Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 30 Mart yerel seçimleri öncesinde kendisine en büyük rakip olarak gördüğü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yüklenmeye devam ediyor.
Ne diyor başbakan?
Devlet Bahçeli'nin nesini eleştiriyor?
Devlet Bahçeli'nin hangi yolsuzluk dosyasını ortaya koyabiliyor?
Bu soruların cevabını vermek mümkün değil.
"Bunlar Fatiha okumasanı bile bilmezler" diye bağırıyor seçim kürsülerinden...
"Bunlar" diye kastettiği MHP ve Devlet Bahçeli...
Bu eleştiri midir!?
Düpedüz iftira...
Hem de insanın imanını zedeleyecek bir iftira...
Başka ne diyor başbakan?
"Bu zatın (Devlet Bahçeli) çoluk çocuğu yok, ne anlar o çocuk sevgisinden, aile sevgisinden"
Bu nedir?
Bu sözlerden kim ne anlar...
Bu sözlerin memleketin geleceği açısından ne ehemmiyeti vardır?
***
Ahlaksızca, utanmadan söylenmiş sözler!
Miting meydanlarında söylenecek sözler midir bunlar?
Bir Müslüman'a bir insanın kaderiyle alay etmek yakışır mı?
Bir Müslüman'ı çocuğunun olmamasını seçim meydanlarında seçim malzemesi yapmak hangi vicdana sığar?
Başka bir eleştiri konusu bulamıyor?
Halk koşar adım MHP'ye gidiyor...
Bunu durdurmak için Devlet Bahçeli ve MHP'yi eleştirmesi lazım...
Akını durdurması lazım ama nasıl?
Bir dürüstlük abidesi olan Devlet Bahçeli karşısında aciz...
Acziyet içinde nereye saldıracağını bilemiyor...
"Bunun çocuğu bile yok!" diyebiliyor.
Bu kadar aciz bir başbakan ile yönetiliyoruz...
***
Millet tüm medyanın karartmasına rağmen artık gerçekleri görmeye başladı.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin aslında Aldatma ve Kandırma Partisi olduğunu halkımız görüyor artık.
Devlet Bahçeli ile başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki farkı anlamaya başladı bu millet...
Peki aralarında ne fark var?
Şöyle bir bakalım...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kasımpaşa'da fakir bir ailenin evladı iken siyasete girdikten sonra korkunç bir şekilde zenginleşti ve bugün dünyanın en zengin ilk 10 başbakanı arasına girdi.
Devlet Bahçeli ise;
Çukurova'da varlıklı bir ailenin evladı...
Siyasete girdikten sonra yaşayan liderler arasında serveti azalan tek lider olma özelliğine sahip.
Birisi siyasete girdikten sonra zenginleşiyor, diğeri ise siyasete girdikten sonra serveti azalıyor.
***
MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkı olan Milletvekili maaşını almıyor.
Devlet Bahçeli maaşını şehit ailelerine bağışlıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, tüm ödeneklerini kuruşu kuruşuna alıyor.
***
MHP Lideri Devlet Bahçeli;
Seçim rüşveti olmasın diye bir cami için vadettiği parayı seçimden önce vermiyor. O köyden MHP oy alamıyor ve hemen ertesi sabah Devlet Bahçeli seçim sonucunu bile sormadan o köye söz verdiği parayı gönderiyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise; devletin imkanlarıyla yardımlar dağıtıyor ve bunları tam seçim öncesinde yapıyor. Gazetelerde televizyonlarda boy boy haber yaptırıyor.
***
MHP Lideri Devlet Bahçeli milletine, halkına; "Efendim" diye hitap ediyor...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise; "Ulan" diye hitap ediyor.
***
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Bisküvi'ye Püskevit diyor;
Başbakan ise, şehide kelle, Apo itine sayın diyor...
***
MHP Lideri Devlet Bahçeli partisine mensup bir bakan hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları karşısında hemen o bakanı çağırıp "Efendim derhal partimizden ve milletvekilliğinden istifa ediniz, Yüce Divan'da aklanıp partimize tekrar dönünüz" talimatı veriyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkında yolsuzluk iddiaları ortaya atılan Adana BB Başkanı'nı da derhal partiden istifa etmeye ve mahkemelerde yargılanmaya davet ediyor ve yargılanması için elinden geleni yapıyor. Aytaç Durak halen yargılanıyor. Yargı süreci bitmediği için partiden aday gösterilmiyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise; bakanları ve belediye başkanları hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları karşısında bu iddiaları ortaya atanları cezalandırıyor. Yolsuzluk soruşturmalarını başlatan savcılar, polisler sürgün ediliyor. Bu yolsuzluk iddiaları sonrasında 10 bin civarında devlet görevlisinin yerleri değiştiriliyor, yani sürgün ediliyor.
***
Fark var efendim.
Hem de çok fark var.
Sayabildiğimiz kadarını saydık.
Bu kadarlık fark bile Recep Tayyip Erdoğan'ın MHP lideri Devlet Bahçeli'den neden bu kadar çekindiğini açıkça göstermektedir.
Karşısında halkı oy deposu olarak değil, bir Millet olarak gören bir lider var...
Keske gorebilseler ama ben cok ümitsizim. Karsındakine anlatiyorsun hala "eger yedilerse" diye basliyor cumleye. Bunu gormek icin siyaset uzmani olmaya gerek mi var. Ilk okul duzeyinde matematik bilsen yeterli.
YanıtlaSilMatematigi de bilmeyebiliriz. Dunyada 44. Siraya dusmusuz matematikte. Bi milli egitim şurasinda neler konusuyoruz. Sadece hedef saptirma baska nedeni yok.
NOT: Telefondan yazdim noktalama ve yazim yanlislari icin ozur dilerim