4 Ekim 2013 Cuma

Devletin gücü Gezi Eylemcisine mi Yetiyor!?

Özellikle sözde Barış Süreci başladığından bu yana ülkemizde garip durumlar yaşıyoruz.
Akıllara durgunluk verebilecek olaylar yaşanırken, kamuoyunun sessizliği ve duyarsızlığı ayrı bir "Akla Ziyan" vakıa olarak karşımızda durmaktadır. 
Gezi Eylemlerinde yaşananları hepimiz çok iyi biliyoruz...
Her ne  kadar büyük bir kısım medya olayları çarpıtarak yansıtmış olsa da halkımız gerçekleri bir şekilde gördü ve öğrendi...
Çevim Kuvvet'in orantısız güç kullanımı, biber gazı bombardımanları ve TOMA ile yapılan sulu püskürtmeleri hepimiz gayet iyi anımsıyoruz. Hele Taksim Meydanı'nda bir vatandaşımızın TOMA'dan sıkılan su ile havada takla attırılmasını unutmak mümkün değil.

***
Ülkemizde Gezi Eylemleri yaşanırken, başka olaylar da yaşanıyordu.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşananları malum medya örtmeye çalışsa da medya sektörünün küçük bir kesimi bu olayları bizlere yansıttı.
Terör örgütünün şehitlik açması,
Bu şehitliğe terör örgütü paçavrası asmaları,
Polis teşkilatı kurarak alenen yollarda, şehir merkezlerinde uygulama yapmaları,
Eğitim görüntülerinin yayınlanması,
Bebek katilinin posterlerinin aleni bir şekilde her yerde taşınması,
Ve daha niceleri...
Bu olayların yaşandığı yerlerde Çevik Kuvvet ya da diğer güvenlik güçlerinin Gezi Eylemcileri'ne karşı takındığı tavrın dörtte birini bile takınmadığını net bir şekilde gördük...
Bahane hazırdı:
"Barış Süreci zarar görmesin"
Hatta bir kanunsuz eylemde polis şefinin terör örgütü yandaşlarına eylemi bırakmaları için yalvardıklarını gördük...
Bir başka seferinde de terör örgütü yandaşlarının ellerindeki megafonla polisi çekilmesi konusunda tehdit ettiğini de gördük...
***

Geçtiğimiz günlerde Gülsuyu'nda garip olaylar olmaya başladı...
Mahalle halkı ve uyuşturucu çeteleri sokak çatışmalarına girdi...

Her iki tarafta da uzun namlulu silahlar var...
Uyuşturucu çeteleri ile yapılan bu çatışmalarda bir genç vatandaşımız hayatını kaybetti.
Polis uyuşturucu çeteleri ile mücadele edememiş olmalı ki, bu boşluğu başka birileri doldurmaya çalışıyor.

Bu çok açık ve net görülebiliyor.
Vatandaş olarak böylesine vahim bir noktaya gelen olayları sınırlı sayıda TV ve gazeteden takip edebiliyoruz.
Hükümet yandaşı medya gurupları bu olaylar ülkemizde yaşanmıyormuş gibi davranıyor...
Hayatını kaybeden genç vatandaşımızın cenazesi 3 gün bekletiliyor...
Çete-Halk çatışmasında ortadan kaybolan polis cenaze merasiminde ortaya çıkıyor ve cenaze töreninin yapılmasına izin vermiyor

Mahalle halkı direniyor...
Ölen gencin cenaze merasimini yapabilmek için 3 gün bekliyorlar...
Tam bu noktada mezardaki ölülerini çıkarıp büyük törenlerle yeniden gömen terör örgütü sempatizanları ve polisin onlara karşı gösterdiği şefkatli tutumu aklıma geliyor.
***
Teröristlerin leşleri mezardan çıkarılıp yeniden gömülüyor...
Maksat gövde gösterisi yapmak ve polis buna durun diyemiyor...
Neymiş efendim barış süreci zarar görürmüş!!!
Üçüncü günün sonunda polis cenaze merasimine izin veriyor...
Ölen gencin cenazesi binlerce insanın katılımıyla mahalleye getiriliyor...
İşte tam bu noktada yine dehşet verici görüntüler ortaya çıkıyor...
Ellerinde uzun namlulu silahlar bulunan insanlar cenazeyi karşılıyor ve bir nevi güvenlik önlemi alıyorlar...
Kimdir bu insanlar?
Devlet halkını koruyamıyor mu?
Bu insanlar bu silahları nerden buluyor ve böyle aleni bir şekilde kullanmaya nerden cesaret buluyorlar?
Akıllara durgunluk verecek bir durum!
Bu manzarayı izlerken Gezi eylemleri geliyor gözümün önüne...
Bayrak satan adama yapılanlar...
Kırmızı elbiseli kadına yapılanlar...
TOMA'lardan sıkılan sularla havalarda takla attırılan insanlar...
Onların elinde bırakın silahı, bir tırnak çakısı bile yoktu!
***

Bütün bu yaşananları insan çıplak gözle görüp yaşayınca ister istemez devletimizin gücü sadece Gezi eylemcilerine mi yetiyor diye sormadan edemiyor.
Sadece bunlar değil bizi bu düşünceye sevkeden olaylar...
Uyuşturucu satıcıları, alenen tezgah kuruyorlar,
Semt pazarlarında kapkaççılar, gaspçılar milletin canını yakıyor,
Sokaklar, caddeler çetelerin kontrolüne geçiyor...
İçki yasağı getirerek belki seçmene hoş görünmek mümkün olabilir ama biz tüm bu yaşananların da bizzat içindeyiz...
Görüyoruz,

Biliyoruz
Ve dehşete düşüyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder