'' CHP Atatürk'ün kurduğu gibi bir parti olarak kalsaydı, ben MHPyi kurmazdım.''.
BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ
Algı yönetiminin usta sanatkarlarının oynadığı son oyun MHP'nin CHP çizgisine yöneldiği zaman zaman CHP ile ittifak yaptığı algısını ve dolayısıyla MHP'nin kuruluş amacından saparak bir başka partinin güdümüne girdiği algısını aziz milletimizin beynine işlemektir. Kontrol altına alınmış medya unsurları ile sürekli olarak bu durum millete aktarılıyor ve hatta bazı kişiler ''MHP, CHP'nin metresi olmuştur'' tarzı ahlak dışı söylemlerle aziz milletimizin kafasını karıştırmaya çalışmaktadır.
***
AKP yandaşları ve yandaş medya unsurları tarafından yürütülen bu kampanya kısmen de olsa başarılı olmuştur. MHP lideri başlatılan bu savaşa karşı yaptığı mücadele ile bu saldırı sonuçlarının çok daha vahim boyutlara ulaşmasına mani olmuştur. Belki MHP Genel Başkanı olduğu dönemden bu yana katıldığı tüm seçimlerde 1. parti olamayarak seçim kaybetmiş olabilir ancak bu kaybetmiş olma durumunu dahi kazançlı bir hale dönüştürmeyi de bilmiştir. AKP tarafından sıkça dillendirilen bu söylem ile ''9 seçimden yenik olarak ayrılan bir genel başkan o koltukta oturmamalıdır'' söylemini geliştiren Ülkücü camiadaki Bahçeli muhaliflerine de şu soruyu sormak gerekli: ''MHP kurucusu Başbuğ Alparslan Türkeş de hiçbir seçimin mutlak galibi olamadı. Bu durum da Başbuğ Alparslan Türkeş'e de aynı sözleri söyleyebildiniz mi?
***
AKP'nin algı yönetiminde ülke tarihinin en iyisi olduğu bir gerçektir. Özellikle MHP seçmeni ve Ülkücü camia üzerinde yaptıkları algı yönetimi çalışmalarında önemli başarılar elde ettiler. Özellikle son iki seçimde oy kaybına uğrayan AKP'nin özellikle MHP seçmeni üzerinde yoğunlaşmasının sebebi de kaybettiği oyları MHP tabanından telafi etmektir. Bunda da kısmen başarılı oldukları açıktır.
Gelelim MHP, CHP'leşiyor mu sorusunun cevabına...
Yazımızın başında sizlerle paylaştığımız sözler bize çok şey anlamaktadır.
Bir kere şu kesindir ki, MHP kurucusu Başbuğ Alparslan Türkeş bu sözleriyle MHP'yi CHP'ye alternatif olarak kurduğunu ifade etmektedir. MHP'nin Atatürk'ün kurduğu ancak daha sonra İsmet İnönü tarafından SOL çizgiye oturtulan CHP'nin alternatifi olması ya da Atatürk CHP'sinin devamı olması gerçeği Başbuğ'un bu sözleriyle açıkça ortaya konulmaktadır.
***
Başbuğ Türkeş, CHP'nin 6 Ok ilkesini de geliştirip 9 IŞIK doktrini adıyla aziz milletimize armağan etmiştir. Atatürk'ün başlattığı Türk'ün bağımsızlık hareketini geliştiren Türkeş, 9 IŞIK ile siyasi hayatımıza girmiş ve çatışma ortamında gerçek manada siyaset yapamamıştı. O dönem ülkemizin karanlık bir dönemi olarak tarihe geçti. Dış mihrakların oyunları ile ülkemiz bir kardeş kavgasına sahne oldu.
***
12 Eylül darbesi sonunda ülkemizde yeni bir dönem başlamıştı.
Bu dönemde MHP, Türk - İslam kimliğinin bu topraklarda yaşaması için silahlı mücadele döneminin bittiği ve siyasi mücadelenin başladığı gerçeğiyle yüzleşti. Başbuğ Alparslan Türkeş Ülkücü hareketin siyasettten dışlanmasına yönelik gayretleri boşa çıkarmak için zaman zaman sağ partilerle ittifaklar yapmış ve MHP'yi baraja rağmen TBMM çatısı altına sokmayı başarmıştı....
***
Başbuğ Alparslan Türkeş'in vefatı sonrasında görevi devralan Devlet Bahçeli, aynı yolda ilerleyerek MHP'yi ittifak yapmadan ve baraj sorunu yaşamadan TBMM çatısı altında milleti için hizmet eden bir parti konumuna getirdi. Başta da ifade ettiğimiz gibi, iktidar partisinin tüm kara propaganda çalışmalarına rağmen MHP tarihinin en büyük seçim başarılarına Devlet Bahçeli ile imza atmışttır. Bu sözlerimizden kimse Başbuğ Alparslan Türkeş ile Devlet Bahçeli kıyaslaması yaptığımız sonucunu çıkarmasın.
***
Yüzeysel olarak baktığımız vakit seçimden 1. parti olarak çıkamayan yenilmiş sayılsa da, bugün camiamızın ''Neden 1. parti olamıyoruz''u tartışması dahi büyük bir kazanımdır. Bu kazanımı sağlarken elbette alışık olmadığımız durumlar ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbuğ Alparslan ürkeş'in danışmanlığını yapan bir adayın ''Çatı aday'' olarak CHP tarafından kabullenilmesi ve bu adaya destek verilmesi MHP'nin CHP'ye yaklaşması değil; CHP'nin MHP'ye yaklaşmasıdır.
***
Türkiye Cunhuriyeti'nde başkanlık sistemi tartışılıyor.
Görünen o ki, başkanlık sisteminin hemen arkasından da ABD modeli 2 partili sisteme geçiş olabilir. MHP yönetimi bu gerçeği de göz ardı etmeden ''Atatürk Milliyetçiliği'' ya da günümüzün moda deyimiyle ''Ulusalcı'' kimlikle CHP çatısında kendilerini ifade eden kitleyi de kendi partisine taşıyarak olası 2 partili sistemin AKP - MHP şeklinde olması için de son derece olumlu bir yol izlemektedir.
***
Elbette bu gerçekleri CHP yönetimi de görüyor.
Bu sebepledir ki, ''Ulusalcı'' söylem ile varlığını sürdürmeye çalışıyor.
Yani SOL şeride sabitlenen CHP sağ şeride geçiş yapabilmenin telaş ve sancısı içindedir.
Bu nokta da algı yöneticilerinin söylediklerinin aksine CHP'nin ekseninden çıkıp MHP'leştiğini söylemek çok daha doğru olacaktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder