24 Ocak 2014 Cuma

KASIMPAŞA YAZILARI - İlk Aşkım

Küçüktüm...
Aşk nedir bilmezdim ama;
Aşk bilinmezmiş sonradan öğrendim....
Tarif edilmezmiş,
Anlatılmaz,
Anlaşılmazmış...
Kimse sana sormazmış;
"Aşık olmak ister misin?" diye...
Vakitli vakitsiz gelir çalarmış gönül kapını...
Davet beklemeden otururmuş gönül sofrasına...
Küçük büyük dinlemezmiş,
Tanrı'nın yaratttığı o muhteşem et parçası yerinden fırlayıverecek gibi olurmuş...
Adına kalp demişler ama böbrekten farkı yok mesela....
Mesela akciğer gibi etten bir parça...
Lakin Tanrımız Allah-ü Teala öylesine mükemmel bir tasarımcı ki;
Kalp bütün organlarımızdan farklı...
İçimizde yaşan bir varlıktır adeta...
***
Küçücüktüm...
Öyle bir aşkın içine düşmüştüm ki,
Ne kara gözleri vardı, ne de kızıl saçları...
Sadece bu aşka düşenler görebiliyordu;
Gözlerinin kara, saçlarının kızıl olduğunu...
Kara & Kızıl sevdam diye türküler söyleyeceğimi bilemezdim o günlerde...
Arkadaşlarım...
Hepsi her pazartesi günü başlar; hafta boyunca konuşur dururlardı:
- Nasıl yendik ama!?
- Oğlum geçen sene de biz sizi yenmiştik iki kere...
- Napalım oğlum hakem buz gibi golümüzü saymadı!
Ben bir türlü bu konuşmalara dahil olamamıştım.
Onlar takım tutuyorlarmış.
Renklere sevdalılarmış...
Sarı, Lacivert, Kırmızı, Siyah, Beyaz...
İki rengi yan yana getirip sevgilerini konuşuyorlardı...
Bense, ne onların tuttukları takımları sevebildim, ne de o renkleri...
Bütün arkadaşlarım sadece o takımları tutuyor, seviyor, konuşuyor...
Bense farklı bir sevdayı arıyorum sanki...
***
Babamın okuduğu Tercüman gazetesinin arka sayfasında bulmuştum o sevdamı...
Hoca Ahmet sokakta, Emine hanımın ahşap binasının giriş katındaki evimizde babam Tercüman gazetesini okuyordu...
ESES diyordu...
Anadolu Yıldızı diyordu...
Kırmızı Şimşekler diyordu...
En büyük kupayı Eskişehirspor aldı diyordu...
Evet Eskişehirspor Galatasaray'ı 4-3 yenip Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı almıştı.
İşte ilk aşkım...
İşte ilk kalp sızım...
İşte ilk yüreğimin yerinden fırlayacak olması halim...
O arkadaşlarımın tuttukları üç takımı da yenebilen tek takım...
En büyük kupayı da o almıştı...
Sevinçliydim,
Mutluydum,
Coşkuluydum...
***
O gece bir türlü sabah olmamıştı...
Arkadaşlarımla buluşup mahalle maçı yapacaktık ertesi gün...
Gece uyku tutmamıştı.
Belki de hayatımın en uzun gecesi olmuştu...
Nihayet zor da olsa sabah olmuştu...
Sabah doğruca Cezayirli Gazi Hasan Paşa İlkokulu'nun bahçesine gittim koşa koşa...
Ordaydılar hepsi...
Bugüne kadar hep onların birbirlerine söylediklerini ben onların hepsine haykırdım bu sefer:
"NASIL YENDİK AMA!"
Evet bu da benim ilk aşkımın öyküsü...
Kara&Kızıl sevdamın öyküsü...
Eskişehirspor'u ilk Kasımpaşa'da sevmiştim...
Ve ne mutlu bizlere ki, bu iki camianın kardeşlik öyküsünü de biz yazdık yıllar sonra...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder