6 Ağustos 2013 Salı

Gerçek eylem sandıkta olmalı!

Türkiye bir dönüşüm yaşıyor...
AKP iktidarı ile başlayan bu dönüşüm süreci bugün zirveye yaklaşmaktadır

Bir oyunun içindeyiz...
Bir intikam oyunu...
Bir bölünme oyunu...
19 Mayıs Özgürlük Savaşı ruhunun intikamı alınıyor...
29 Ekim Bağımsızlık ruhunun intikamı alınıyor...
Arap törelerinden kurtulup, TÜRK olabilme yolunda yapılan devrimlerin intikamı alınıyor...
***
Türkiye'yi manda haline getirmeye çalışan ABD,
Türkiye'yi işgal eden ve "geldikleri gibi gitmek" zorunda kalan Avrupalı emperyalist devletlerin destekleriyle;
Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerinden intikam alınıyor...
Aslında bu intikam süreci AKP ile başlamadı...
Bu intikam süreci 12 Eylül darbesi ve ardından gelen cunta ürünü yönetimlerle başladı...
PKK diye bir bela musallat edildi memleketin başına...
Bazı yasaklarla Pkk terör örgütünün eli güçlendirildi.
Cuntacıların koyduğu yasaklarla Pkk'nın eline halkı yanına çekmek için kullanacağı malzemeler verildi...
Ardında dincilerin intikam duygularını eylemsel düzeye çekerek canlı tutmak için başörtüsü yasağı getirildi...
Bir tarafta Mustafa Kemal ve silah arkadaşları vatanı işgalden kurtarmak için mücadele ederken ayrı bir devlet kurmak için halkı isyana teşvik eden Kürt Teali Cemiyeti'nin bugünkü uzantısı Pkk, diğer taraftan bu amaca hizmet eden dinci bir esimin bugünkü uzantısı ve yeniden Arap törelerinin egemenliği altına girmek isteyen din tüccarları...
***
Cumhuriyet rejimine ve Misak-ı Milli sınırlarına kafa tutan bu iki kutuplu düşman 12 Eylül cuntası tarafından yaratılmış ve ülkenin başına bela edilmiştir.
Bugünkü iktidarın getirdiği hakim ve savcıların 12 Eylül Darbesi ve Darbeciler karşısında takındığı tavırdan da bunu net bir şekilde anlamak mümkündür.
Ortada böylesine açık ve net bir oyun var....
Halkın büyük bir kesimi bu oyunun içine girmiş durumda...
Hiç kimse halkı oyunun içine düşmekle suçlayamaz...
Halkı bu oyunun içine düşürmemekle görevli olanlar görevlerini yapsaydılar bugün bunları yaşıyor olmayacaktık...
***
Ergenekon kararlarının açıklandığı şu günlerde bir kez daha gördük ki, Cumhuriyet düşmanları, Atatürk düşmanları ve Misak-ı Milli sınırlarını değiştirmeye çabalayanlar büyük bir yol katetmiş durumdalar...
Aslına bakarsanız bu yolu sadece kendileri ilerleyerek katetmediler...
Kendileri ilerlerken, bizleri de gerilettiler...
Çözümü demokraside arayanlar demokrasi alanındaki yetersizlikleri ve acizlikleri ile zaman zaman darbe çağrıları yaptılar...
Darbeleri sevimli gösterme çabasına girenler, demokrasinin en büyük karar mekanizması olan seçimlerde halkın beğenisini kazanamayanlardır...
Düşünün ki, bu ülkede Atatürk'ün kurduğu parti dururken, Atatürk'ü sevenler o partiye oy vermemişler...
Bu ülkede Türk Milliyetçiliğini kendisine bayrak edinmiş bir parti dururken Türk Milliyetçileri o partiye oy vermemişler...
Bir partiyi tek başına iktidara taşıyacak sayıda olan 14 milyon kişi bu ülkede sandığa gitmemiş...
Bir o kadar seçmenin iradesi sandığa yansımamış ve baraj altında kalmış...
***
Nerdeyse 20 milyon oy bir seçimde heder olmuş ve intikam duygularıyla yıllardır mücadele verenler bugün tek başına iktidar olmuşlardır.
Onlara "Neden iktidar oldunuz?" diye kızıp saldırmak yerine Atatürkçü ve Türk Milliyetçisi partilerin yöneticilerine "Neden iktidar olamadınız?" diye hesap sormak çok daha mantıklı olacaktır elbette...
Fakat o sorunun ve hesabın sorulma zamanı şimdi değildir....
Halkımız şimdi her türlü iç çekişmeyi bir kenara bırakarak bu iki partiye destek vermeli;
Sandıkta bu iki partinin çöpe giden 20 milyon oyu;
20 Milyon vatandaşımızın iradesini sandığa yansıtarak öncelikle intikam duygularıyla ülkemizi emperyalist güçlere peşkeş çekenleri iktidardan uzaklaştırmak gerekmektedir...
***
Bunun dışında önümüzdeki kısa sürede yapılacak her türlü girişim AKP'nin iktidarını güçlendirecektir.
Muhalif kanatta konuşulmaya başlanan yeni parti girişimleri,
Yeni oluşum girişimleri,
Bağımsız aday girişimleri
Sokaklarda yapılacak eylemler tamamen AKP'ye hizmet edecektir...
Önümüzde tek çare bulunmaktadır.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inananlar olarak seçimlere hazırlanmak ve seçimlerde aktif görev alarak oylara sahip çıkmaktır.
Bunun dışında yollara sapmak bugünkü zulüm düzenine hizmet edecektir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder