17 Kasım 2012 tarihinde oynanan Eskişehirspor - Fenerbahçe maçı için İstanbul'dan yaptığımız otobüs etkinliği ile memleketimize vardık. Bizi karşılayan Nefer gurubu lideri Mesut Arıbakan son derece sinirli idi. Bunun sebebini öğrendiğimiz vakit bizde hem sinir krizinin içine daldık hem de şaşkınlığımızdan ne yapacağımızı bilemedik. Böyle bir olay karşısında insan dut yemiş bülbül gibi kalıveriyor bir an. Mesut Arıbakan'ın anlattıkları gerçekten bir Eskişehirspor sevdalısı için kabul edilebilecek bir durum değildi.
***
Önce cep telefonuna kaydettiği görüntüleri izlettirdi bize Mesut Arıbakan...
Kendi tribünlerindeki hazırlıkları tamamlamak için stada giden Nefer gurubu stadda bir sürpriz ile karşılaştılar.
Deplasman tribününün önünde tribünün tamamını kaplayan bir GFB pankartı var. Bu pankart buraya nasıl asılmış. Kim tarafından asılmış belli değil. FB taraftarı henüz Eskişehir'e bile gelmemiş. Mutlak surette yönetimden birilerinin talimatıyla asılmış pankart. Ya da yönetime yakın birileri tarafından. Çünkü stad sorumluluğu yönetimde. Yönetimin izni olmadan bu tribünlere hiç kimse bir ip dahi bağlayamaz.
***
Bu durumu gören Mesut Arıbakan ve arkadaşları pankartı yerinden sökerler.
Stad güvenliğinden sorumlu ekip alarm durumuna geçer ve Nefer tarafından indirilen pankartı aynı güvenlik elemanları yerine takarlar. Mesut Arıbakan ve arkadaşlarının itirazları sonuç vermez. Güvenlik elemanları en üst seviye alarma geçer ve pankartı korumaya alırlar. Nefer üyeleri de olayın daha da büyümemesi için olay yerini terkeder.
***
Şimdi soruyoruz:
Bu pankartın oraya asılması talimatını kim verdi!?
Güvenlik elemanlarını rakip takımın pankartını koruma pahasına kendi taraftarına karşı harekete geçiren talimatı kim verdi!?
Bu olayda FB'li olduğu tescillenen yönetici Güvensoy'un etkisi var mıdır!?
FB başkanı Aziz Yıldırım ile iyi ilişkiler içinde olduğu bilinen Başkan Halil Ünal bu yönde bir talimat vermiş midir!?
Biz Eskişehirspor sevdalıları şimdi bu soruların cevaplarını bekliyoruz...
Birileri çıkıp bu soruların cevabını vermek zorundadır...
***
Dün FB maçındaki taraftar performansı ile ilgili bir açıklama yapan Mustafa Akgören'den de bu konuyla alakalı bir açıklama bekliyoruz. Mustafa Akgören'in açıklamalarında belirttiği husus kısmen doğrudur. Ediz Bahtiyaroğlu tribününün büyük bir kısmı tezahüratlara katılmadı. Özellikle FB golü geldikten sonra Ediz Bahtiyaroğlu tribünününde bulunan ESES sevdalıları suskunluğa büründü. Nefer tribünü de bu durum karşısısında birkaç kez "Böyle olmaz Açık, böyle olmaz!" şeklinde tezahürat yaptı. Ancak bu ilk kez olmadı. Açık tribünde bulunanların klasik yapısıdır bu. Coştuğu vakit kimse durduramaz, sustuğu vakit de kimse coşturamaz. Mustafa Akgören yaptığı açıklamasında taraftarımızı adeta yerin dibine sokmuş ve çok ağır eleştirilerde bulunmuştur. Eleştirilerinde haklı olabilir. Fakat maç öncesinde yaşanan bu pankart olayı ile ilgili olarak da yönetim adına bir açıklama yapmak zorundadır.
***
Bir çift sözümüz de Eskişehir Emniyeti'ne olacak.
Ey Eskişehir Emniyeti sizler Eskişehirspor taraftarını küçük düşürmek için mi bu şehirde görev yapıyorsunuz?
Yapmış olduğunuz ayakkabı çıkarttırma zulmünün ülkemizde bir örneği daha var mıdır!?
Çamur deryasına dönmüş bir mekanda insanların ayakkabılarını çıkarttırıp sallattırmak ne demektir?
Tek ayak üstünde ayakkabı sallamak ne kadar onur kırıcı bir davranıştır biliyor musunuz?
O ayakkabıların içinde aradıklarınızı insanlar iç çamaşırlarının içinde sokuyorlar içeriye şimdi iç çamaşırlarımızı da mı çıkarttıracaksınız bizlere!?
Eskişehir Emniyeti'nin Eskişehirspor taraftarına olan bu düşmanlığının sebebi nedir?
Yönetim bu uygulamaya neden sessiz kalmaktadır?
Taraftarını yerden yere vuran bir yönetici bu onur kırıcı davranış karşısında neden sessiz kalmaktadır!?
Selahattin abi,Mesutu ve Nefer grubunu olaya karşı gösterdiği tepkiden dolayı kutluyorum.
YanıtlaSilYönetim yönetim olsa bunların hiçbiri başımıza gelmezdi.Yönetime karşı taraftar nasıl susuyorsa,yönetimde bundan önce olduğu gibi yine susacak,hatta dalga geçecek.
Bu sebeple taraftar konuşmadıkça özellikle gruplar,yönetimden cvp beklemek,yanlışları düzeltmesini beklemek polyanacıklıktan başka birşey olmaz.Saygılar...