Siz her ikisini de aynı kefeye koyarsanız sonuçları da böyle vahim olur...
Sayın Vali, Dilan'ın başına gelenleri kendi açısından savunmak için verdiği beyanatta; "Dilan marjinal bir örgüt üyesidir, biz de kayıtları da vardır, Polis ile çatışma içindedir, hangi mahkemeye giderseniz gidin biz haklı çıkarız" mealinde sözler sarfediyor...
Bu sözlerden benim anladığım şudur:
"Dilan vurulmayı haketmiştir!"
***
Şimdi ben yine sormak durumundayım...
Dilan'ın hangi dünya görüşüne sahip olduğunu bilmiyorum...
Vali bey biliyor ama açıklamadı...
Benim için Dilan henüz çocukluktan genç kızlığa adım atmış bir insan evladı...
Bu insan evladı,
Yani sizin marjinal gurup üyesi dediğiniz kişi vurulmayı hakettiyse;
Bugün AKP hükümetinin müzakere yaptığı, ülkemizden ellerini kollarını sallayarak kaçmalarına göz yumduğu eli kanlı teröristler vurulmayı haketmediler mi sayın valim!?
Dilan için sarfettiğiniz aynı sözleri hükümetin barış güvercini ilan ettiği uluslararası terör örgütü mensupları için de söyleyebilecek misiniz!?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder