30 Kasım 2012 Cuma

İlk Aşkım "EsEs"im...


yaşım yediydi
saçlarımda anamın elleri
beynimde babamın sövgüleri
sövemezdi kaderine
Tanrı’nın gücüne gider diye
alırdı hıncını
bazen benden
bazen de abilerimden
bütün bunlar yetmez gibi
eğlenirlerdi bir de “ana”m la
İstanbul’un kibar çocukları
konuşamazdım onlar gibi kibarca
benim “ana”m köylüce
onların annesi kibarca
onların memleketi İstanbul
benim memleketim “Ana”dolu...
***

ah minik yüreğim ah!
yedi yıllık ömrün hep mahzun
hep eziklik dolu
onların ‘beslenmesi’nde
sarı uzun bir meyve,
patates, köfte kızartma
benim ‘naylon’ torbamda
çeyrek ekmek, sade helva
her gün sofralarında
et, balık yenirmiş
bizim sofrada beşinci gün
yine makarna, yine makarna
haydi sokul yine bir köşeye
ağla ela gözlüm ağla
hep eziktim
hep mahzun
İstanbul çocuklarının arasında
***

her an eziliyor,
her an hınçlanıyordum
ben de bir gün gülecektim
bu çocukların karşısında
bir gün biri
‘nasıl yendik’ dedi
ne demekti yenmek?
kim kimi yenmişti?
dinledim
takım tutuyorlarmış
biri fenerbahçeli
biri galatasaraylı
biri bir takımı yenmiş
biri başka bir takımı
onlar yine gülüyorlardı
***

içimde bir ümit belirdi
ben de bir takım tutacaktım
ama onların takımını kim yener ki?
kim beni güldürür ki,
İstanbul çocuklarının karşısında?
akşam;
anam gazocağının başında
alüminyum tencerede makarna
ona sorsam bilir mi ki,
kim yener onların takımını?
“Ana” dedim
o çocukların takımını hangi takım yener
“Ana”m elinin tersiyle sildi terini
‘ben bilmem oğlum
babana sor akşam’
terledim sofrada
korksamda babamdan
soracaktım yine de
sordum...
‘var tabii’ dedi...
***

minik yüreğim
daha hızlı çarpmaya başlamıştı
Anadolu Yıldızları varmış
onlar kaç kere yenmiş
o çocukların takımını
işte artık hıncımı alma vakti
işte gülme vakti
işte ezilmişlikten kurtulma vakti
o gün ilk defa sevdim babamı
ve ilk defa
iştahla yemiştim düdük makarnamı
babam devam ediyordu anlatmaya
‘haftaya reis-i cumhur kupasını alacağız
yenersek gassarayı
gözlerimi kapayıp, yalvardım tanrıya
nolur Allah’ım
yenelim şu gassarayı
***

bir hafta zor geçti
onlar yine gülüyor
babam yine sövüyor
fakat umurumda değil
hüznüm ezikliğim yok artık
bir ümidin ucunda kocaman hıncım var
ben de güleceğim sonunda
babam gülüyordu o akşam
elinde bir gazete
‘gel’ dedi bana
gittim korkmadan yanına
gazeteyi açtı
‘bak’ dedi
‘yendik gassarayı
Allah’ım!...
yarın ben gülecektim
ben haykıracaktım
“Nasıl yendik sizi”
resimlere bakınca gazetedeki
ilk aşkımı gördüm karşımda
evet ilk aşkımı
kızıl saçlı
siyah gözlü sevgilimi





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder