Ülkücülük!..
Kutlu bir davanın neferi olabilmektir Ülkücü olmak.
Ülkü Ocakları'nda başlar.
Ülkü Ocakları kutlu bir inancın, kutlu dergâhlarıdır.
Her gelen giremez o kapıdan.
Yunus misali eşiğinde beklemeyi bilmeli.
Çilesine gönül vermeli.
Sabrı gönlünün eğlencesi eylemeyi öğrenmeli.
Vatanı sevmeli,
Bayrak için ölmeli,
Ezan için savaşmalı,
Hak, Hukuk, Adalet ilkeleri çerçevesinde insan olmalı.
Yaradandan ötürü yaradılanı sevmeli Ülkücü!
***
LİDER
TEŞKİLAT
DOKTRİN
Başbuğ'un Ülkücü neferlere verdiği başarı reçetesi.
Bu reçeteyi anlamayan, anlayamayan, anlamamakta ısrar eden başarısızlığa ve yenilmeye mahkumdur.
Bu reçeteyi anlamazdan gelen MHP ve Ülkücü Hareket'in başarısını engellemeye çalışan şer odaklarının bilinçsiz ajanlarıdır.
Ülkücü olmak kolay değildir.
"Dünya bir yana Ülkümüz bir yana" diyemiyorsanız,
"Benim için en büyük makam Ülkücü olabilmektir" diyerek koltuk derdinden uzak kalamıyorsanız,
"Günahıyla sevabıyla Liderimin yanındayım" diyemiyorsanız,
Lütfen gidin!
***
Ocak terbiyesi ile edeplenen Ülkücüler vatana ve Türklük davasına hizmet edebilmek için MHP'ye terfi eder.
Ülkücülük Milliyetçi Hareket Partisi'nde devam eder.
Ülkücülük düşüncesinin iktidarını sağlamak için elinden gelen her türlü hizmeti MHP çatısı altında yapabilirsin.
Haksızlıklara uğrayabilirsin.
Koltuk sevdalılarının çiziklerine maruz kalabilirsin.
Üzülüp, yorulabilirsin.
Ancak bu davadan dönmek gibi bir lüksün asla yoktur.
Bu davadan dönenin adı Türkeş de olsa dava için ölmüştür o!
Ferman Ebedi Lider Başbuğ'undur!
***
Ülkücülük'ten istifa edilmez!
Ne o istifanın dilekçesi icat edilmiştir, ne de o dilekçeyi kabul edebilecek bir makam vardır!
Ülkücülük, Ülkü Ocakları'nda başlayıp, MHP'de devam etmişse bitiş noktası MUSALLA'dır!
Bir tabutun içinde musalla taşına uzanmadığın sürece Ülkü Ocakları ve MHP mensubu bir Ülkücüsündür.
Musalla'nın dışında bu davadan ayrılanlar, Ülkücü olamamışlar;
LİDER - TEŞKİLAT - DOKTRİN esasını anlayamamışlar,
Başbuğ'un "Bu davadan dönen Alparslan Türkeş de olsa VURUN!" sözünü kavrayamamışlar,
MHP içinde istedikleri makam ve mevkiye ulaşamamışlar ve kendi davaları olan "Koltuk Davası"ndan istifa etmişlerdir.
Artık koltuk davalarını başka partilerde sürdüreceklerdir.
MHP'nin ve Ülkücü Hareket'in sırtında kambur olmaktan vazgeçmişlerdir.
***
Miliyetçi Hareket Partisi arınma sürecindedir.
Bu süreçte, Lider - Teşkilat - Doktrin ilkemiz doğrultusunda Lider Devlet Bahçeli'ye itaat etmeyip, partide kalmayı düşünenlere dikkat edilmelidir.
Bu kişiler parti içinde fitne belasının devamı için partimizde kalacaklardır.
Bu süreçte parti içinde sürekli fitne kazanına odun atanlar bilinmektedir ve bu zevat derhal partiden uzaklaştırılmalıdır.
Bu yapılmazsa bir arınma olmayacaktır.
***
Samimiyetle MHP ideolojisine bağlı olan "ÜLKÜDAŞ"larımız "falanca niye gitti", !filanca neden istifa etti" gibi söylemleri derhal terketmelidir.
Gidenlerin gidişi bizleri mutlu etmiştir çünkü bu hareket büyük bir fitne belasını daha bertaraf etmiş oldu.
Bu kez arınma sürece kökten yapılmalı, temizlik tepeden tırnağa gerçekleştirilmelidir.
Her fitne döneminin sonunda kendini kamufle eden kerkenezler yeni bir fitne kazanını ateşe koymakta geç kalmıyorlar.
Kısa süre içinde de bu kazanı kaynatıp, partimizin seçim çalışmalarına sekte vurmaktadırlar.
MHP'nin iktidarından korkan şer odakları da bu fitnecileri besleyip, semirtmektedir.
"Parti içi demokrasi" ya da "denge hesapları" masalılları devam ederse yakın zamanda yeni bir fitne kazanı sacyağının üzerine konulacak ve kepçeciler kazanın başına geçerek karıştırmaya devam edeceklerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder