17 Kasım 2011 Perşembe

Elektrikteki KAÇAK soygununa mahkeme dur dedi...

Mevcut hükümetin özelleştirmeler sonrasında özel firmaları koruma ve kollama adına Elektrik Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) adıyla kurduğu kuruluş tarafından icat edilen bir uygulama ile elektrik faturalarımızda  yeni bir SOYGUN hanesi açılmıştı. Bu düzenlemeye göre memleketin her köşesinde kullanan kaçak elektrik bedeli elektrik parasını düzenli olarak ödeyen, yemeden içmeden devlete olan borcunu ödemek için çırpınan vatandaştan tahsil edilmeye başlanmıştı. Tam bir Deli Dumrul hikayesi özelliğindeki bu uygulama faturalarımıza %15 oranında ek bir yük getiriyordu. Türkiye'deki kaçak oranı tam olarak tespit edilememiş olmasına rağmen memleketin her köşesinde bu %15'lik oran uygulanmış ve masum vatandaşlara "Vay salak vay sen elektrik paranı düzenli ödüyorsun, al bakalım ödemeyenlerin parasını da sen öde. Senin gibi salak dünyanın hiçbir yerinde bulunmaz" denilerek vatandaşımız ezilmiş, özel elektrik dağıtım firmaları ise, hiçbir zarara uğramadan, hatta belki de kaçak kayıptan daha fazla bir kazanca sahip olmuşlardı.


Vatan için askerlik yapmak istemeyenlere vicdani red adı altında kanun çıkarmak için hazırlanan hükümet bu adaletsiz karşısında sessiz kalmayı tercih etti. Sessiz kalmaları da gayet normal çünkü bu uygulamayı, Hz. Ömer adaletinden dem vura vura kendileri başlattılar. Bu zulmü başlatan ve sürdürenlerin Hz. Ömer adaletinden bahsetmeleri, o mübarek insanın adını dillerinden düşürmemeleri büyük bir riya gösterisidir. Kutsal bir görev için vicdani red saçmalığını ortaya atanların vicdanları acaba bu zulüm karşısında hiç sızlamıyor mu!?


Neyse ki yüce Türk adaleti AKP'nin bu zulmüne dur dedi. Kahramanmaraş'ta Emine Saygılı adıl bir vatandaşın başvurusu üzerine Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti kaçak kayıp bedelinin iyi niyetli vatandaştan alınamayacağına ve alınan paraların vatandaşa iade edilmesine karar verdi. Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanı Nesih Tanrıverdi, yaptıkları incelemede alınan bu paranın hukuka uygun olmadığına karar verdiklerini söyledi. Bu uygulamanın bir kaç yönüyle hukuka uygun olmadığını anlatan Tanrıverdi, şöyle konuştu:“Bilindiği üzere kayıp kaçak oranı bölgeden bölgeye farklılıklar gösteriyor. Ayrıca her bölgenin de ayrı bir dağıtım şirketi var. Örneğin A bölgesinde yüzde 1 kayıp kaçak oranı varsa yüzde 15 kayıp kaçak bedeli tahsil ediyor. Bir başka bölgede ise kayıp kaçak oranı çok yüksek iken yine yüzde 15 kayıp kaçak bedeli alınıyor. İkinci olarak Türkiye’de kayıp kaçak oranının ne kadar olduğu tamamen tespit edilmiş değil. Yani yüzde 15 gibi bir uygulama var, ama gerçekten kayıp kaçak oranını bilimsel olarak tespit edilmiş durumda değil. Bilimsel bir kritere de dayanmıyor. Bu yönüyle de haksızlık içeriyor. Diğer yandan fatura miktarı arttıkça bu bedelin oranı da artıyor. Bir tüketici 15 lira öderken bir diğeri 45-50 lira ödeyebiliyor.

Bizim için en önemli boyutu ise kayıp kaçak oranı varsa bunu kaçak kullananlardan tahsil etmek yerine iyi niyetle faturasını ödeyen, hukuka uygun davranan kişilerden tahsil edilmesi hukuka aykırı görüldü. Hakem heyetimiz bu bedelin tüketiciye iadesine karar verdi.” Aldıkları kararlardaki 1031 liraya kadar olan miktarın mahkeme niteliğinde karar olduğunu kaydeden Tanrıverdi, “Bu miktarın altındaki kararlarımız tarafları bağlayıcı bir karardır. Bunun itiraz merci tüketici mahkemeleridir. İlgili firma aldığımız bu karara 15 gün içerisinde itiraz edebilir” şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş'ta alınan bu kararın tüm Türkiye genelinde emsal teşkil etmesi ve vatandaşlarımızın Tüketici Sorunları İl Hakem Heyet'lerine başvurarak bu adaletsizliğe, bu zulme dur demelerini diliyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder