25 Mayıs 2013 Cumartesi

Hüseyin Kala; O artık Kasımpaşalı...

Kasımpaşalı olmak öyle basit bir iş değil...
Kasımpaşa'da bulunmakla,
Kasımpaşa'da oturmakla,
Kasımpaşa'da doymakla,

Kasımpaşa'da büyümekle,
Kasımpaşalı olunmuyor...
Kasımpaşalı olmak yürek meselesidir...
Yüreğinizde Kasımpaşalılık ruhu varsa, nerede doğarsanız, doğun, nerede olursanız olun o ruh bir gün canlanır...
Kırk yıllık Kasımpaşalı gibi olursunuz bir anda...
İşte Kasımpaşa'nın birbirinden kıymetli futbolcularından biri olan Hüseyin Kala da o ruhu taşıyanlardan biri...
Futbol hayatını Kasımpaşa'da sürdürmeye başladığı günden bu yana Kasımpaşalılık ruhuyla semt halkının sevgilisi oldu...
***
Yıllardır ekmeğini yediği semtin kibirli efendisi değil;
O semtin çocuğu olmayı tercih etti Hüseyin Kala...
Bizim mahalleye geldi...
Bizim sokakta tur attı...
Bizim çay ocağında çayını yudumladı...
Bizim çorbacıda çorbasını içti...
Bizim fırından ekmeğini aldı...
Bizim kaldırımlarımızda yürüdü,
Bizim yağmurumuzda ıslandı...
Bizim çamurumuzda kirletti ayakkabısını,
Bizim kederimizle kederlendi...
Bizim sevincimizle mutlu oldu...

Yani Hüseyin Kala, bizden biri oldu...
***
Bir tarafta;
Futbol oynamak için çıktıkları sahada,
Birbirlerini gırtlaklayan,
Cümle aleme edep yerini avuçlayıp sallayan futbolcular varken,
Hüseyin Kala gibi genç beyefendi futbolcuların da bulunduğunu görmek bizleri yeniden umutlandırıyor, yeniden futbol sahalarına bağlıyor....
Süper Lig'de önemli bir çıkış yakalayan Kasımpaşa'nın yönetici ve teknik heyetini de böylesine beyefendi bir futbolcuyu bu takımda bulundurdukları için ayrıca kutlamak gerekli. Kasımpaşa'nın böyle sembol isimlere çok ihtiyacı var. 
Kasımpaşa takımının ve camianın "Kasımpaşalı" olabilmiş,
Kasımpaşa taraftarlarının sevgilisi haline gelebilmiş futbolculara ihtiyacı var...
Hüseyin Kala'nın "Kasımpaşalı Hüseyin Kala" olarak futbol hayatını sürdürmesi ve bu şekilde tamamlaması hem  taraftarı hem de semt halkını son derece mutlu edecektir.
Kasımpaşa yönetimi bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de Hüseyin Kala'yı semtin bir evladı gibi sahiplenmeye devam etmelidir...
***

Hüseyin Kala ile bir hasta ziyaretinde tanıştık...
Amansız bir hastalığın pençesine düşmüş genç bir kardeşimiz Sinan Çakmakçı...
Kasımpaşalı...
Yakasını bir türlü bırakmayan hastalıkla amansız bir mücadele içinde...

Direndikçe direniyor...
Her geçen gün direnci daha da artıyor...
Hastalık yakasından daha sıkı tutmaya çalıştıkça Sinan kardeşimiz yüzündeki gülücüklerle gücüne güç katıyor ve bu zalim hastalığa karşı her geçen gün biraz daha güçlü bir şekilde karşı çıkıyor...
Ona bu gücü verenler var tabiiki...
Başta eşi, annesi, babası...
Bütün akrabaları, yakınları, arkadaşları...
Doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız...

Hatta birlikte aynı mücadeleyi verdikleri hastalarımız...
Hepsi zalim hastalığa karşı Sinan kardeşimizle birlikte mücadele veriyorlar...
Biz çoğaldıkça Sinan güçleniyor ve zalim hastalık biraz daha güç kaybediyor...
***
Semtimizin çocuğu Hüseyin Kala da Sinan'ın bu mücadelesinde güç verenlerden biri olmak istemiş...
Sosyal sorumluluk projeleriyle hepimizin takdirini toplayan Arma Altı gurubunun da katkısıyla Hüseyin Kala, Sinan Çakmakçı kardeşimizle kucaklaşmak, Ona daha çok güç vermek için hastanenin yolunu tutmuş...
Hastanedeki odasında giriştiği mücadelenin yorgunluğunu atan Sinan kardeşimiz karşısında Hüseyin Kala'yı görünce nasıl mutlu oldu anlatmak, bu mutluluğu tarif etmek mümkün değil...
Hani solmak üzere olan,
Ağustos sıcağında susuzluktan kavrulmak üzereyken

Yağan yağmurla birden canlanıveren kır çiçekleri gibi...
Yüzünde güller açtı Sinan kardeşimizin...
Annesi, babası...
Belki uzun zamandır yüzlerinde böylesi gülücükler vardı...
Hüseyin Kala'nın getirdiği güç, Sinan kardeşimizin direncini en üst seviyelere çıkarmış ve hastalığına büyük bir darbe vurmuştu o an...
Sinan'ı en çok mutlu eden de Hüseyin'in hediyesi oldu...
Futbolcunun hediyesi ne olabilir ki?

Tabii ki, sırtında alın teriyle ıslattığı forması...
Bir futbolcunun en kutsal mesleki varlığı...
31 Numaralı formasını Sinan kardeşimize hediye etmişti Hüseyin kala...
İnanıyorum ki, o forma Sinan kardeşimize her zaman güç verecek...
Hüseyin Kala, Sinan kardeşimizden bir de söz aldı...
Sezonun ilk maçına kadar yüksek moralle hastalıkla mücadele edecek ve ilk maçta Kasımpaşa Stadı'nda Hüseyin Kala'nın misafiri olacak...
Sunan Çakmakçı'ya talimatı verdi Hüseyin Kala:

- Şu andan itibaren seni kampa alıyorum. Bu kamp döneminde iyi çalışacaksın ve sezon başlayana kadar maça hazır hale geleceksin. Sezonun açılış maçında da birlikte Kasımpaşa R. Tayyip Erdoğan Stadı'nda olacağız...
Sinan söz verdi. Kamp dönemini iyi değerlendirecek ve sezonun ilk maçına kadar sahaya çıkmaya hazır olacak...

***
Hüseyin Kala kendine yakışır bir güzelliğe daha imzasını atmıştı...
Bu güzelliği yaşamamıza vesile olan Arma Altı Tayfa gurubunu da unutmamak gerekli...
Yıllardır yaptıkları sosyal sorumluluk projeleri ile örnek davranışlar sergileyen gençleri liderleri Selim Güvey nezdinde tebrik ediyor ve hepsine tek tek teşekkür ediyorum...
Günlerdir ülke gündemini meşgul eden futbol cinayetinin verdiği yılgınlık ve kırgınlık duygularımızı, böylesine bilinçli futbol taraftarlarının varlığını görmek bir anda silip attı...
Ülkemizin bir çok yerinde bu tür sosyal sorumluluk etkinlikleriyle varlıklarını sürdüren futbol taraftarlarının bulunduğunu biliyoruz. Bunu bizzat yaşamak içimizdeki olumsuz düşünceleri bir an da olsa silip attı...
Kasımpaşa Kulübü böylesine bir taraftar gurubuna sahip olduğu için çok şanslı...
Bu insanlara sahip çıkılmalı, desteklenmeli...
Badece kulüp olarak değil, bütün semt, bütün Beyoğlu ve bütün futbol camiası bu gençlere sahip çıkmalı...
Türkiye'nin her yerinde var bu insanlardan...
Onlara sahip çıkılmalı...
Futboldaki şiddet alınan polisiye önlemlerle değil, bu tür güzelliklere imza atanların çoğalmasıyla sona erer bunu yetkililerimiz ve medyamız çok iyi anlamalıdır...
***
Sinan Çakmakçı kardeşime bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletirken, hasta ziyaretlerinin ne kadar önemli olduğunu da vurgulamak isterim...
Hasta ziyaretine giderken "Ayıp olmasın, bak bak gelmediler demesinler" düşüncesiyle yola çıkmayınız...
Yola çıkarken "Gideyim de ben de hastamızın hastalığını yenebilmesi için ona biraz güç vereyim, moral vereyim" düşüncesiyle gidin...
İnancınız hangi yönde ise, mutlaka inancınızın gerektirdiği dualarla gidin...
Hasta ziyarete o zaman gerçekten işe yarayacaktır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder