MHP'liler, İP'lilere saldırdı!
Dediler.
Bütün ulusal ve sosyal medyada olayın ilk sıcaklığıyla MHP ve Ülkücü kesim suçlu ilan edildi. MHP'yi bir kaşık suda boğmak için pusuda bekleyen bütün dinamik güçler YALAN VE İFTİRA dolu bu haberle yatıp kalktılar.
Kısa sürede olayın iç yüzü ortaya çıktı.
İP'li bir dangalak yoldan geçen bir kadına sözlü tacizde bulunuyor. Polis olan kadın durumu kocasına haber veriyor ve kocası da arkadaşlarıyla gelip gerekeni yapıyor.
Dediler.
Bütün ulusal ve sosyal medyada olayın ilk sıcaklığıyla MHP ve Ülkücü kesim suçlu ilan edildi. MHP'yi bir kaşık suda boğmak için pusuda bekleyen bütün dinamik güçler YALAN VE İFTİRA dolu bu haberle yatıp kalktılar.
Kısa sürede olayın iç yüzü ortaya çıktı.
İP'li bir dangalak yoldan geçen bir kadına sözlü tacizde bulunuyor. Polis olan kadın durumu kocasına haber veriyor ve kocası da arkadaşlarıyla gelip gerekeni yapıyor.
Ortada ne MHP var ne de Ülkücüler var!
Peki olayın aslı ortaya çıktıktan sonra MHP'yi bir anda suçlu ilan edenler nerde?
Hani Hak hukuk adalet!?
***
***
MHP'liler SP'lilere saldırdı!
Evet saldırdı.
Ancak SP'lilerin saldırısına karşılık verdi MHP'liler.
Şu pusuda bekleyen kronik MHP düşmanları ise sadece ''MHP'liler SP'lilere saldırdı'' diyor.
Sen kalk MHP bayraklarını indirdi, buna müdahale edenlere karşı silah çek, yetmedi rast gele ateş et. Sonra sopayı yiyince ''MHP'liler bizi dövdü!'' diye kıyameti kopar!
***
Yapmayın efendiler yapmayın!
Bu milleti birbirine kinlendirmek için böyle yalan ve iftiralara sarılmayın.
Bu iki olay bize bir kere daha gösterdi ki MHP Genel Merkezi tarafından teşkilatların sürekli olarak provakasyonlara karşı uyarılması son derece isabetliymiş. Seçim dönemine girdiğimiz günden bu yana Ankara'da yaşanan tahrik girişimleri hemen hemen yurdumuzun her yerinde yapılıyor.
MHP bayrakları sökülüyor, pankartlar kesiliyor.
MHP bayrakları sökülüyor, pankartlar kesiliyor.
Amaç çok net ortada Ülkücü camia bir sokak kavgasının içine çekilecek ve milletimizin MHP'ye olan teveccühü ''MHP'liler anarşist'' algısıyla durdurulmak isteniyor. Durum çok açık ve net!
***
İstanbul Bağcılar'da yaşanan iftira olayı ve Ankara'da yaşanan tahrik olayı MHP ve Ülkücü camianın ne kadar dikkatli olması gerektiği hususunu bir kez daha ortaya koymuştur. Lider Devlet BAHÇELİ'nin 15 Temmuz'dan bu yana devlet idaresi ve hükümet icraatları üzerindeki etkisi, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin çözüm süreci çizgisinden tamamen ayrılıp Kızıl Elma çizgisine gelmesi bazı kesimleri fazlasıyla rahatsız etmiş durumdadır. MHP Lideri sayın Devlet BAHÇELİ'nin erken seçim süreciyle birlikte yaptığı hiç b,r hamleye karşılık veremeyenler şimdi MHP ve Ülkücü camiayı sokakların karanlıklarına çekerek sinsice bir plan kurmaktadırlar.
***
MHP Genel Başkanlığı için aday olarak ''MHP'yi iktidar yapacağım, Başbakan olacağım'' safsatasıyla yola çıkan ve İP'i kurararak ''Başkan olacağım'' safsatasıyla Milliyetçi - Ülkücü oy avcılığına soyunan ''DYP'nin çöpü ve hurdası'' sayın Akşener çıktığı meydanları dolduramayınca kirli ve basit oyunların kurgusunda rol oynamaya başladı. Sivas - Madımak katliamında oteli ateşe veren yobazlara ''Gazanız Mübarek olsun'' diye 'yol veren' Karamollaoğlu 3-5 vekillik kapabilmek için MHP üzerine kurulan oyunlara maşa oluyor. Merhum Erbakan Hoca'nın mirasını yiye yiye tüketemeyenler şimdi Fatih Erbakan bu mirasa el koyunca CHP ve HDP'nin tarafında MHP'ye tuzak kurmanın derdine düştü.
***
Kimin ne yaptığından ziyade MHP ve Ülkücü camianın ne yaptığı önemlidir. Mayası VATAN-MİLLET-BAYRAK-EZAN sevdası olan Milliyetçi Hareket'in mensupları bu dönemde daha da uyanık olmalıdırlar. Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in Başbuğ'u Alparslan Türkeş'in ''Benim evlatlarım dik başlı değil; BAŞI DİK ANADOLU ÇOCUKLARIDIR!'' sözü bu dönemde daha çok önem kazanmıştır.
''Bunlar bizim bayrağımızı yırttı''
''Bunlar bizim pankartımızı kesti''
''Bunlar bizim adayımıza ya da Liderimize hakaret etti'' diyerek onların istediğini yapmayalım. Unutmayalım ki, şu 1 aylık süreçte yapılan her türlü fiili ve sözlü saldırının tek amacı vardır; Ülkücüleri sokakların karanlığına çekerek, siyasetin aydınlığından uzaklaştırmaktır. MHP, Lider Devlet Bahçeli'nin yaptığı bilgece hamleler sonucunda milletimizin gönlünü fethetmiş ve 25 Haziran sabahı ''Ya Ülkücüler Devletleşecek, ya da Devlet Ülkücüleşecek!'' idealimize uyanacağımızı görenler bizi durdurmaya çalışıyor, Ülkücülerin Devletleşmesine engel olmanın yollarını arıyorlar.
***
Devletimizin Ülkücüleşmesi ya da Ülkücülerin Devletleşmesinin yolu karanlık sokaklardan değil siyasetin aydınlığından geçmektedir. Bir kesim tarafından kirletilen siyaset Atatürk İlkeleri ve 9 Işık'ın gücüyle, Lider Devlet Bahçeli'nin Lider Ülke Türkiye hedefiyle Ülkücüler tarafından temizlenecek, arındırılacak ve Atatürk'ün bıraktığı yerden Kızıl Elma yürüyüşümüz devam edecektir. Lider Devlet Bahçeli'nin dediği gibi; ''Tarihi bir fırsat önümüzde duruyor! Türk Milleti'nin sesi olarak, gönülleri fethetmenin zamanı gelmiştir! Gün doğmuş şafak sökmüştür! Tereddüt göstermeyiniz!''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder