Eskişehirspor camiası ülkeye malolmuş büyük bir camiadır.
Kısa zamanda kazandığı başarılarla Türkiye'de futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmış;
Dünya futbol literatürüne de çeşitli vesilelerle girmiş, adını tüm dünyaya duyurmuş büyük bir camia...
Böylesine büyük bir camiada yöneticilik yapmak büyük sorumluluklar gerektirir.
Giyiminizden kuşamınızdan tutun da, oturup kalkmanıza kadar her şeye dikkat etmek zorundasınızdır.
En önemlisi de Eskişehirspor'a AŞK ile bağlı olan taraftarın hassasiyetleri konusunda son derece duyarlı olmalıdır Eskişehirspor yöneticisi.
***
Eskişehirspor taraftarının en büyük hassasiyetlerinden birisi ARMA'dır.
ARMA konusunda zamanında taraftarımızın büyük çabalar sarfettiğini ve hem yerel hem de ulusal basında ARMAmızın doğru şekilde kullanılması taraftarımızın bu çabaları sonucunda sağlanmıştır.
ESES sevdalılarının bir diğer hassasiyeti ise, renklerimizdir.
Özellikle Eskişehirspor kuruldumkün sonra kurulan bir çok kulüp bizi örnek alarak renklerini de bizim renklerimiz olan Siyah-Kırmızı yapmışlardır. Bu kulüplerden büyük çoğunluğu tüzüklerine bu renkleri KIRMIZI-SİYAH şeklinde yazdırmışlar ve bu şekilde telaffuz edilmişler yıllarca.
***
Eskişehirspor'un renkleri ise; SİYAH-KIRMIZI'dır...
Tüzüğümüzün 4. maddesinde yer aldığı üzere renklerimiz bu şekilde yazılmalı ve bu şekilde telaffuz edilmelidir.
Bazı arkadaşlarımız "Ne farkeder, ikisi de aynı yola çıkmıyor mu!?" diyebilirler...
Fakat önemli olan hangi yola çıktığı değil o yolda gidiş biçimidir.
İstanbul medyasının Türkiye'nin en büyük camialarından biri olan Eskişehirspor'u küçümseme girişimi olarak algılıyoruz biz bu yanlış telaffuzu.
Bugün bu ülkede FB'nin renklerini hiç kimse LACİVERT-SARI olarak telaffuz etmiyorsa Eskişehirspor'un renklerini de doğru telaffuz etmek zorundadırlar. Sadece Eskişehirspor değil, Şanlıurfaspor, Vanspor, Bucaspor, Feriköy ya da Kemahspor... Hiç farketmez, her takım kendi seveninin gözünde en büyüktür. Medyanın büyüttüğü takımlar konusunda nasıl hassas davranılıyorsa halkın yüreğinde büyüttüğü gerçek büyük takımların hassasiyetlerine de öyle dikkat edilmelidir.
***
Uzun zamandır sosyal medya üzerinden bu konudaki mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu konuyu gerek maillerle, gerekse faks mesajları ile ilgili kurumlara müteaddit defalar bildirdik. Bazı kurumlar bizim mesajlarımız sonrasında hatalarını düzelttiler. Bazı kurumlar ise, bizi dikkate almamaya devam ediyorlar. Bunlardan daha vahim olanı ise, yerel basının bile aynı yanlışı halen sürdürüyor olmasıdır.
Aslında bu konunun çözümü son derece basittir. Yönetim yazılı bir metin hazırlayarak, ya da bizim hazırladığımız metni kullanarak tüm basın kuruluşları ve ajanslara konuyla ilgili bilgi verir ve gerekenin yapılması, yapılmadığı takdirde konuyla ilgili tavrımızın sertleşeceğini bildirebilir.
Yönetimin böyle bir girişimde bulunması eminim ki, bizim çabalarımızdan çok daha verimli olacaktır.
Fakat şu ana kadar yönetim bu konuda tek bir girişimde bile bulunmadı.
***
Yönetim renklerine sahip çıkamadığı gibi taraftarına da sahip çıkamıyor.
Eskişehir emniyeti özellikle İstanbul takımları ile oynadığımız maçlarda stad girişlerinde taraftarımıza karşı düşmanca bir tavır takınıyor. Taraftar itilip kakılıyor, adeta tahrik ediliyor.
Son olarak FB maçında tabi tutulduğumuz ayakkabı çıkarma zulmü son derece onur kırıcı bir davranıştır. Bunu ilk kez yapmıyor Eskişehir emniyeti. Ben geçen yıl ki FB maçındada aynı uygulama ile karşılaştım. Eskişehir'de sürekli maçlara giden arkadaşlarım özellikle İstanbul takımları ile oynanan maçlarda bu uygulamanın yapıldığını söylüyorlar.
***
Bazı arkadaşlarımızın ayağında bot var...
Bazı bayanlarımızda çizme...
O bot ve çizmeleri çıkarıp, tek ayak üstünde durarak çıkardığınız ayakkabıyı sallamak ve bu şekilde dengede kalmak zorundasınız.
Tepenizde kaşlarını çatmış, eline telsizi almış, zebellah gibi duran bir sivil polis sizin yüzünüzde oluşan tepkiyi görüyor ve daha fazlasını size veriyor. Sanki ağzınızı açsanız, tepenize binecek gibi duruyor. Bir çok arkadaşımız isyan ediyor. Araya girip arkadaşlarımızın darp edilmesine mani oluyoruz.
***
Peki bu polisler ne arıyorlar?
Ayakkabıların içine ne saklanabilir?
Çakmak yada bozuk para?
Taraftar bu uygulamayı öğrendi ve çakmak ve bozuk paraları iç çamaşırına saklıyor.
Bu durumda Eskişehir emniyeti nasıl bir tedbir alacak çok merak ediyorum.
İç çamaşırlarımızı mı çıkarttıracaklar yoksa "elleme" yöntemini mi kullanacaklar?
***
Bu onur kırıcı davranıştan eminim yönetimin bilgisi vardır.
Ve her zaman olduğu gibi yönetim bu onur kırıcı davranışın sonlandırılması için hiç bir girişimde bulunmamıştır.
Taraftara "korsan ürün almayın" "tribünde daha çok destek verin" "bol bol resmi ürün satın alın" "Türkiye'nin en pahalı biletlerini satın alın" tarzı çağrılarda bulunan yönetim ne yazık ki bu tür durumlarda sus pus oluyor.
Bizi o takımın, o renklerin, o armanın gerçek sahipleri olarak değil de, bir kulübün "müşterisi" olarak gören bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Esnaf zihniyeti ile çalışan bu yönetim esnaflıktan da sınıfta kalır. Çünkü esnafın bile bir temel ilkesi vardır: "MÜŞTERİ VELİNİMETTİR"
selahattin abi sana katılıyorum. ben 2011 yılında sakaryadan eskişehire maçlara gidiyordum. hatta kombine aldım. gidemesem bile bir arkadaşıma kombineyi verip gitmesini sağlıyordum. yine cuma günü maç vardı ben son anda maça yetiştim. ve fotoğraf makinesi yüzünden oradaki görevli ile kavga ettim. neymiş sahaya atarmışım. ben taa sakaryadan fotoğraf makinesini atmak için mi teptim bu kadar yolu işimden izin alıp. soruyorum bunu yönetime. bu olaydan sonra maçlara gitme hevesim kaçtı. daha da gitmiyorum bu yönetim varken. bu nasıl bir zihniyet. soruyorum bunu onlara. bir konu daha var abi pazar akşamları trt 1 de yayınlanan stadyum programında büyük ekranda takımların armaları gösteriliyor. fakat bizim armamız yine hatalı. yine o çarpık köşeli arma. bunu size daha önce dile getirmeyi düşündüm. bir konu da yazacaktım fakat. bu blok'u bir türlü yapamadım. bu konuda taraftar olarak bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. belki bununla ilgili bir takım faaliyetler yapılmış olabilir. belki bizim haberimiz olmamıştır. şimdiden teşekkürler. saygılarımla..
YanıtlaSil