16 Haziran 2017 Cuma

TÜRK'ÜN DAVASI, TÜRKLÜĞÜN BEKASI

Bugün, Türkiye Türklüğü'nün tek meselesi Anadolu topraklarında "Türklüğün Bekası" meselesidir.
Osmanlı döneminde başlayıp, Ziya Gökalp ve Nihal Atsız gibi fikir adamları tarafından durdurulan; Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından tamamen bertaraf edilen Türk Düşmanlığı hareketi, Atatürk'ün vefatı ile yeniden hortlamış ve bugün ileri safhalara taşınmıştır.
***
"CHP, Atatürk'ün kurduğu haliyle kalabilseydi ben MHP'yi kurmazdım" sözleriyle başlayan siyasi hareket kurulduğu günden bu yana Anadolu'da Türk varlığını yok etmeye çalışan Komünist, emperyalist ve faşist güçlere karşı büyük bir mücadele vermiş ve sonuçta 5 binin üzerinde şehadet ile Türk varlığının bekası davası bugünlere taşınmıştır.
***
12 Eylül Cunta yönetiminin çabaları, daha sonra hükümet olan "dinci" siyasi akımların çabaları ve Ülkücü camia içine atılan nifak tohumları sayesinde Türk düşmanları yeniden güç kazandı. Yakın zamana kadar TÜRK adı öcü olarak gösterildi. Resmi kurumlardan, anayasadan TÜRK adının kaldırılması açıkça beyan edildi. Bir çok devlet kurumunda TÜRK adı kaldırıldı.
***
Tarihi 7 Haziran Genel seçimleri sonrasında MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin stratejik çabaları sonucunda TÜRK düşmanları bir kez daha dize getirilmiş ve 7 Haziran öncesinde TÜRK adını ağzına almaktan kaçınan mevcut hükümetin tüm unsurları Türkçü söylemler içine girmişlerdir.
***
Ülkücü camianın her bireyi ağır ve tarihi bir sorumluluk içinde bulunmaktadır. Anadolu'daki 1000 yıllık Türk egemenliğini sona erdirme çabası içinde olan komünist, emperyalist ve faşist egemen güçlere karşı MHP ve Ülkü Ocakları çatısı altında gönül birliği yapan her Ülkücü, LİDER - TEŞKİLAT - DOKTRİN kavramını tam anlamıyla özümsemelidir. Ülkücü Hareket içimize atılan nifak tohumlarının yeşermesine izin verirse Türklüğü Bekası davası yenilgiye uğrayacaktır.
***
Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları bugün Türklük davasının son kalesi olarak dimdik ayakta durmaktadır. Lider Devlet Bahçeli'nin emrinde, 5 bin şehidimizin gölgesinde ve Başbuğ Alparslan Türkeş'in 9 IŞIK'ının aydınlattığı bu kutlu yolda "Ülkücü, Ülkücü'nün öz kardeşidir" inancıyla mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bu zorlu dönemde hiç birimizin darılma, gücenme, küsme, yorulma, yıkılma, yılma gibi lüksü olamaz. Bu kutlu davanın en zor döneminde hiç kimse koltuk, makam, mevki plan ve hesapları yapmamalıdır, yapan ihanet şebekesinin aktörü olmaktan öteye gidemeyecektir.
***
Bugün Ülkücü camia için; BİR olma,
İRİ olma,
ve
DİRİ olma vaktidir.
***
Bugün Ülkücü camia için;
Yunus olma,
Yesevi olma,
Atsız olma vaktidir.
***
Bugün Ülkücü camia için;
Kürşat olma,
Alparslan olma,
Mustafa Kemal olma,
Başbuğ Türkeş olma vaktidir.
***
Bugün Ülkücü camia için;
Tek yürek
Tek bilek
Tek vücut olma vaktidir.
***
Ayrılık bizden ırak olsun,
Gönlümüz Yunus,
Bileğimiz Kürşat olsun.
Mazlum dostumuz,
Zalim düşmanımız olsun.

Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin

1 yorum: