1 Kasım seçim sonuçları Lider Devlet Bahçeli'nin tarihi hataları sebebiyle MHP'de kelimenin tam anlamıyla yıkıma giden süreci başlattı.
Devlet Bahçeli bizim için bir tabu değildir.
Biz hatalarını da görüyoruz, doğrularını da görüyoruz.
Devlet Bahçeli için "AKP'nin koltuk değneği oldu" eleştirisinden başka bir cümle ortaya koyamayan ve bu cümlenin de altını dolduramayan bir çok insan bugün "Devlet Bahçeli gitsin" fırtınası estirirken biz otursak klavyenin başına bu Bahçeli düşmanlarının bile ağzını açık bırakacak eleştiriler yapardık. Ama onlar bize izin vermedi.
Öylesine bir Bahçeli karşıtlığı rüzgarı estirdiler ki, bizim Devlet Bahçeli'yi eleştirmek gibi bir lüksümüz kalmadı ve Ülkücü Lider vasfından ötürü kendisini savunmaya başladık.
***
Devlet Bahçeli'nin bu tarihi hataları nelerdir?
Hangi hatalar MHP'yi bugünkü kaos ortamına sürüklemiştir?
Devlet Bahçeli'nin hangi hatası bugün MHP'yi Cemaat oluşumunun egemenlik kurma, ele geçirme hayallerinin bir parçası haline getirmiştir?
Ülke siyaseti anlamında baktığımız vakit taraflı tarafsız herkes bilir ki; tarih MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi hep haklı çıkarmıştır.
Devlet terbiyesi ve Ülkücü edebiyle siyaset yapan tek lider olarak milletin huzuruna çıkan, milletinin her ferdi karşısında ceketinin düğmesini dahi açmayacak kadar "Devlet Ahlakı"na sahip olan Devlet Bahçeli için aşırı uçtakiler dahi daha düne kadar "Devlet Bahçeli Türkiye için büyük bir şanstır, izlemiş olduğu pomitikamar ile ülkemizi bir kardeş kavgasının içine düşmekten kurtarmıştır" derken bu gün hemen her kesim, MHP ile alakası olmayan, hatta MHP'nin Milliyetçilik Ülküsü'ne düşman olan kesimler dahi "Bahçeli gitsin" fırtınasının etkisi altında kaldıysa bunun da tek müsebbibi Devlet Bahçeli'dir...
***
Bugün genel anlamda baktığımız vakit Devlet Bahçeli karşıtlarının yapmış oldukları eleştiriler çok kısa ve basit cümleler altında toplanır.
1. AKP'nin koltuk değneği oldu.
Hangi konuda, nasıl oldu? sorusunu sorduğunuz vakit de aldığınız cevap "Her şeyde" oluyor. Bu her şeyin bir tanesini söyleyin dediğinizde durup düşünüyorlar, cevap veremiyorlar. Bahçeli yönetimindeki MHP'nin AKP'ye tek destek noktası Devlet ve Terör meselesidir.
Dolaylı desteklerden bahsederler. Bunu en çok da Bahçeli karşıtları ve HDP, CHP ile Cemaat organları dile getirirler. Örneğin son TBMM Başkanlık seçimleri. MHP'nin kendi adayına oy atarak AKP'nin adayının kazanmasına yol açtığını söylerler. Ancak Hem CHP'nin hem de HDP'nin daha önceki yıllarda yapılan TBMM başkanlık seçimlerinde AKP'nin adayına AÇIK OY ATTIKLARINI anımsamazlar, anımsatmazlar. 2007'de yapılan bu seçimde MHP yine kendi adayına oy vermişti.
2. Genel Başkan olduğundan bu yana hiç seçim kazanamadı.
Türkiye'deki toplumsal yapıya baktığımızda milletimizin ne tarz lider ve partilere oy verdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Turgut Özal yönetimindeki ANAP ve Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP'ye baktığımızda milletimizin din sömürüsü yapan liderlere ve partilere daha çok rağbet ettiğini açıkça görebiliyoruz. Hal böyle iken Bahçeli hiç seçim kazanamadı eleştirisini getirmek "Bahçeli de onlar gibi olsaydı" anlamına gelir. Bunu kimsenin istemeye hakkı yoktur.
3. Konuşurken öksürüyor.
4. Yüzü hiç gülmüyor.
5. Kağıttan okuyarak konuşma yapıyor.
Bu eleştiri çok ilginç. Okuduklarının ya da söylediklerinin doğruluğu yanlışlığı hiç önemli değil. Bütün sıkıntımız kağıttan okuması...
***
İç Muhalifler zaman zaman daha akıllı uslu eleştiriler yapıyorlardı.
Mesela Yeniçağ Ğazetesi.
Bu gazetenin yazarlarından İsrafil Kumbasar 2008 yılında köşesinde yazdığı yazısında Bahçeli'yi Ülkücü düşmanı ilan ediyordu. Bu suçlamasındaki dayanak ise "Partiyi DYP, ANAP ve AKP'nin çöplüğü ve hurdalığı haline getirdi" cümlesinde saklı.
Ülkücüler bir kenara bırakıldı ve DYP'den gelen Meral Akşener gibi isimlere partide üst düzey görevler verildi.
TBMM Başkanvekilliği gibi kutsal görevler verildi.
Haklı bir eleştiri miydi?
Evet haklı bir eleştiriydi!?
Bu eleştiriyi yapanların maksadının bugün sadece sadece Bahçeli düşmanlığı yapmak olduğunu anlasak da bu eleştirinin de ne kadar haklı olduğunu anladık bugün.
Bugün Yeniçağ Gazetesi ve İsrafil efendi çöp ve nurda diye tanımladığı Meral Akşener'in peşine takıldı, onu kurtarıcı ilan etmek gibi bir gaflete düştüler.
Ancak biz de anladık ki, DYP'nin "Çöp ve hurdaları"ndan olan Meral Akşener'e hakettiğinden fazla değer verilmesinin tarihi bir hata olduğunu anladık.
***
Meral Akşener, Devlet Bahçeli'nin en büyük hatalarından biriydi.
Belki yaptığı doğruydu ama sonuçları hatalar getirdi.
Kendisine karşı aday olan, kendisini en ağır şekilde eleştiri yağmuruna tutan Tuğrul Türkeş'in yeniden partiye alınması, önemli görevler verilmesi tarihi bir hataydı. Bunu da çok bariz bir şekilde anladık.
Yine kendisine karşı aday olan Ümit Özdağ ve Koray Aydın'ın tekrar tekrar partiye alınması, bölgelerinde 1. sıralardan aday yapılması, parti yönetiminde önemli görevler verilmesi hata mıydı? Evet hataydı, hem de tarihi hatalardı, bunu da bugün net bir şekilde anladık.
Demokratik kurallar ve Ülkücü Edep açısından baktığımız da Lider Devlet Bahçeli en doğru olanı yapmıştı.
Ancak ülkemizin siyasi ahlak yapısı ve sistemdeki çürümüşlük doğru olarak yapılan bu davranışları bugün tarihi hatalar olarak Ülkücü camianın önüne getirmiştir.
Türkiye'nin siyasi yaşamında hiçbir parti lideri Devlet Bahçeli kadar demokrat davranıp, kendisine sürekli muhalefet edenleri partide tutmamış, hemen ihraç yollarını açmıştır.
Bugün geldiğimiz noktada şunu net bir şekilde söylemekten çekinmiyorum:
Artık bu süreç ya sonuçları ne olursa olsun ARINMA SÜRECİ olmalı ya da bir kenara çekilip oturma süreci olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder