10 Mayıs 2014 Cumartesi

MHP İstanbul'da yeniden doğacak mı?

MHP, İstanbul'da bir yerel seçimi daha hezimetle atlattı.
Bu hezimetin sebepleri nelerdi?
Bu hezimetin sebeplerinden birisi İstanbul teşkilatı mıydı?
Bunlar uzun uzun tartışıldı.

Sebepler ne olursa olsun, sorumluluk elbette teşkilatımıza aittir.
Ve bunun gereği olarak da seçimlerin hemen ardından hezimeti yaşayan İl ve ilçe başkanlarının topluca istifa etmeleri en makul ve mantıklı eylem olacaktı.

Bize yakışan bu olmalıydı.
Hezimetin sebebi olmayabilirdik, ancak sorumlusu olduğumuz açıktır.
***
10 yıla yakın bir zamandır aralıksız olarak Beyoğlu İlçe Teşkilatı'nda Basın ve Propaganda'dan sorumlu başkan yardımcısı ve Başkan danışmanı olarak görev yaptım.
Yaşanan bu hezimetin sorumluluğunu en ağır bir şekilde hissediyorum.

Birlikte çalıştığım ilçe başkanlarım, Müjdat Öztürk, Osman Gür ve Murat Doğan ile çok güzel ve faydalı çalışmalara imza attık.
Çalışma konusunda vicdanım çok rahat.
Allah'ın izniyle elimizden gelenin en güzelini yapmaya çalıştık.
Yönetim Kurulu'ndaki tüm arkadaşlarım adına vicdanımızın oldukça rahat olduğunu söyleyebilirim.
Ancak son seçimlerde gördük ki, bu çalışmalarımız halkımızın bize oy vermesini sağlayamadı.
Bunun sorumlusu da bizleriz.
Bu sorumluluğun gereği olarak, seçimlerin hemen sonrasında topluca istifa edilmeliydi.
Seçim sonunda hezimete uğrayan tüm ilçe yönetimleri ve il yönetimi istifa erdemini sergileyebilmeliydi.
Yapamadık ve görevden alınma ile muhatap olduk.
***
Genel Merkez'in bu tavrı son derece yerinde olmuştur.
İstanbul artık MHP içinde bir kangren vakası durumuna gelmiştir.
Kangren olmuş parmağı kesmezseniz kolunuzu, bacağınızı kaybedersiniz.
İstanbul'da yapılan bu operasyon, bir yeniden doğuş operasyonu haline gelmelidir.
Bu noktada bu partiye ve ideolojiye gönül vermiş, ömür vermiş bir nefer olarak görüşlerimi açıklamayı bir vazife olarak görüyorum.
Teşkilatlarımızdaki en büyük eksiklik sevgisizlikti.
Birbirini sevmeyen insanların oluşturduğu topluluklar başarısızlığa mahkumdurlar.

Ne yazık ki, İstanbul genelinde bu bir hastalık gibiydi.
İl yönetiminde birbirini sevmeyen insanlar,
İlçe yönetiminde birbirini sevmeyen insanlar...
***
Bir ilçe başkanı bir diğer ilçe başkanının başarılı olmasından rahatsızlık duyabiliyor.
Aynı ilçe yönetimi içinde birbirinin başarılı olmasını hazmedemeyen insanlarımız var.

Bir kongreden diğer kongreye kadar geçen süreçte birbirini düşman olarak gören dava arkadaşlarımız var.
Teşkilat içinde birbirine köstek olan/olmaya çalışan o kadar çok dava arkadaşımız var ki, siyasi rakiplerimizin uğraşmalarına hiç gerek kalmadı. Biz gerekeni birbirimize yaptık zaten.

Şimdi yeni bir dönem başlayacak.
Bu yeni dönem yeniden doğuş olmalı.

Birbirini sevmeyen dava arkadaşlarımız sırf denge kurmak adına bir arada çalışmaya zorlanmamalı.
Kongreler, belirlenen tarihte başlamalı ve gerçek anlamda bitmeli.
Kongrelerde yaşanan rekabet düşmanlık noktasına vardırılmamalı.

Hepimiz şunu çok iyi anlamalıyız ki, biz siyaset adamı değil dava adamıyız.
Bu dava bize hangi vazifeyi veriyorsa o vazifenin neferi olmayı bilmeliyiz...
***
Yeni yapılanmada görev alacak olan arkadaşlarımız halkın içine girmelidir.

Halk bizi halen Ülkücü/Mafya olarak tanıyor İstanbul'da.
Biz bunu her ne kadar inkar etsek de halk böyle biliyor.
Halen insanlar ne zaman başları derde girse "Nerde bu Ülkücüler" diye feryat ediyor.
Halk bizi Türkiye'yi gelecek nesillere taşıyacak bir siyasi hareket olarak değil, başı derde girdiğinde onu kurtaracak bir hareket olarak görmeye devam ediyor.
Halen bir çok insan, beni arayarak "Hocam şerefsizin birinde paramız kaldı naparız?" diye sorabiliyor.
Kızı taciz edilen bizi arıyor,
Oğlu dayak yiyen bizi arıyor,
Evine hırsız giren bizi arıyor,
Evladı uyuşturucu batağına saplanan bizi arıyor...
Ama bu insanlar bize oy vermiyor...
İşte bütün mesele burada!
***
Tamam!
Biz bu milletin bütün manevi değerlerinin en büyük bekçisiyiz...
Vatan için, bayrak için, ezan için gerektiği vakit canımızı yok sayarız...
Fakat biz sadece bu değiliz artık.
Biz Karakol değil, bu ülkeyi gelecek nesillere taşıyacak, milli ve manevi değerlerin yok edilmesini engelleyecek, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü sonsuza kadar sürdürecek bir siyasi partiyiz.
Halkla bütünleşmeli,
Halkı dinlemeli,
Halkımızı anlamalıyız ki, biz de kendimizi halkımıza dinletip, halkımıza anlatabilelim...
***
Eksiklerimiz çok.
Zaman zaman bu konulara değineceğiz.
İnşallah önümüzdeki yeni dönem partimiz için İstanbul'da yeniden doğuş dönemi olacaktır.
Allah yar ve yardımcımız olsun...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder