Ülkemizin siyasi literatüründe olmayan bir davranış sergileyen CHP, 15 milletvekilini İP'ye bağışlayarak, bu partinin seçimlere katılmasını sağladı.
Bu tavır CHP'ye ne kazandıracak?
Türk Milleti'ne ne kazandıracak?
Devletimize ne kazandıracak?
Bu soruların cevabını 24 Haziran seçimleri sonrasında hep birlikte göreceğiz.
***
CHP'nin verdiği demokrasi mücadelesinin daha evvelki örnekleri de var.
Bunlara kısaca değinmek gerekli bu ortamda.
Daha önceki demokrasi mücadelesi adı altında yaptığı icraatların neler olduğunu bilmek, bu günkü demokrasi mücadelesi adı altında sergilediği tavrın sonuçlarını da tahmin etmemize yardımcı olabilir.
***
“Tayyip Erdoğan’ın parlamentoya girmesine yol açmakla iftihar ediyor, bunu demokrasinin gereği olarak önemsiyor ve karşı çıkanları önemsemiyorum”
Yukarıda okuduğunuz cümle, Şubat 2033'te CHP Genel Başkanı sayın Deniz BAYKAL tarafından sarfedildi.
Dönemin yargı mekanizması tarafından saçma sapan bir şekilde hapse atılan ve ülkemizin gelmiş geçmiş en büyük mağduriyet senaryosunu oynayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın siyasi yasaklarının kalkması için verilen demokrasi mücadelesi sonrasın da kendisine yöneltilen eleştirileri böyle cevaplıyordu sayın Deniz BAYKAL.
***
CHP Genel Başkanı sayın Deniz BAYKAL ve AKP Genel Başkanı sayın Recep Tayyip ERDOĞAN arasında kapalı kapılar ardında gizli görüşmeler yapıldığı yönündeki somut iddialar yine CHP'nin içinden geliyordu.
Özellikle sayın Zülfü LİVANELİ'nin konuyla ilgili çok önemli yazıları bulunmaktadır.
Beylerbeyi Bosphorus Otel'de ve CHP'li milletvekili sayın Mehmet SEVİGEN'in evinde sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ile yapılan gizli görüşmelerin içeriği halen bilinmemekle birlikte özellikle sol kesim bu görüşmelerde sayın ERDOĞAN'ın milletvekilliğinin önünün açılması yönünde anlaşmaya varıldığı konusunda çok ciddi iddiaları vardır ki; yukarıda paylaştığımız sayın BAYKAL'ın eleştirilere verdiği cevap bunu doğrulamaktadır.
CHP'nin ''Başbakan olsun, milletvekili olsun 2 ay bile dayanamaz, biz de millete biz demokrasi mücadelesi verdik deriz'' teziyle yaptığı bu demokrasi mücadelesinin sonucu hepimizin malumu.
***
CHP 2003'te verdiği demokrasi mücadelesinden 4 yıl sonra yine muazzzam bir demokrasi mücadelesine imzasını attı.
2007 Yılında yapılan TBMM Başkanlık Seçimi'nde CHP aday çıkarmadığı seçimlerde, MHP adayı sayın Tunca TOSKAY'ı desteklemek yerine AKP adayı sayın Köksal TOPTAN'ı destekledi ve açık oy atarak sayın Köksal TOPTAN'ın TBMM Başkanı seçilmesine önemli bir destek sağladı.CHP kurmayları bu tavırlarını da demokrasi mücadelesi olarak açıkladılar.
Kendi adaylarının nasıl olsa seçilemeyeceğini düşünüp, MHP'li birinin TBMM başkanı seçilmesindense AKP'li bir adayın seçilmesinin daha makul ve mantıklı olduğunu düşünerek, AKP'ye açık destek vermişlerdi.
Bu durumun AKP'ye koltuk değneği olmakla alakası olmadığı gibi; MHP'nin kurucusu Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ'in; MHP'yi kurarken yaptığı şu açıklama ile de alakası yoktur muhtemelen!
Dönemin yargı mekanizması tarafından saçma sapan bir şekilde hapse atılan ve ülkemizin gelmiş geçmiş en büyük mağduriyet senaryosunu oynayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın siyasi yasaklarının kalkması için verilen demokrasi mücadelesi sonrasın da kendisine yöneltilen eleştirileri böyle cevaplıyordu sayın Deniz BAYKAL.
***
CHP Genel Başkanı sayın Deniz BAYKAL ve AKP Genel Başkanı sayın Recep Tayyip ERDOĞAN arasında kapalı kapılar ardında gizli görüşmeler yapıldığı yönündeki somut iddialar yine CHP'nin içinden geliyordu.
Özellikle sayın Zülfü LİVANELİ'nin konuyla ilgili çok önemli yazıları bulunmaktadır.
Beylerbeyi Bosphorus Otel'de ve CHP'li milletvekili sayın Mehmet SEVİGEN'in evinde sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ile yapılan gizli görüşmelerin içeriği halen bilinmemekle birlikte özellikle sol kesim bu görüşmelerde sayın ERDOĞAN'ın milletvekilliğinin önünün açılması yönünde anlaşmaya varıldığı konusunda çok ciddi iddiaları vardır ki; yukarıda paylaştığımız sayın BAYKAL'ın eleştirilere verdiği cevap bunu doğrulamaktadır.
CHP'nin ''Başbakan olsun, milletvekili olsun 2 ay bile dayanamaz, biz de millete biz demokrasi mücadelesi verdik deriz'' teziyle yaptığı bu demokrasi mücadelesinin sonucu hepimizin malumu.
***
CHP 2003'te verdiği demokrasi mücadelesinden 4 yıl sonra yine muazzzam bir demokrasi mücadelesine imzasını attı.
2007 Yılında yapılan TBMM Başkanlık Seçimi'nde CHP aday çıkarmadığı seçimlerde, MHP adayı sayın Tunca TOSKAY'ı desteklemek yerine AKP adayı sayın Köksal TOPTAN'ı destekledi ve açık oy atarak sayın Köksal TOPTAN'ın TBMM Başkanı seçilmesine önemli bir destek sağladı.CHP kurmayları bu tavırlarını da demokrasi mücadelesi olarak açıkladılar.
Kendi adaylarının nasıl olsa seçilemeyeceğini düşünüp, MHP'li birinin TBMM başkanı seçilmesindense AKP'li bir adayın seçilmesinin daha makul ve mantıklı olduğunu düşünerek, AKP'ye açık destek vermişlerdi.
Bu durumun AKP'ye koltuk değneği olmakla alakası olmadığı gibi; MHP'nin kurucusu Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ'in; MHP'yi kurarken yaptığı şu açıklama ile de alakası yoktur muhtemelen!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder