18 Nisan 2014 Cuma

Ey ruh geldiysen 3 gol at...

İlk maçı 1-0 kaybetmiştik...
Rakip Sevilla idi.
İspanya ve dünya futbolunun devlerinden biri.
Eskişehirspor ise, ülkemizde bir devrim gerçekleştirmiş olmasına rağmen Avrupa'da adını ilk kez duyuracaktı.

İspanyollar adını ilk kez duydukları bu Türk takımının mücadelesini izlerken belki içlerinden büyük bir endişe fırtınasının habercisi geçiyordu.
***

Yine yüreklerimizi kabartan bir maç.
Antalyaspor'a Türkiye Kupası  yarı final mücadelesinin ilk maçında 1-0 kaybettik.
Antalyaspor taraftarı sevinçliydi.
Fakat ikinci maçta tribünlerin boş olduğunu görünce umutsuzluklarını anladık.
Belki de Eskişehirspor'un yıllar sonra Sevilla ruhuna bürüneceği malum olmuştu onlara...
***
İkinci maç Eskişehir'de oynanacaktı.
Sevilla karşısında otoriteler ESES'e şans vermese de, ESES sevdalıları Atatürk Stadı'na tarihi bir gün yaşatıyorlardı.
Maçtan saatler önce tribünlerde adım atacak yer kalmamıştı.
Hınca hınç dolmuştu Eskişehir Atatürk Stadı.
Sanki bütün Eskişehir halkı oradaydı.
***
Türkiye Kupası'nda ikinci maçı deplasmanda, yani Antalya'da oynayacaktık.
Antalya'ya giden çok sayıda taraftarımız bize ayrılan tribünleri doldurmuştu.

Biz de Boğazın Kırmızı Şimşekleri olarak maçı mekanımızda birlikte izleme kararı aldık.
Boş Zamanlar Biranesi...
Yıllar önce Atatürk Stadı'nda olduğu gibi tarihi bir gün yaşadı bizim mekan...
Mekana en son ben geldim.
Gördüğüm manzara karşısında donup kalmıştım.
Belki o an Sevilla ruhu gelmiş ve yüreklerimize kadar girmişti.

***
Maç başladı.
ESES Avrupa devi karşısında mütemadiyen gelişen ataklarla gol ararken, kalesinde bir gol gördü.
Umutlar kırılma noktasına gelmişti.
Sevilla'nın attığı gol, ilk anda bir yıkımı başlatır gibi olsa da ESES taraftarı hiçbir zaman ümidini yitirmemişti.
Son düdük çalmadan maç bitmez diyorduk ve takımımıza destek olmaya devam ettik.
maçın sonlarına doğru, umudu tükenenler tribünden çıkmaya başlamıştı.
***
Antalyaspor, ilk maçta aldığı 1-0'lık galibiyeti muhafaza edip, 0-0 ile finale çıkmanın hesapları içinde geriye yaslandı.
ESES sürekli atak halinde ancak sonuç yok.
Topla oynama yüzdemiz bir ara yüzde 80'lere çıksa da sonuçsuz kalıyordu tüm ataklarımız.
Korktuğumuz başımıza gelmişti.
Antalyaspor kontraataklarla gelip, yoklama çekiyordu.
İşte bu yoklamaların birinde kalemizde gölü gördük.
Yine 1-0 mağlup duruma düşmüştük.
***
Sevilla'lı futbolcular 1-0 öne geçtikten sonra turu garanti görmeye başlamışlardı.
ESES'e gönül veren bir kısım taraftarımız da "9 dakikada 3 gol atmak mucize olur" diye düşünüp boynu bükük tribünleri terkediyordu.
Henüz stadın merdivenlerindeyken kulakları sağır eden "Goooooooooooooollll" sesi yükseldi semaya...
Hemen geri döndüler.
Umutlar yeniden yeşermişti.
Sonra bir daha
"Goooooooooooooooooollll"
Sonra bir daha
"Goooooooooooooooooollll"
Fethi Heper bütün Türkiye'yi ayağa kaldırıyordu.
Bütün ülke bu muhteşem zafer karşısında adeta saygı duruşuna kalkmıştı.
Ve ESES o maçı 3-1 kazanarak bir üst tura çıkmayı başarmıştı.
***
Maçın devre arasında morallerimiz bozuktu.
Mekandaki kardeşlerim, yıkılmışlardı adeta....
Umutsuzlukları gözlerinden okunsa da yürekleri kıpırdı kıpırdı halen...
Bense Sevilla maçını düşünüyordum.
Acaba yine aynısını yaşayabilir miyiz diyordum kendi kendime...
Ve "Ey ruh lütfen buralara gelecek olursan 3 gol at!" dedim kendi kendime...
***
Geleceğini hissetmiştim.
Belki de biliyordum o ruhun geldiğini...
"Biraz canlanıp saldırsak, biz atamasak bile Antalyasporlular kendi kalelerine atacaklar golü" derken arkadaşlarıma belki de o ruhtan bahsediyordum.
Öyle oldu.
Saldırdık...
Ve Antalyasporlu oyuncu kendi kalesine attı ilk gölümüzü...
***
Sevilla ruhu geri gelmişti.
Boş Zamanlar yıkılmaya razıydı dün akşam...
O ruh gelmişti bir kere...
Kısa bir süre sonra yeniden yerimizden fırladık...
"Goooooooooooollllllll"
Yıllar önce Atatürk Stadı'nda olduğu gibi umudunu kesip mekandan çıkan arkadaşlarımız geri geliyordu.
Ve biz bir kere daha o ruhla çığlıklar attık...
Bir kez daha Beyoğlu sokaklarını inlettik...
"Gooooooooooooooooolllll"
***
Sevilla ruhu 3. golünü de atmıştı.
Kimse farkına varamasa da ben o ruhu bekledim ve gördüm...
Bizler Eskişehinspor'u bugünlere sevdamızla getirdik.
Sevdalı yürekler varolduğu sürece o ruh bizi bırakmayacak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder