9 Mart 2015 Pazartesi

Beyoğlu Ülkü Ocakları "Faziletli Annemiz" Muzaffer Türkeş'i unutmadı, unutturmadı!


Hangimiz unutmadık ki; "Faziletli Anne" Muzaffer Türkeş'i!?...
Onu tanıyan bilen nesil çoktan unutmuştu...
Ve tabii olarak da Muzaffer Türkeş'i tanımayan bilmeyen bir nesil vardı şu an Ülkücü Camia'da...
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir çok etkinlik düzenlendi.
Ülkücü camia için bu etkinliklerin en anlamlısına da Beyoğlu Ülkü Ocakları Kültür ve Eğitim Vakfı imza attı.
Ülkücü camianın hiç beklemediği bir "hareket" oldu bu belki de.
Başbuğ Alparslan Türkeş'in eşi Muzaffer Türkeş'i kaybedeli tam 40 yılı geride bırakmışız.
Bu süre içersinde bu çilekeş kadının, faziletli annenin en büyük eserleri olan Başbuğ Alparslan Türkeş ve evlatları ülkemizin huzuru için mücadele etmişler, ancak belki de bu mücadelenin getirdiği hengamenin de etkisiyle unutmuşuz onu...
***
Başbuğ Alparslan Türkeş'in eşi olmak başlı başına bir mesele.
Ülkemizin bir kaosun içinde bulunduğu bir dönemde, bu kaostan kurtuluş için mücadele eden, milyonlara liderlik eden, çileli bir adamın karısı olabilmek ve bütün yaşananlara sabırla, metanetle göğüs gerebilmek...
Her babayiğidin harcı değil, ömrü sürgünlerde, tabutluklarda geçen, işkencelere maruz kalan bir koca liderin karısı olabilmek.
Yürekli bir kadın Muzaffer Türkeş...
Faziletli kadın Muzaffer Türkeş...
Bir, iki, üç, beş, dokuz değil;
Milyonlarca Bozkurt'un "Faziletli Annesi" Muzaffer Türkeş...
***
8 Mart 2015 Pazar Günü, yeniden tanıştı, Bozkurtlar, Asenalar, Faziletli Anneleriyle...
O mübarek ellerinden öpemedik belki ama;
Kimimiz Fatihalar yolladık aziz ruhuna, kimimiz gözyaşlarıyla süsledik hayır dualarımızı...
Artık Muzaffer Annemiz de yoktu, Başbuğumuz da...
Hem yetim hem öksüz kalmıştı, Bozkurtlar, Asenalar...
Beyoğlu Ülkü Ocakları düzenlediği bu etkinlikle o salonu dolduran Ülkücü Camia'nın belki de yeniden kenetlenmesine vesile oldu...
***
Beyoğlu Ülkü Ocakları Başkanı Fatih Samet Kınalı ve Ocağımızın genç Bozkurtları büyük bir başarıya imza attılar.
Salonda etkinliğin en küçük bir aksaklığa uğramaması için canla başla çaba sarfettiler.
Gencecik, pırıl pırıl arkadaşlarımız camiamıza oldukça önemli bir gün yaşattılar.
Günler öncesinden başlayan hazırlıkları birebir takip etme imkanı buldum.
Onları izlediğim her an gururlandım, umutlarım tazelendi...
Bunca emeğin karşılığında bizlere sundukları bu muhteşem etkinliğin orta yerinde genç kardeşlerimin, sevgili Ocak Başkanım Fatih Samet Kınalı için ayağa kalkıp haykırasım geldi:
- Helal olsun size! Helal olsun size!
Bağıramadım elbette...
Gözümden bir kaç damla yaş aktı.
Mutluydum...
Heyecanlıydım...
Huzurluydum...
Ve Ülkücü Camia'nın bir neferi olmaktan gururluydum...
Hiçbir şey yapamayınca o an, bu duygularımı birkaç damla gözyaşıyla taçlandırıverdim...
***
Şunu bir kez daha anladım ki; benim genç Bozkurt ve Asena kardeşlerim istedikleri vakit her daim bizleri gururlandıracak, mutlu edecek böylesine güzel etkinliklere imza atmaya hazırlar. Onlar mazimizi unutmadılar, bizlere de unutturmadılar. Biz de onları unutmazsak, bu kutlu dava mutlaka bir gün bu ülkede iktidar olacaktır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder