7 Mart 2019 Perşembe

Omuzlarda taşınarak gömülen dostlar

Çok kalabalıktılar cânım Beberuhi!
Arka arkaya yanaştı yol kenarına otomobiller. Her otomobilden üçer beşer insan evladı indi.
Hepsi bir arabanın başına toplanıp o arabadaki adamı omuzlarına aldılar.
Kara gözlüklü adamlar...
Asık suratlı alayı.
Kadınlar yanaşmadılar, bir köşeye kümelenip adamları seyrettiler...
Adam, onlarca insan evladının omuzlarında girdi mermer sütunlarla süslenmiş dergâh-ı ervah kapısından.
Oh ne âlâ iş cânım Beberuhi!
Eş, dost, akraba, konu, komşu, bakkal, çakkal cümle alem orada!
Omuzlarda taşımalarından belli ki muhteremi pek severlermiş!
Öyle hızlı adımlarla, öyle coşkulu götürüyorlar ki, dergâh âdabı olmasa tezahürat edecek deyyuslar!
***
Ben bir sigara yaktım.
Otobüs bekliyordum.
Hep geç gelir ya bu 32T, darlanmıştım cânım Beberuhi.
Bu tiyatro iyi gelmişti!
Sonra bir enik yanaştı yanıma.
Onunla biraz hasbihal ederken durağın kalabalıklaştığını hissettim.
Sesle çoğalmıştı...
Gülüşmeler, argo lakırdılar da epeyce artmıştı...
Kalktım baktım.
Bizim 32T halen yok!
Darlandım derken baktım tiyatro devam ediyor!
***
İnsan evlatları bir bir çıkıyorlar o mermer sütunlu kapıdan.
Ve kadınlar...
Beş altısı bir kadının koluna girmiş.
Kadın güçlükle yürür şekli yapmaya çalışıyor.
Namaz örtülü, kahverengi gözlüklü kadınlar da onun bu çabasına destek oluyorlar.
Usul ve âdap böyle gerektiriyordur zaar...
***
Kara gözlüklü adamlar artık somurtmuyor.
Sinkaflı kelamlar edip, gülüşüyorlar.
Belli ki adamı gömmüşler!
Kimisi otomobiline binerken ''Filanca tarafa giden var mı!?'' diye kasala kasala soruyor.
Rahatlamışlar.
Omuzlarındaki yük inmiş herhalde.
Sahi ne oldu o adama.
Hani az evvel omuzlarda taşınan adam vardı ya!
***
Evet adamı gömmüşler.
O çok sevdikleri adamı toprağa gömüp, yeniden hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya gidiyor, afilli adamlar, süslü kokanalar!
Usulen ağlama numaraları,
Ve sahte somurtmalar...
Hepsi gömülmüş...
Gidiyorlar...
Kim bilir kimlerin hakkını yemeye, kim bilir kimlerin kalbini kırmaya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder