11 Haziran 2012 Pazartesi

AKP'nin en büyük başarısı: Halkı uyutmak...

Aslında önceki iktidarlarda yapıyorlardı bu uyutma taktiğini. Fakat hiçbir hükümet bu kadar başarılı olamamıştı. AKP öylesine başarılı ki bu konuda, bir seçim öncesinde "ELEKTRİĞE HİÇ ZAM YAPMADIK" şeklinde devasa pankartlar asıldığında ülkenin her yerine, o ana kadar AKP tarafından elektriğe %104 oranında zam yapılmıştı. Halk bunu bile yutmuştu. Halk adeta hipnotize edilmişti. Bu hipnozun baş aktörü "Tayyip"... Evet halk başbakanı sevmiyor aslında. Halkımız "Tayyip"i seviyor. Sayın başbakan da bunun farkında olmalı ki, kendisinin partinin başından ayrıldığı anda AKP'nin biteceğini biliyor. Hipnozun baş aktörü ortadan kalkınca millet derin uykudan uyanacak...


AKP "Tayyip" faktörü ve din olgusu ile istediği her şeyi rahatça yapabiliyor. Her türlü yalanı bu millete doğruymuş gibi yutturabiliyor. Şu an milletimizde öylesine bir algı var ki, sanki Türkiye Cumhuriyeti ekonomik olarak tarihinin en parlak dönemini yaşıyor. Halbuki tam tersi. AKP göreve geldiği gün, ülkemizin o güne kadar ki toplam borcu 90 milyar dolar. Bu borcun karşılığında ise, onlarca, yüzlerce sınai ve iktisadi kuruluş devletin elinde. Fabrikalar, bankalar, sigorta şirketleri, petrol işletmeleri, telefon, posta kuruluşu vs vs. Bugüne baktığımızda ise, bu borcun tam 400 milyar dolara çıktığını görüyoruz. Bunun karşılığında Cumhuriyet kurulduğundan bu yana yapılan tüm sanayi ve iktisadi kuruluşlar tek tek satılmış. Hemde alenen "PEŞKEŞ" çekilmek suretiyle satılmış. Bu peşkeş çekme olayının en bariz örneği TEKEL'in alkollü içeceklerinden Yeni Rakı. Yeni Rakı'nın devletin elinden çıktıktan sonra değerinin ne kadar arttığını şu rakamlara bakarak daha iyi anlayabilirsiniz: Mey İçki'ye satış rakamı: 292 Milyon Dolar... Mey İçki kısa bir süre sonra Yeni Rakı'yı American Texas Pasific adlı bir ABD firmasına satar. Fiyat 810 Milyon dolar... Bu ABD firması da kısa bir süre sonra Yeni Rakı'yı bir İngiliz firmasına satar. bu kez satış fiyatı korkunç: 2 Milyar 100 Milyon Dolar... Birkaç sene içinde değeri bu kadar yükselen bir kuruluş. AKP döneminde rant kaynaklarının değeri çok yükseliyor. Zengin daha da zenginleşiyor. Bunun en açık örneği de sayın başbakanın malvarlığının 10 yılda tam 730 kat artmasıdır. Beyoğlu Belediye Başkan adayı olduğunda dikili bir ağacı bile olmayan sayın başbakan bugün dünyanın en zengin başbakanları arasında ilk sıraları işgal ediyor. 


Elbette birçok vatandaşımız; "Efendim adam çalışmış kazanmış. ne yapsın başbakan oldu diye para kazanmasın mı!?" şeklinde hayıflananlar olabilir. Elbette kazansınlar. Fakat bunun karşılığında şunu belirtmek gerekli. İslam dininin ilk halifesi Hz. Ebubekir Müslüman olduğunda belki dünyanın en zengin tüccarlarından biridir. Halifeliği döneminde bu mal varlığının neredeyse tamamen bittiğini, vefatı sırasında ise, tek varlığının kefen parası olduğunu da biliyoruz. 


Elbette bazı Tayyipsever vatandaşlarımız; "Efendim sayın başbakan napsın, bazı işadamlarımız çocuklarını ABD'de okutmuşlar, sonra gemicikler hediye etmişler, bu da mı günah!?" diye hayıflanabilirler. Elbette hediyeleri alsınlar, bedava tahsil hayatını kaçırmasınlar, demek ki o denli yardıma muhtaçtılar o aralar. Fakat şunu da belirtmek gerekli. Hz. Ömer Halife olduktan sonra, oğlu huzuruna işlemeli süslemeli, sırmalı yani anlayacağınız afilli bir kaftan ile gelir. Hz. Ömer oğlunu bu vaziyette görünce hiddetle oturduğu yerden kalkar, kılıcını kınından çeker ve oğluna "Ey Ömer'in oğlu sen bu kaftanı nasıl aldın, nerden buldun o kadar parayı!!" der. Hz. Ömer'in oğlu son derece rahat cevap verir: "Ey babam, bu kaftanı ben parayla almadım, bir Müslüman tüccar bunu bana hediye etti" Bu cevabı duyan Hz. Ömer daha da hiddetlenir, kılıcını kaldırıp oğlunun üzerine yürür: "Ey gafil, sen HALİFE ÖMER'in oğlu olmasan sana bu kaftanı kim hediye eder, derhal bu kaftanı sahibine iade et " der ve oğlunu adeta kovalar. İki olay arasındaki farkı sizler düşünün...


Halkımız sürekli uyutuluyor, en başarılı uyutma taktiğini de AKP'liler uyguluyor. Peki kabahat uyuyan da mı uyutan da mı!? 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder