27 Haziran 2012 Çarşamba

Bu nasıl bir süper güç!?

AKP iktidarının halkın gözünü boyama taktiklerinden birisi de Türkiye'nin AKP iktidarı ile birlikte bölgede bir süper güç haline geldiği şeklindeki söylemdir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçim meydanlarında sürekli bunu dile getirdi. Tetikçi yazarlar, yorumcular da onun izinden gittiler elbette. Yattık kalktık bunu işittik. Hani derler ya "Bir insana kırk gün deli derseniz deli olur" diye... Bizimkisi de o hikaye. Sürekli "Biz bölgede süper güç olduk" dediler halkımızda buna gerçekten inandı. Hatta "Aşağı mahallede bir yalan uydurdum, yukarı mahallede kendim inandım" sözünde olduğu gibi kendileri bile inandılar.
***
Peki Türkiye bölgede gerçekten süper güç mü oldu.Öncelikle süper güç nedir ona bir bakmak lazım. Süpergüç, uluslararası sistem içerisinde ilk sırada bulunan, dünya çapında olaylara etki edebilen ve güç kullanabilen devlettir. Bu tanımı baz aldığımız vakit AKP dönemi Türkiye'sinin bir süper güç olabileceğini düşünmek gerçekten büyük bir hayalcilik olur. Suriye ile yaşanan son uçak krizi de bir kez daha gösterdi ki, AKP tetikçilerinin "süper güç" söylemleri tam bir balon!
***
Göreve geldiklerinde bitme noktasına gelen terör, yürüttükleri sözde "açılım" özde "ihanet" politikalarının sonucunda soh oh yıl içersinde ortalama yılda 100'ün üzerinde şehit vermişiz. Terör örgütünün sivil hedeflere olan saldırıları zirveye çıkmış, terör örgütünün istekleri TBMM çatısı altında dile getirilir olmuş, terör örgütü liderinin cezasının ev hapsine dönüştürülmesi Başbakan Yardımcısı tarafından tartışmaya açılır olmuş, devlet Oslo'da terör örgütü ile pazarlık masasına oturmuş, terör örgütü ile mücadele eden ve önemli zayiatlar verdiren er, erbaş, subay, astsubay kim varsa içeri tıkılmış ve son olarak da Genel Kurmay Başkanımız çıkıp "Kandil'e girmek için ABD'nin izni alınmalı" demiş. Süper Güç'ün tanımında ne deniliyor "... dünya çapında olaylara etki edebilen ve güç kullanabilen devlettir" AKP Türkiye'si bırakın dünya çapında olaylara müdahale etmeyi daha kendi içindeki olaylara müdahale etmek için bile ABD'den izin alınması gerektiğine inanıyor. Bu nasıl bir süper güçtür!!! Efendim sayın Başbakan Necdet Özel'in bu sözleri karşısında esti gürledi diyeceksiniz belki. Dedi ki "Biz süper güçüz Kandil'e girmek için kimseden izin almayız" Tamam öyle olsun da ne zaman gireceksiniz bu Kandil'e efenim...
***
Türkiye bir de Mavi Marmara vakıası yaşadı. Göz göre göre 9 insanımız ölüme gönderildi ve devletimiz buna göz yumdu. Aslında göz yuman devlet değil AKP iktidarıydı. Mavi Marmara gemisi ve öldürülen 9 can Malatya'ya konuşlandırılan ve İsrail'i İran füzelerinden koruyacak olan Füze Rampaları'na yönelik tepkiler karşısında bir kalkan olarak kullanıldı Mavi Marmara... Hepimiz anımsarız, olay sonrasında tüm AKP sözcüleri ve tetikçileri esip gürlüyordu; "İsrail özür dileyecek, yoksa karışmayız!" Ne oldu sonra!? İsrail özür diledi mi? Hayır! Biz ne yaptık? Karışmadık. Füze Kalkanı Rampa sistemini Malatya'ya yerleştirdik, İsrail'in en büyük korkusu olan İran füzelerinin yolunu kestik. Hani biz süper güç idik. Neden 9 canımızın hesabını soramadık? İsrail'e neden özür diletemedik? Neden o "süper güç"ümüzü kullanmadık!?
***
Son olarak da kurulduğundan bu yana ilk kez bir uçak düşüren Suriye ile yaşanan kriz ortada. Suriye resmi açıklama yapıyor, "Türk uçağını biz düşürdük" diyor. Alenen kabadayılık yapıyorlar. Özür dilemiyorlar. "Hava sahamızı ihlal ettiniz vurduk" diyorlar. Başbakanımız yine açıklama yapıyor "Özür dileyin yoksa karışmam, bizim gazabımız cok kötü olur" Daha öncede duymuştuk bunları. Hiçbir şey de olmamıştı. Belki bu kez dediğini yapabilir AKP. Yani Suriye'ye bir saldırı düzenleyebilir. Çünkü bunu dünyanın süpir gücü ABD istiyor. Dünyanın uyanık abisi İngiltere de istiyor, İsrail de... 
***
Bu aziz millet birgün gelecek gerçekleri görecek ve "eyvah" demeden "dur" demeyi bilecektir. Umarız geç olmaz...

1 yorum: