11 Ekim 2012 Perşembe

Sevgi eylem gerektirir!

Söyleyen güzel söylemiş...
SEVGİ EYLEM GEREKTİRİR!
ARMA'sı elinden çalınan Kasımpaşa taraftarı bugüne kadar sessizce protestosunu yaptı. Maçları boykot kararı taraftarın büyük kesimi tarafından uygulandı ve Kasımpaşa tribünleri boş kaldı. Kasımpaşa'nın yeni zengin zümreden oluşan ARMA düşmanı yönetimi dağıttığı bedava bilet ve kombinelerle tribünlere yeni bir ses getireceğini umdu ancak olmadı. Tribünde taraftar değil sadece yönetimin yandaşı olan  ve bedava biletle maça giren SEYİRCİler vardı. Maçlara giren az sayıdaki taraftar da yönetimi istifaya davet etti. Takımın başarılı olduğu halde taraftarın neden yönetimi istifaya davet ettiğini anlamaya çalışan bazı spor yorumcuları da vardı. Biz de onları anlamaya çalışıyoruz. Yönetim İstifa diye bağıran taraftarın ARMA'nın gaspedilmesinden dolayı bu çağrıyı yaptığını bile anlamayacak kadar uzaylı olan yorumcuları anlamaya çalışıyoruz....
***
ARMA sevdalısı taraftarlar bugüne kadar pasif bir şekilde tepki gösterdi demiştik. Aslında bu sessiz bir direnişti. Zengin Zümre yönetimi çok büyük paralar harcayarak, ulusal medyaya boy boy ilanlar vererek, bilbooard reklamları yaparak ve Kasımpaşa'ya onbinlerce yeni logolu promosyon ürünü dağıtarak kendi logolarını benimsetmeye çalıştılar. Ancak bir kaç bilinçsiz Kasımpaşalı dışında kimse bu hamleyi yemedi. Dağıtılan onca promosyon ürünü ortadan kayboldu. Halen Kasımpaşa sokaklarında ARMA, LOGO'dan daha çok görülebiliyor. ARMA sevdalıları bu sessiz ama güçlü dirençle onların ilk hamlesini boşa çıkarmıştır.
***
Şimdi eylem zamanı gelmiştir...
Yaşadığı ülkede 100 yıla yakın bir tarihi bulunan, ARMA'sında AYYILDIZ taşımayı hakeden bir kaç kulüpten biri olma şerefine erişen Kasımpaşa'nın ARMA'sının gaspedildiğini bilmeyen yalaka medyaya gerçekleri göstermek için bir basın bülteni hazırlanarak, faks ve mail yoluyla göndermek eylem sürecinin ilk ayağı olmalı.
***
Eylem sürecinin ikince ayağında ise, sessiz bir yürüyüş olabilir. Tüm katılımcıların elinde bir ARMA taşıyacağı bu yürüyüş Kasımpaşa'dan başlayarak futbol takımını satın alan Turgay Ciner'in sahibi olduğu Habertürk gazetesine kadar sürebilir. Bu yürüyüş sessiz olmalı, hatta herkes ağzına birer siyah bant yapıştırarak eylemi daha anlamlı kılabilirler.
***
Eylem sürecinin üçüncü ayağında ise, Galatasaray ya da Taksim Meydanı'nda bir basın açıklaması olabilir. Basın açıklamasında ARMA gerçeği (eğer haber yapmaya güçleri yeterse) tv ve gazeteler sayesinde tüm ülkeye uygun bir dille anlatılmalıdır. Kamuoyu bu konuda bilgilendirilmelidir.
***
Eylem sürecinin dördüncü ayağında her zaman her yerde Kasımpaşalılığı ile övünen sayın Başbakan'a binlerce imzalı bir dilekçe gönderilebilir. Kızılay Meydanı ve Taksim Meydanı'nda kurulacak standlarda topalanan imzalar eşliğinde yazılan dilekçe yine Galatasaray'da bulunan PTT idaresinden topluca gönderilebilir. 
***
Eylem sürecinin son aşamasında ise, tüm bu yapılanlardan sonuç alınamazsa Kızılay Meydanı'nda bir açlık grevi başlatılabilir. Açlık grevi en son aşamadır ve sonuç alınıncaya kadar devam etmelidir.
***
Eylem sürecinde en önemli etken Kasımpaşa taraftarının bu güne kadar sürdürdüğü sağduyulu tavranın devam etmesidir. Demokratik haklarını kullanarak sevdasına yapılan saldırıyı bertaraf ederek ARMA'sını geri almaya çalışırken, gereksiz taşkınlıklarla haklı iken haksız duruma düşmemelidirler. Unutmamak gerekir ki, şiddet sadece akıl olarak yetersiz kalanların başvuracağı bir yöntemdir. Kasımpaşa taraftarı, ARMA sevdalısı Kasımpaşa taraftarı ARMA'sını koruyacak akıl ve yüreğe sahiptir. Aklı ve yüreğindeki sevda ateşiyle çıktığı bu kutlu mücadelede elbet zafere uzanan taraf olacaktır...

2 yorum: