27 Eylül 2018 Perşembe

Bedirhan ALTUNBAŞ'a: Elimiz Elinizde, Yüreğimiz Yüreğinizde!

Bedirhan ALTUNBAŞ...
Bizim Çocuklar'dan...
Eskişehir'in ayaza nöbet tutan kaldırımlarında başlayıp, tribünlerimizde devam eden ve nihayet o mazisi şan ve şeref dolu kutlu formayı sırtında taşıyarak zirveye ulaşan bir Kara&Kızıl sevdalı çocuk Bedirhan ALTUNBAŞ...
Henüz 19 yaşında...
Kanı kaynıyor, yüreği yerinde durmuyor.
Eskişehirspor'u öylesine sevmiş ki,
Sosyal medyada bizlere, yani Eskişehirspor sevdalılarına seslenerek;
''ELİMİZİ SAKIN BIRAKMAYIN!'' demiş...
***
Sevgili çocuk!
Koca yürekli çocuk!
Biz Eskişehirspor sevdalıları bize uzanan eli ne dün bıraktık ne de yarın bırakırız.
Yeter ki, sen elini uzat!
Yeter ki, sen elini elimizden çekme!
Hem sana hem de takım arkadaşlarına bir anımı anlatmak istiyorum.
Hem sahadaki, hem de tribünlerdeki Bizim Çocuklar zihinlerinin bir köşesine yazsınlar bu anımızı...
***
Belki 5 belki de 6 sene evveldi.
Bir gazete tarafından düzenlenen yılın sporcusu yarışmasının ödül töreni için İstanbul'daki Lütfi Kırdar Spor ve Sergi Sarayı'na gittik.
Oraya gitmemizdeki amacımız törene katılmak falan değildi.
Tören için davet edilenler arasında efsane hocamız merhum Abdullah Gegiç ve efsane kaptanımız Prof. Dr. Fethi Heper de vardı ve biz onları böylesi görkemli bir törende yalnız bırakmamak için gittik o salona.
Abdullah Gegiç hocamızı Hilton Otel'den alıp salona getirdik.
Salon'da spor, sanat ve siyaset dünyasının çok çok ünlü simaları bir aradaydı.
Tören henüz başlamamıştı ve çevrede herkes koyu sohbetlere dalmıştı.
Biz de boynumuzda ESES kaşkollarımızla Abdullah Gegiç ve Fethi Heper'in yanından hiç ayrılmıyorduk.
***
Bir ara benim dışarı çıkmam gerekti.
Dışarıya çıkıp hızlı adımlarla kaptanımız ve hocamızın yanına dönerken bir den ''Es Es Es Ki Ki Ki Eski Eski Es'' narası geldi kulağıma...
Döndüm baktım.
Hiç Eskişehirsporluya benzeyen birileri yoktu.
GS'nin merhum başkanı Özhan Canaydın beyfendi bana bakıyordu tebessüm ederek.
Benim şaşkın bakışlarım üzerine Özhan bey elini kaldırarak ''Hey ESES!'' diye seslendi.
Hemen onun bulunduğu yere doğru yöneldim.
Öylesine centilmen bir adamdı ki, benim ona doğru yürüdüğümü görünce yanındakilerden müsaade isteyip o da bana doğru yürümeye başladı.
Tokalaştık.
- Başkanım çok teşekkürler bizi onure ettiniz.
- Ben teşekkür ederim. Burda EsEslileri görmek beni sevindirdi.
Şaşkındım.
Ve tabii büyük bir gurur içindeydim.
Merhum Özhan Canaydın beyfendi koluma girdi;
- Siz buradaysanız Fethi kaptan da buradadır dedi.
- Burada tabii ki başkanım. Gegiç hocamızda burada. Biz de onlar burada oldukları için geldik.
- Biliyorum.
Dedi gülerek.
***
Özhan Bey ile kol kola bir kaç dakika yürüdükten sonra bizim grubun yanına geldik.
Özhan Canaydın, Fethi kaptan ve Gegiç ile hasret giderdikten sonra yine benim kolumu tutarak;
''Kaptan size imreniyorum. Bunca zaman geçmiş bu insanlar sizi hiç unutmamış ve sizi sevmekten vazgeçmemişler. Ne mutlu sizlere'' dedi.
Mutluyduk hepimiz.
Gururluyduk.
Kendimizi daha çok sevmiştik bu sözler üzerine.
Sohbet koyulaştı.
Benim gözüm Özhan Canaydın beyfendide.
Beklediğim oldu.
GS kulüp başkanı Özhan Canaydın kaptanımız Prof. Dr. Fethi Heper'in koluna girdi.
Ben de hemen Fethi kaptanın diğer koluna girdim.
Durumun farkında olan sadece ben ve merhum Özhan Canaydın idi.
Benim Fethi kaptanın koluna girmemle birlikte bir kahkaha attı ve;
- Yahu arkadaş halen unutmadınız mı, merak etmeyin kaptanınızı almayacağız artık!
Dedi...
***
Evet yıllar önce futbol sahalarının en parlak yıldızlarından biri olan Fethi Heper'i GS transfger etmek için çok çabalamıştı. Rahmetli Metin Oktay'ın olağanüstü çabalarına rağmen Eskişehirspor'u bırakmayan kaptanımıza bugün de sahip çıkmak bizim en büyük vazifemizdi.
Grupta durumu farkeden arkadaşlar da gülmekten kendilerini alamadılar.
Evet sevgili Bedirhan Altuntaş kardeşim...
Hemen hemen senin yaşlarına yakın bir yaşta bize elini uzatan ve bizim de elini mahşere kadar hiç bırakmamak üzere tuttuğumuz efsane kaptanımız Fethi Heper'in elini aradan yıllar geçse de bırakmadığımız gibi senin elini de bırakmayacağız.
ESES sevdası ile taçlanmış hiç bir yüreğin elini bırakmadık, bırakmayız!
Yeter ki, siz elinizi uzatın!
Yeter ki siz elinizi bizden çekmeyin!
Yeter ki siz elinize hükmeden yüreğinizi ve aklınızı ESES'ten çevirmeyin!
***
Bizim Çocuklar...
Unutmayız!
Unutursak kanımız kurusun be çocuk!
Ne Agop Mehmet'i unuturuz, ne de Ayhan Aşut'u...
Ne Aziz Bolel'i unuturuz, ne de Abdullah Gegiç'i...
Ne Abdullah Matay'ı unuturuz, ne de Selahattin Vapur'u...
Unutmayız Bedirhan kardeşim...
Eli ve yüreği bizde kalanları biz asla unutmayız.
Eskişehirspor'a gönlünü veren,
Gönlünde Eskişehirspor sızısı hisseden,
Hiç bir insan evladını biz unutmayız.
Sen ve senin gibi yüreğiyle sahada bu armanın şerefi için mücadele eden bütün arkadaşlarının;
Eli elimizde!
Yüreği yüreğimizde!
Eskişehirspor düşmanlarına karşı sahadaki ve tribünlerdeki Bizim Çocuklar'ın YENİDEN BÜYÜK ESKİŞEHİRSPOR ülküsü gün gelecek hedefine varacaktır.

YAŞASIN ESKİŞEHİRSPOR!
BİZİM ÇOCUKLAR UMUTTUR!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder