2 Mayıs 2013 Perşembe

Eskişehirspor taraftarı kime neden güvensin!?

Eskişehirspor ilk kez bir ikili kongreye hazırlanıyor...
Artık kulüp sahipsiz değil...
Artık tek adaylı kongreler dönemi bitti...
Artık hiç kimse; "Ben olmasaydım kulüp sahipsiz kalacaktı" teranesini okuyamayacak...
Artık muhalefetsiz iktidar dönemi kapanacak...
Artık tek adam dönemi kapanacak...
Artık yönetime kim seçilirse seçilsin karşısında bir muhalif güç olacak...
Artık herkes adımlarını daha dikkatli atacak...
Tüm bunları sağlayan Mesut Hoşcan ve ekibine öncelikle teşekkür etmek gerekli...
Mesut Hoşcan ve Mustafa Akgören'in yönetim içinde başlattığı isyan hareketi şimdi tam bir muhalif harekete dönüştü...
Bu durum camiamız için son derece sevindirici olmuştur...
***
Mesut Hoşcan ve ekibinin aylar öncesinden camiayı kongre havasına sokması tartışılmalıdır...
Mesut Hoşcan'ı destekleyen ESES sevdalılarının özellikle sosyal medyada izledikleri yol doğru mudur yanlış mıdır tartışılmalıdır...
Eğer ki, Mesut Hoşcan son derece iddialı bir şekilde Halil Ünal'ın karşısısına çıkabiliyorsa ve bu kulübü daha iyi yöneteceğini söylüyorsa bazı sorulara da cevap vermek durumundardır...
Yaptığımız eleştirilere "Biz projelerimizi açıklamayız çünkü Halil Ünal bu projeleri açıklarsak bizden kapar" tarzında yaklaşımlar, Halil Ünal'ın kendisini istifaya davet eden taraftarlara "Bunlar Eskişehirsporlu bile değil" tarzında cevap vermesinden farklı değildir bence...
Bu meydana çıkıldıysa her şey gözüne alınmış olmalı...
Sadece kongre üyeleri değil, Eskişehirspor taraftarlarının tamamı muhatap alınmalıdır...
***
Aylardır sosyal paylaşım sitelerindeki Mesut Hoşcan destekçilerinin paylaşım ve yorumlarını takip ediyorum...
Tamamen Halil Ünal'ın başarısızlığı üzerine kurgulanmış bir kampanya sürdürülüyor...
Öyle ki; yalaka İstanbul medyasının asparagas haberleri dahi bu arkadaşlarımız tarafından itibar görüyor ve bu tür haberler üzerine Halil Ünal'a yükleniliyor...
Bir diğer ilginç durum ise; Halil Ünal'ın hırsızlıkla itham edilmesi...
Hatta son olarak tribünlerde de bu tür bir tezahürat olmuştu...
Hırsız Halil Ünal...
Bunu söylemek çok kolay...
Yazmak çok kolay...
Önemli olan bunu ispat etmektir...
Mesela yıllardır aynı Yönetim Kurulu'nda çalışan ve bugün muhalif hareket olarak yönetime talip olan Mesut Hoşcan böyle bir şey söyleyebilir mi!?
Bunu ispat edebilir mi!?
Bugüne kadar ben ne Mesut Hoşcan'ın ne de ekibinin böyle bir şey söylediğini duymadım...
Peki Onu destekleyenler neden bunu söylüyorlar...
Mesut Hoşcan'ı destekleyenler eğer bu tarz bir söylemle karşımıza çıkarlarsa benim de "madem Halil Ünal hırsız, yıllardır onunla birlikte çalışan mesut Hoşcan ve diğer eski yöneticiler de suç ortağı olmaz mı!?" sorusunu sorma hakkım doğar...
***
İstanbul medyası tarafından sürekli olarak ortaya atılan transfer haberlerinin de Halil Ünal karşıtlarınca kullanılması çok ilginç geliyor bana...
Bu tür haberler geçen yıl da yapıldı.
Hem Alper için hem de Veysel için...
Sonuçta ne oldu hepimiz gördük...
İstanbul medyası bu senede yine takımın en çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bir ortamda başlıyor bu tarz transfer haberleri...
Transfer yapmak isteyenler tekliflerini sunuyorlar, bizim yönetimde isteklerini açıklıyor...
Eskişehirspor'un maddi imkanları ortadadır...
İyi bir teklifle gelen kim olursa olsun, Eskişehirspor'un da isteklerini karşılıyorsa transfer yapılır...
Alper çıkar da derse "Ben kulübüme daha çok hizmet etmek istiyorum, para önemli değil" eyvallah...
Bir babayiğit de çıkar "Alper'den kazanılacak parayı ben kulübe bağışlıyorum, Alper bizim evladımızdır, o bize lazım" derse de kimse "öte git" demez herhalde...
Malum gazetelerde çıkan haberler sürekli olarak vatandaşa "Halil Ünal Alper'i satıyor" şeklinde aksettiriliyor...
Yani Alper gitmek istemiyor da Halil Ünal ille de satacağım mı diyor!?
İstanbul takımlarından gelen teklifleri acaba Alper elinin tersiyle itecek mi!?
Bu tür haberlere itibar etmek takımın motivasyonunu bozuyor. bu çok açık...
***
Kulübün mali durumu hakkında da sürekli söylemler geliştiriliyor...
Öyle bir hava estiriliyor ki, sanki kulüp batmış, haciz memurları kapıda sıraya girmiş...
Ben de şöyle kabaca bir hesap yapıyorum...
Burada Halil Ünal'ın kafasıyla düşünüyorum...
Halil Ünal bu kulübü 8 milyon TL borçla almış...
Göreve geldikten sonra yapılan borçlarla birlikte tahmini 25 milyon TL'ye çıkmış bu borç...
Bugün üç futbolcuyu satsa bu borcun tamamını kapatır ve 8 milyon borçla aldığı kulübü borçsuz olarak teslim eder...
Yani kulüp öyle batmış falan değil...
Yapılan yanlış transferler dolayısıyla olabilecek bir açık var.
Bu açığın en büyük etkeni de Kris Boyd transferi...
Bu taransferin baş mimarı da Mesut Hoşcan...
Mesut Hoşcan'ın getirdiği bu oyuncuyu hiç oynatmadan gönderen de Skibbe...
Ve bugün kulübün başına tam bir bela oldu...
Peki bu belanın gelişinde sorumluluk sadece Halil Ünal'a mı aittir...
Mesut Hoşcan'ın hiç payı yok mudur!?
Eskişehirspor ve diğer takımların gelirleri de bellidir...
En önemli gelirlerden birisi de galibiyet başına alınan paralardır...
Kongre süreci başladığından bu yana nerdeyse galibiyet yüzü göremeyen takımın bu önemli gelirin kesilmesinde ödemeleri 1 ay gecikti diye isyan çıkaran futbolcuların hiç mi kabahati, payı yoktur!?
***
Başlarda bir umut olarak gördüğümüz Mesut Hoşcan'ın muhalif hareketi her geçen gün umut olmaktan uzaklaşmaktadır. 
Her şey lafta kalıyor...
Halil Ünal da hep böyle yapmadı mı...
Hep güzel cümlelerle kulübü yönetmedi mi...
Mesut Hoşcan ve ekibi son dönemlerde tamamen Halil Ünal'ın ve takımın gösterdiği başarısızlıklar üzerine kurgulanmış bir seçim kampanyası yürütmektedir.
Kuru kuruya bir "Bize Güvenin" sloganı ile güven sağlanamaz...
Proje açıklanmıyor...
Takıma sağlanacak ekonomik katkı açıklanmıyor...
Üyelikle üzerindeki kotanın kaldırılacağına ve üyeliklerin kolaylaştırılacağına dair somut bir söylem geliştirilmiyor...
Her şey söz ile...
Fakat biz Halil Ünal döneminde bu sözlerden bıktık...
Kurumsallaşma olacaksa nasıl olacağı,
Hangi zaman diliminde nelerein gerçekleştirileceği açıklanmalı...
Ekonomik olarak çok daha güçlü bir kulüp haline getirileceksi Eskişehirspor bunun nasıl yapılacağı, yeni yönetimin kulübe karşılık beklemeden ne kadar ekonomik destek sağlayacağı açıklanmalı...
Alper'in satılması istenmiyorsa, Alper'den gelecek parayı yeni yönetim karşılayacaksa bu da açıklanmalı...
Halil Ünal'a "Dur arkadaş bu adamı satamazsın, biz kongrede kazandığımız takdirde Alper'den alınacak paranın tamamını kulübe hibe edeceğiz" diyebilmeli...
***
Ben Mesut Hoşcan ve ekibine güvenmek istiyorum...
Ama sadece onlar bize güvenin dedikleri için değil...
Onlara güvenmemi sağlayacak somut adımlar attıkları için güvenmek istiyorum...
Yazdıklarımdan dolayı hiç kimse Halil Ünal'ı desteklediğimi sanmasın...
Birileri çıkıp da Halil Ünal'dan maaş alıyor da demesin...
Bütün camianın Halil Ünal'ı "kulübü sahipsiz bırakmadı" düşüncesiyle göklere çıkardığı bir dönemde halil Ünal'ı bir fotoğrafından dolayı eleştiren biriyim ben...
Halil Ünal'a yönelik bir çok eleştirinin de altına imzamı atarım...
Ancak şu da var ki;
Ben ve benim gibi düşünen birçok ESES sevdalısının artık kuru lafa karnı tok...
***
Belki benim kadar Mesut Hoşcan ve ekibine güvenmek isteyen yoktur aranızda...
Fakat ben sadece Halil Ünal'ın başarısızlıkları üzerine bina edilmiş bir seçim kampanyasına prim veremem...
kongrede kendi oyum olmasa da, şahsımızı adam yerine koyup; "Usta oyumuzu hangisine verelim" diye fikir soran insanlara, Halil Ünal'ın yönetim zihniyetinden kurtulmak için "Mesut Hoşcan ve ekibine verirseniz sevinirim" demeyi çok istiyorum...
Ancak şu şartlarda bu mümkün değil...
İki yönetim zihniyeti arasında fark göremediğimiz sürece yeni bir yönetimin gelmesi yerine "piyasa"da tecrübe kazanmış bir başkan ve yönetimin görevine devam etmesi bana göre çok daha mantıklıdır...




2 yorum:

  1. HALİL İSTİFA PANCARCIYI İSTEMİYORUZ...

    YanıtlaSil
  2. halil istifa..pancarcıyı istemiyoruz..MESUT HOŞCANIN ARKASINDAYIZ ! BAĞIMSIZ ESKİŞEHİRSPOR CEPHESİ..

    YanıtlaSil