13 Ağustos 2014 Çarşamba

CHP yolun sonuna mı geldi?

Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatı sonrasında ''Türkçü'' çizgiden hızla uzaklaşıp siyasetin ''SOL''una kayan ve çok kısa bir zamanda sol şeritte sabitlenen CHP İnönü dönemiyle birlikte milletin değerleriyle kavga etmenin bedelini bugün çok ağır ödemektedir. CHP, Atatürk'ten sonra yaptığı iki tarihi hata ile dini kaynak olarak kullanan partileri yaratmış ve bugün milletin beynine ''CHP din düşmanıdır'' düşüncesini kendi elleriyle yerleştirmiştir.
***
Bu tarihi hatalardan ilki 'Türkçe ezan' dayatmasıdır.
Geçmişi Osmanlı'nın son dönemlerine kadar uzanan Türkçe ezan konusu Atatürk döneminde de gündeme gelmiş, bazı 'Türkçü' aydınların ısrarlarıyla deneme mahiyetinde uygulamalar yapılmış ancak, millet tarafından benimsenmediği için dayatılmamıştı. İsmet İnönü tamamen Osmanlı döneminden bu yana Türkçü aydınların milletimiz üzerindeki Arap ve Fars kültür emperyalizmine karşı geliştirdikleri Türkçe ezan uygulamasını CHP'yi tamamen sola kaydırmasına rağmen sahiplenip bir dayatma ile uygulamaya sokması da son derece düşündürücüdür.
***
Sonuç itibariyle sol CHP Türkçe ezanı kanunla zorunlu hale getirmiş, bu durumu siyasi malzeme olarak kullanan bir gurup CHP milletvekili Demokrat Parti (DP)'yi kurarak, genç Türkiye Cumhuriyeti'nde yeni bir dönemin ilk adımını atmışlardı. DP Genel Başkanı Adnan Menderes ve arkadaşları ''Türkçe ezanı kaldıracakları'' vaatleriyle büyük bir seçim zaferi kazanmış ve dedikleri gibi Türkçe ezan uygulamasına da son vermişlerdi. Bu seçimle birlikte CHP millet nezdinde ''Din düşmanı'' yaftasını boynuna asmış oldu.
***
İkinci tarihi hata ise, 12 Eylül Cunta yönetiminin getirdiği ''Başörtüsü Yasağı''nı sahiplenmesi ve can siperane savunması olmuştur. Merhum Bülent Ecevit ile 1970'li yıllarda toparlanma sürecine giren yine sol şeritte yoluna devam etmesine rağmen ''HALKÇI ECEVİT'' ve ''KIBRIS FATİHİ KARAOĞLAN'' sloganlarıyla ülke yönetiminde yeniden söz sahibi olabilmeyi başaran CHP, 12 Eylül Darbesi ile başörtüsünün altında ezilmiştir...
***
İsmet İnönü döneminde hem Türkçülük karşıtı olup, hem de Türkçü aydınların geliştirdiği Türkçe ezanı sahiplenen ve dayatan CHP, 12 Eylül sonrasında da hem darbe karşıtı olup, hem de darbecilerin yasaklarını savubarak iki büyük çelişki yaşamış ve ülkemizde bugün din merkezli siyasi partilerin iktidar olmasına en büyük katkıyı sağlamıştır.
***
!2 Eylül sonrasında Başörtüsü yasağına karşı olduğunu ön plana çıkaran Anavatan Partisi (ANAP) Turgut Özal önderliğinde büyük bir seçim zaferi kazanmış ve tek başına ikidar olmuştur. ANAP Başörtüsü yasağını kaldırmakta başarılı olamamış, ancak bunu bir siyasi malzeme olarak kullanmaktan da geri kalmamıştır. CHP (Bir dönem SHP)  ise sürekli Anayasa Mahkemesi'ne giderek başörtüsü yasağının kaldırılmasını engellemiştir.
***
CHP, 12 Eylül cunta yönetiminin yasağı olan başörtüsü yasağını savundukça kan kaybemeye devam etmiş, İslam'ı kaynak alan partiler ise sürekli güçlenmiştir. Son olarak da Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) oraya çıkmış ve bir anda büyük bir seçim zaferi kazanarak ülke yönetiminde tek söz sahibi olmayı başarmıştır. Bugün ''Ülkemizi dini siyasete alet edenler yönetiyor'' diye hayıflanmaya CHP'nin hiçbir hakkı yoktur. Bugün geldiğimiz noktada CHP, başörtüsü yasağının kaldırılmasına destek vermek zorunda kalmış ve bu yasak kaldırılmıştır. Bir demokrasi ayıbı olan bu yasak konusunda CHP direnmese acaba bugün AKP olur muydu?
***
CHP, son Cumhurbaşkanlığı seçimi neticesinde bir kez daha 'lider' tartışmasının içine düştü.
Halk desteği yüzde 25'lere kadar düşen CHP, Deniz Baykal'ı liderlik koltuğundan indirip, büyük umutlarla getirdiği Kemal Kılıçdaroğlu'nu da tartışır hale geldi. Aslında sorun liderlik sorunu değil, anlayış sorunudur. CHP halkın değerleriyle kavga etme zihniyetini sürdürdüğü sürece hangi lider gelirse gelsin halkın zihnindeki ''Din düşmanı'' algısını değiştiremeyecek ve azınlıkta kalan yüzde 15-20 arası sol kesimin temsilcisi olarak kalacaktır. Tabii ki, ulusalcı kitleyi MHP'ye kaptırmazsa...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder