17 Temmuz 2017 Pazartesi

Bir Ülkücü Şehadet destanı: VELİCAN ODUNCU

14 Yaşındaydı...
Komünist rejimin baskılarından dolayı ana yurdu Türkistan'ı terkedip Türkiye'ye sığınmışlardı.
Komünizm ile yönetilen Sovyetler Birliği ve Çin hükümetlerininTürklere yaptığı zulmü çok iyi bilen Velican Oduncu, Türkiye'de bu zalim rejimin savunucuları olduğunu görünce kendini Ülkü Ocakları'nda buldu.
Bir yanda zulmünden kaçtığı Komünizm savunucuları, bir yanda da Komünizm karşıtı Ülkücüler olunca elbette o da Ülkücülerin safında yer almıştı henüz çocuk denilebilecek bir yaşta...
***
1970'li yıllar işte böyle çetrefilli bir dönemdi.
Türk milletinin tek bağımsız devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde Türk Milleti'ni kendi topraklarında esaret altında yaşatan ve buyuk zulümler yapan bir rejimin, Komünizm'in ateşli savunucuları vardı.
Türklere zulmün sembolü olan, Türklere esaret hayatı yaşatan rejimin sembolü olan orak çekiçli bayrakları Türk Milleti'nin tek bağımsız devleti olan Türkiye topraklarında dalgalandırmak isteyen Türk vatandaşları vardı.
***
Velican Oduncu henüz çocuk yaşta olmasına rağmen komünizmin zulmünden öylesine usanmıştı ki, Türkiye'de de komünizm savunucuları olduğunu hatta ve hatta komünizmin egemen olması için savaş yapıldığını görünce şaşkına dönmüş ve onlara karşı Türk'ün tam bağımsızlık mücadelesini sürdüren Ülkücü Hareket'in içine girmişti.
Polis teşkilatının içine sızan komünizm yanlısı polislerin kurduğu POL-DER'e üye bazı polisler tarafından bir sendikacıyı öldürdüğü iddiasıyla henüz 14 yaşındayken tutuklanmıştı.
Bu olayı anarken yakın zamanda yaşadığımız Berkin Elvan olayını da anımsamak gerekir.
(Burada yazacaklarımdan ötürü hiç kimse Berkin Elvan'ın öldürülmesinden dolayı memnuniyet duyduğum ya da haklılık yaratmaya çalıştığım fikrine kapılmasın. Berkin Elvan polise taş atmış bile olsa öldürülmesi, hedef alınarak üzerine ateş edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez)
Hani elinde sapan ile polise taş attığı gerekçesiyle öldürülen Berkin Elvan.
Berkin Elvan'ın bu şekilde öldürülmesini eleştiren sol kesim onu savunmak için "14 yaşında çocuk nasıl olur da bir insanı öldürmeye kastedebilir, 14 yaşında çocuk ancak ekmek almak için bakkala gidebilir" türünden sözler etmişler. İşte bu sözleri edenlerin savunduğu fikriyatın 1970'li yıllardaki savunucuları yine 14 yaşında olan Velican Oduncu'yu tutuklamış ve ağır işkenceler yaparak bir cinayeti o çocuğun üzerine yıkarak taptaze bir ömrü hapse mahkum etmişlerdi.
***
Velican Oduncu'nun şehadeti bizlere 1970'yi yıllardaki sağ-sol savaşının sebeplerini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Sokaklarda "özgürlük", "barış", "kardeşlik" naraları atanlar aslında tüm bu kavramların düşmanı olan bir rejimi savunuyorlardı. Bunun açık göstergesi de Velican Oduncu idi. Türklerin ata yurdu olan topraklarda Türklere zulmeden, Türklere esaret hayatı yaşatan ve Türkleri katleden Komünizm rejimi Türkler'in son kalesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni de ele geçirip yer yüzündeki tüm Türklerin özgürlüklerini elinden almak istiyordu. Ve ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan, ekmeğini yiyen, okuluna giden, devlet dairelerinde, fabrikalarında çalışan büyük bir kesim bu zalim rejimin savunuculuğunu yapıyor ve Ülkücüler de onlara karşı mücadele veriyordu.
***
Ülkücüler'in 1970'li yıllardaki mücadelesini bu gözle görmek gerekli.
Biz bir fikir mücadelesi verenlere karşı savaşmadık sokaklarda.
Biz 5000 şehidi demokratik kurallar çerçevesinde siyasi mücadele verenler ile savaşırken vermedik toprağa.
Biz Ülkücüler, Türk Milleti'nin son bağımsız devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan Türklerin de Velican Oduncu gibi, yüzmilyonlarca Türk'ün esaret altına alındığı komünizm rejiminin esareti altına girmemesi için mücadele verdik, savaştık, şehit düştük...
***
Henüz çocuk yaşta olan Velican Oduncu'nun üzerine bir çok cinayeti yıkan zihniyet de barış düşmanı, kardeşlik düşmanı, özgürlük düşmanı olan bir rejimin savunucularıydılar.
28 Yıllık ömrünün 10 yılını hapishanelerde geçiren bir insanın henüz çocuk yaşta 10'a yakın cinayet işlemiş olması ihtimalini ortaya atan zihniyet ve bu iddia ile o çocuğun hayatını karartan zihniyet bugün insan haklarından, çocuk haklarından, barıştan, kardeşlikten, özgürlükten bahsetmeleri iki yüzlülükten başka bir şey değildir.
Berkin Elvan için "O daha çocuktu, bir terörist gibi öldürülemez" derken haklıydınız.
Ama unutmayın Velican Oduncu'yu 14 yaşında, henüz daha çocukken bir adamı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklayanlar, ona işkence ile bu cinayeti kabul ettirenler de sizin abilerinizdi!
***
Velican Oduncu, cezaevinde bulunduğu süre içersinde güvercinlerle dostluk kurmuştu.
Her gün onlara ekmek kırıntıları verir, uzun uzun onları izlerdi.
Yine böyle bir günde kahpece bir saldırıya uğradı.
16 Temmuz 1988 tarihinde bıçaklanarak ve şişlenerek şehadete yürüdü Velican Oduncu.
Zulümlerinden kaçtığı komünistler tarafından, huzur bulmayı umut ettiği yeni vatanında aynı zalimler onu şehit ettiler.
Mekanı Cennet olsun.


1 yorum: