28 Ağustos 2017 Pazartesi

Siyasetin daniskası sokakta: "Adam Devlet diyor daha ne desin!?"

Efendim iyi bir siyasetçi mutlaka ayda bir kere tebdil-i kıyafet ederek, sokaklara çıkmalı, bir çay ocağına, bir mahalle kahvesine oturup bir kaç bardak çay içerek etrafında konuşulanları dinlemeli.
Öyle "Millet bize oy veriyor o halde biz doğru yapıyoruz" düz mantığıyla ülke yönetilmez.
Milletin ne şartlar altında oy verdiği belli.
Gelin bir de milleti sessiz sedasız bir kenarda oturarak dinleyin.
Neler konuşuluyor neler!
***
Ben siyasetçi değilim ama severim milleti dinlemeyi.
Sessizce bir kenara oturup etrafta konuşulanlara kulak kesilirim.
Öyle siyaset bilimciler var ki, şu mahalle kahvelerinde değme siyasetçiye taş çıkartır.
Bugün yolum Beyoğlu'nda Kamer Hatun Mahallesi'ne düştü.
Bir ara sokakta yürürken, sokağın ilerisinden okey taşlarının sesini duydum.
Okey tutkunlarına seranat yapar gibiydi.
Hoş ben pek anlamam bu okey oyunundan.
Yedi sene kahvecilik yaptım ama şu okey taşlarının hangi mantıkla dağıtıldığını halen çözemedim.
***
Okey taşlarından ziyade burnuma buram buram tüten çay kokusu çekti beni mahalle kahvesine doğru.
Belki çay taze demlenmiş ve yeni servis edilmiş.
Adımlarımı biraz hızlandırarak kahvenin önüne geldim.
Kahvehanenin ön camları olduğu gibi açık.
Hava oldukça sıcak olduğu için bazı abiler atletle oturuyor okey masasında.
Fosur fosur sigara içiliyor bir yandan da.
Kırık dökük bir kaç sandalye de dışarıya konulmuş.
Oturunca düşmeyecek vaziyette olanlardan birini seçtim ve oturdum.
Altı masası olan kahvede öğle saatlerinde 3 masanın dolu olması şaşırtıyor bizi.
Sonradan aklıma geldi kurban bayramı tatilinin 10 güne uzatıldığı.
Muhtemelen ondandır dedim kendi kendime.
***
Neyse çayımızı söyledik, cıgaramızı yaktık.
Okey taşlarının karıştırma sesi kesildi.
Artık masadakilerin muhabbetlerini daha iyi duyabiliyordum.
- Kamil abi hayırdır Kılıçdaroğlu'na mı özendin atletle okeye oturdun
- Ben ne özenicem lan, o bize özenmiş bir hep atletleyiz.
- Adı üstünde oğlum adama "Atlet Kamil" diyor bütün maaalle....
Masadan gülüşmeler yükseldi.
Atlet Kamil abi 65 yaşlarında, iyi bir göbek sahibi, siyah kalın çerçeveli gözlükleriyle tipik bir atlet Kamil...
- Kılıçdaroğlu'nu boşverin de arkadaş bu Devlet bey hakkaten devlet gibi adammış bunca zaman kıymetini bilemedik.
- Muzaffer abi bırak Allah aşkına sen de şu adamı, takıldı AKP'nin peşine tam koltuk değneği oldu.
Karşı masadan bir genç de onu destekledi
- Öyle valla abi AKP'yi kurtaran adam Devlet Bahçeli. Başka bir işe yaradığı yok!
***
Kılıçdaroğlu'nun atletiyle başlayan siyasi muhabbet Devlet Bahçeli de kilitlenmişti.
Atlet Kamil sessiz kaldı bir süre.
Kahveci söze karıştı.
- Valla onu bunu bilmem, ben oldum olası Demirelciyim. Şimdiki siyasetçilere baktığımda tek devlet adamı Bahçeli bence. Hepsi atletle şortla gezerken Bahçeli'nin ceketinin düğmesini bile açtığını görmedim ben. Devlet gibi adam valla.
- Adamlığına bir şey dediğimiz yok da abi, AKP'yi destekliyor her fırsatta.
Bu söze destek veren bir kaç kişi vardı.
Genel genç olanlar destek veriyor bu görüşe.
Anladığım kadarıyla devlet ağırlığını, devletin ne anlama geldiğini kavrama şansını yakalamış oyan ve yaşı 50'nin üzerinde olanlar Bahçeli'nin tam bir devlet adamı olduğu görüşünde birleşiyorlar.
***
Muhabbet devam ediyordu.
AKP'nin kötü yönetiminden dem vuranlar, AKP'nin ülkemizi lider ülke yaptığından dem vuranlar da vardı.
Ben ikinci çayımı söyledim.
Bir taraftan da içerdeki muhabbeti can kulağıyla dinliyordum.
Atlet Kamil'in "Tepebaşı yokuşundan çıkarken bi ter bi ter, bu oyun burda biter" diyerek yandaki oyuncuların ıstakalarını devirmesiyle bir sessizlik oldu.
Atlet Kamil abimiz sandalyeyi biraz geri çekip, "Peşin satan adam" oturuşuyla sandalyesine kuruldu ve
- Kahveci arkadaşların hesabını kesiver!
Diye seslendi.
***
Atlet Kamil siyasete ne zaman dahil olacak diye merak ederken girdi lafa bodozlama:
- Yahu kardeşim adam Devlet diyor, Millet diyor daha ne desin. Yani Tayyip düşmanlık olsun diye devletini korumasın mı? Onu kışkırtıp, bunu kışkırtıp millet 12 Eylül öncesinde olduğu gibi birbirini mi vursun sokaklarda. Siz tabii o günleri yaşamadınız! Bugün bu ülke iç savaşa girmediyse bu Bahçeli'nin sayesinde oldu. Biz adama oy verdik de o kötümü yönetti devleti, ülkeyi?
Atlet Kamil sıkı girdi mevzuya.
Bahçeli'ye koltuk değneği diyen gençler dahil herkes dinliyordu Kamil abiyi.
- Ben onu bunu bilmem. Önce devlet diyen, önce millet diyen adam iyi adamdır. 12 Eylül'den sonra Özalla Tayyipten başkasına oy vermedim ama hata etmişim. Bu ülkenin Devlet Bahçeli'ye ihtiyacı var. Bundan sonra ömrüm yeterse bütün oylarım Bahçeli'ye gider benim. Aklı olan bu adama sahip çıkar kardeşim. Hadi bakın dalganıza şimdi!!!
***
Eminim çoğu "adam haklı kardeşim" dedi içinden.
Başta dedim ya hayat sokakta.
Kahvelerde, berberlerde, çay ocaklarında...
Öyle şirketlere anket yaptırmakla olmaz.
TBMM'nin tatil olduğu şu günlerde sayın vekillerimiz sokaklara çıksınlar da milleti bir dinlesinler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder