27 Ekim 2013 Pazar

Leyla ile Mecnun, Kemal ile Tayyip, Devlet ile Halk...

Tam 103 bölüm...
Yani, 103 hafta...
Yani 2 sene...
Bunca zaman izledik bu diziyi...
Kimimiz müptelası olduk...
Kimimiz anlamaya çalıştık, anlayamadık...
Kimimiz de "Bu ne lan!" deyip es geçtik...
Konusu büyük bir çoğunluğa anlaşılmaz ve garip gelse de tam bir aile dizisiydi...
Ne vardı bu dizide!?
Halk vardı...
Mahalle kültürü vardı...
Dostluk vardı...
Sevda vardı...
Saygı vardı...

İnançlarımız vardı...
Arkadaşlık vardı...
Yardımlaşma vardı...
İyiler vardı...
Kötüler vardı...
Çoğu zaman güldük...
Zaman zaman düşündürdü bizi...
Zaman zaman gözyaşlarımızı gizledik izlerken...
Güler gibi yapıp için için ağladık defalarca...
Biz vardık bu dizide...
Bizim mahalle, sizin mahalle vardı...
Peki ne yoktu!?
Müstehcenlik yoktu...
Şiddet yoktu...
Kan yoktu...
Silah yoktu...
Korku yoktu...
Karmaşık aşk ilişkileri yoktu...
***
Peki ne oldu!?
Halkın televizyon kanalı TRT böylesine bir aile dizisini yayından kaldırdı...
Neden?
Oyunculardan bazıları Gezi Olaylarına destek verdikleri için...
Halkın vergileriyle ayakta duran TRT halkı en iyi şekilde yansıtan bu diziyi yayından kaldırdı...
***
TV ekranlarında Leyla ile Mecnun'a kilitlenmişken bizler,
Siyaset sahnesinde de Kemal ile Tayyip'i izliyorduk...
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bundan 2.5 yıl önce çocukluk yıllarını anlatırken Van Gölü'nden deniz olarak bahsediyordu...
Van Gölü coğrafi olarak bir göl olarak görünse de halk "deniz" diyordu oraya...
Ve Kemal Kılıçdaroğlu da o halkın içinden biri olduğu için "deniz" diye bahsediyordu çocukluk yıllarını anlatırken...
Ak Parti lideri ve başbakan Recep Tayyip Erdoğan da meydanlara çıkıyor Kemal Kılıçdaroğlu ile dalga geçiyordu...
"Bunlar daha deniz nedir? göl nedir? bilmiyorlar!" diyerek Kemal Kılıçdaroğlu ile dalga geçiyordu...
TV ekranlarında defalarca izledik...
Büyük bir polemik yaşandı...
Kemal ile Tayyip'in bu tarz polemikleri Leyla ile Mecnun dizisinden çok daha büyük ilgi topluyordu...
Onbinlerce insan Tayyip Erdoğan'ın bu dalga geçmelerini çılgınlar gibi alkışlayarak takdir ediyorlardı...
Bu dalga geçme sendromu dalga dalga bütün ülkeye yayılıyordu...
Her sokakta, kahvede, otobüs durağında Ak Parti yandaşları;
"Ulan arkadaş göl nedir deniz nedir bilmeyen adam bu ülkeyi nasıl yönetecek!?" tarzında cümlelerle başbakanın dolmuşuna biniyor ve bir alamete doğru gidiyorlardı...
Aradan 2.5 yıl geçti...
Leyla ile Mecnun dizisi yayından kaldırıldı...
Kemal ile Tayyip dizisi ise, halen sürüyor...
Birkaç gün önce başbakan Van'da bir konuşma yaptı...
Söyledikleri ve halkından aldığı karşılıklı akıllarımızı dondurdu resmen!

Başbakan konuşmasında "Haritalar istedikleri kadar buraya Van Gölü desinler, eğer benim halkım buraya deniz diyorsa biz de deniz deriz!"
Halk yine çılgınlar gibi alkışlıyor...
Peki 2.5 buçuk yıl önce Kemal Kılıçdaroğlu ile neden dalga geçilmişti!?
***
Kemal ile Tayyip'in yukarıda bahsettiğimiz macerasındaki tutumu sergileyen halktan Leyla ile Mecnun'u anlamasını beklemek biraz haksızlık olur gibi geldi Leyla ile Mecnun'u anlayabilen zeki insanlara...
Halk ile Devlet'e geliyoruz...
Devlet halkı için vardır...
Halk da devleti için vardır...
Halk çalışacak çabalayacak para kazanacak vergi ödeyecek ve devlet de aldığı bu vergilerle halkına hizmet götürecek...
Hani derler ya siyasetçiler; "Ödediğiniz bu vergiler size, yol su elektrik olarak geri dönecektir!" diye...
Dönüyor ama o hizmetin de parasını alıyorlar bizden ne hikmetse...
Devlet TV'si TRT halkın kültürüne, inançlarına, değerlerine uygun programlar yayınlamakla yükümlüdür...
Mesela Leyla ile Mecnun...
Halkın büyük bir kısımının beğeni ile izlediği bu diziyi yayından kaldıranlar devleti değil hükümeti temsil ediyorlardı...
Halk devleti arıyor...
Tarafsız devleti...
Halkının her kesimini kucaklayan...
Halkın her kesiminden aldığı vergilerle halkın her kesimine eşit hizmet götürme yükümlülüğü olan devletini arıyor halk...
Halk ile Devlet...
Leyla ile Mecnun gibi iki sevgili...
Siyasi iradeler sayesinde birbirini çok seven ancak bir türlü vuslata eremeyen iki sevgili...

***
Ne diyorum ben yine yahu!
Ulen arkadaş bir sus, solcu Kemal Kılıçdaroğlu'nu savunmak, Gezici Leyla ile Mecnun'u savunmak sana mı kaldı...
Sen sağcı bir adamsın, otur oturduğun yerde...
Sonra diyorum ki;
"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!"




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder