Sinan Erdem Spor Salonu'nda AKP yuhlandı...
Hem de kupa töreninde...
Canlı yayında, bütün dünyanın gözleri önünde...
Atatürk'e hakaret etmeyi,
Apo'ya sayın demeyi,
Apo'yu bir lider olarak görmeyi.
Apo'ya özgürlük istemeyi resmen demokrasinin bir gereği ilan eden AKP hükümeti, Ankara'da ellerindeki Türk Bayrakları ile Cumhuriyet Bayramı kutlamak isteyenleri ve Sinan Erdem'e kendilerini yuhlayanları terörist ilan etti!
***
Sinan Erdem Spor Salonu'nda tenis maçlarını ve kupa törenini izleyenlerin tamamı sıradan insanlar.
Muhtemelen hiçbirinin adli kaydı bile yoktur...
Tek silahları sesleri...
Beğenmedikleri bir siyasetçiyi gördükleri vakit o silahlarını kullanarak "YUH" çekmişler...
Muhtemelen kamera kayıtlarından bu yuh çekenler tespit edilip haklarında adli soruştuma açılacaktır.
Ankara'da Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılan ve katılmak isteyip de hükümet güçlerinin engeline takılanların da tek silahları ellerindeki Türk Bayrakları idi.
Muhtemelen Ankara'dakilerin de sicillerinde bir bozukluk yoktur...
***
Peki yukarıda saydığımız demokratik hakları (!) devlet tarafından güvence altına alınan Apo kimdir!?
Uluslararası bir terörist...
Bir bebek katili...
Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne kasteden bir örgütün elebaşı...
AKP şimdi bu adama demokratik hak tanıyor fakat Sinan Erdem'de sadece YUH çeken vatandaşı terörist ilan ediyor...
Başbakan çıkıyor Ankara'da Cumhuriyet Bayramı kutlamak isteyen halkını terörist ilan ediyor...
Buna kimin aklı erer!?
Bunlar neyin peşinde!?
Çözebilen varsa AKP'ye oy vermeye devam etsinler...
***
Başbakan dünkü açıklamalarında hızını alamadı köşe yazarlarına da giydirdi...
Anlaşılan o ki bazı köşe yazarları yine işlerinden olacak...
Bu da AKP'nin ileri demokrasisinin bir gereği...
Kim eleştiriyorsa işinden atılır...
Kim yuh çekiyorsa terörist ilan edilir...
Başbakan "Terör örgütü paçavraları karşısında sessiz kalan hükümet güçlerinin Türk Bayrağı karşısında aslan kesildiği yönünde eleştiri yapan köşe yazarlarına fena kızmış...
"Yazıklar olsun" demiş...
"Güvenlik güçlerinin o paçavralara karşı verdiği mücadeleyi görmeyenlere yazıklar olsun, bunlar nasıl köşe yazarı" demiş...
Gördük efendim, askeri araca o paçavrayı asanlara nasıl hoşgörü ile yaklaşıldığını, Atatürk heykeline o paçavrayı asanlara dokunulmadığını gördük. Askeri lojman binasından Türk Bayrağı'nın indirildiğini de gördük...
***
Tayyip Erdoğan hazretleri Kılıçdaroğlu'na da giydiriyor;
"Ankara'da Türk Bayrağı ile dolaşmak kolay, neden Şırnak'ta Türk Bayrağı ile dolaşamıyorsun!"
Kemal Kılıçdaroğlu Türk Bayrağı'nı eline alıp Şırnak sokaklarında tur atar mı bilemem ama bildiğim bir gerçek var. Başbakan doğru söylüyorsa, bu ülkenin ana muhalefet partisi lideri Şırnak'ta elinde Türk Bayrağı ile dolaşamıyorsa, Sinan Erdem'dekiler son derece haklılar...
Yuh size yuh yuh yuh...
Bu ülkeyi 10 yıldır siz yönetmiyor musunuz!?
Bir parti lideri dediğiniz gibi Türk Bayrağı ile oralarda dolaşamıyorsa bunun kabahati kimdedir!?
Eğer söylediğinizi inanarak söylüyorsanız, siz o bayrağa orada özgürlük sağlayamıyorsanız yazıklar olsun size!
Kemal Kılıçdaroğlu'nun elinde Türk Bayrağı ile oralara gidip gitmeyeceğini merak ediyorum...
Merak ettiğim bir şey daha var;
Bir askeri lojmanın balkonunda asılı olan Türk Bayrağı'nın askerler tarafından indirildiği Beytüşşebap bu ülke sınırları içinde değil mi!? Ve bugün yüzde 49 ile hükümet olan AKP Beytüşşebap'ta o bayrağı dalgalandırmakla mükellef değil mi!?
Ey başbakan şimdi sen cevap ver:
O bayrağı neden orada tutamadın!?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder