25 Mart 2014 Salı

Beyoğlu'nda MHP ve Osman GÜR Coşkusu...



30 mart 2014 Pazar günü yapılacak olan yerel seçimler öncesinde tüm yurtta olduğu gibi İstanbul – Beyoğlu’nda da Milliyetçi Hareket Partisi’ne halkımızın büyük bir teveccüh gösterdiği görülmektedir. MHP Beyoğlu Belediye Başkan adayı Osman GÜR’in 24 Mart Pazartesi günü yaptığı “Büyük Beyoğlu Mitingi”ne Beyoğlu halkının gösterdiği ilgi Beyoğlu’nda MHP iktidarının çok yakın olduğunun en açık göstergesiydi.

Kasımpaşa Kızılay Meydanı’nda yapılan ve mehteran konseriyle başlayan mitinge eski bakanlarımızdan Murat Başesgioğlu ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’da katılarak birer konuşma yaptılar ve Osman GÜR’e destek istediler.  Mitinge ayrıca çok sayıda il yöneticisi ve İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı da katıldılar.

Miting’de Beyoğlu halkına hitap eden MHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Osman GÜR;  45 yıldır Beyoğlu’nda yaşadığını belirterek “Şu an Beyoğlu’nun yönetmeye talip olan adaylar arasında Beyoğlu’nda yaşayan tek aday benim. Mevcut Belediye başkanı  da dahil olmak üzere diğer partilerin adaylarının tamamı yaşamaya değer görmedikleri beyoğlumuzu yönetmeye talip oluyorlar. Beyoğlu’nda yaşamaktan kaçıyorlar ama Beyoğlu’nu yönetmeye talip oluyorlar. Ey Beyoğlu halkı, Ey Kasımpaşa halkı şimdi size soruyorum, Beyoğlu’nda yaşamaktan bile kaçınan bu adaylara mı oy vereceksiniz yoksa 45 yıllık komşunuz olan bu kardeşinize mi oy vereceksiniz!?” dedi.

SORUNLARI DA ÇÖZÜM YOLLARINI DA EN İYİ BEN BİLİYORUM

MHP Beyoğlu Belediye Başkan adayı Osman GÜR konuşmasına Beyoğlu ile ilgili rakamsal bilgiler vererek devam etti. Geçmiş dönemde Beyoğlu’na hizmet eden tüm belediye başkanlarına teşekkür eden Osman Gür sözlerine şöyle devam etti: “ Beyoğlu için hizmet veren herkesten Allah razı olsun. Geçmişteki tüm belediye başkanlarımız bir şeyler yapmaya gayret ettiler. Biz bugüne kadar Beyoğlu’nun hakettiği oranda hizmet almadığını, Beyoğlu’nun kötü yönetildiğini düşünerek aday olduk. Beyoğlu’nu Beyoğlu’nda yaşayanların yönetmesi gerektiğini düşünerek aday olduk. 45 yıldır sizlerle birlikte Beyoğlu’nda yaşıyorum ve Beyoğlu’nun sorunlarını en iyi ben biliyorum. En az sizler kadar biliyorum. Beyoğlu’nda yaşamayanlar Beyoğlu’nun sorunlarını bilemez ve çözüm de üretemez. Biz hem sorunlarımızı hem de çözüm yollarını en iyi bilenleriz. Çünkü biz Beyoğlu’nda yaşıyoruz.”

KASIMPAŞA TÜRK KÜLTÜR PARKI PROJESİ

Osman GÜR, projelerini de anlattı. Kasımpaşa’da kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilen geniş bir arazi üzerine tesis edilmesi planlanan devas projenin adı KASIMPAŞA TÜRK KÜLTÜR PARKI. AKP’li mevcut Belediye Başkanının plazalar ve AVM’ler yapmayı planladığı bu alana MHP adayı Osman GÜR, tamamen Beyoğlu halkının ihtiyaçlarının karşılanacağı dev bir sosyal kompleks projesi hazırladı. Projenin içinde nelerin olduğunu anlatan Osman GÜR şunları söyledi “ Değerli Beyoğlu halkı, bu projenin içinde en temel ihtiyacımız olan bir evlendirme sarayımız var. Beyoğlu halkının 10 yıl sonunda başka ilçelerde nikah yapmak zorunda bırakan AKP’li belediye başkanımızın aklı başına yeni gelmiş. Biz bu projeyi açıkladıktan sonra “ben de bir nikah salonu yapacağım” diyerek milletimizi kandırmaya çalışmaktadır. Adama sormazlar mı arkadaş, sen 10 yıldır Beyoğlu’nu yönetiyorsun ve 10 yıldır Beyoğlu’na bir nikah salonu bile yapamadın, aklın başına yeni mi geldi”

SEMT HASTANESİ, KASIMPAŞA KENT MÜZESİ, EĞİTİM MERKEZLERİ, ÖĞRENCİ YURTLARI….

Beyoğlu’nda çok büyük bir sağlık sorunu olduğuna dikkat eçeken Osman GÜR projelerini anlatmaya devam ederken Taksim İlk Yardım Hastanesi’nin kapatılması konusuna da değindi. Osman GÜR sözlerine şöyle devam etti: “Taksim İlk Yardım Hastanemizin kapatılmaması için çok mücadele ettik. Özellikle sayın Genel Başkan yardımcımız celal Adan bey ve diğer İstanbul Milletvekillerimiz vasıtasıyla TBMM çatısında bu yıkımın durdurulması için çok büyük mücadeleler verdim. Önce hastanenin yıkılarak yerine yeniden daha güzel bir hastane yapılacağını söyleyen AKP’li Sağlık Bakanlığı daha sonra sus pus oldu. Çeşitli dedikodular dolaşıyor ve AKP bunları yalanlamıyor. Taksim İlk Yardım Hastanesi  boşaltılalı aylar oldu ancak halen hiçbir şey yapılmadı. Seçim sonrasını bekliyorlar. Seçimlerden aynı oy oranlarını yakalayarak çıkarlarsa halkımıza oradaki gerçeği gösterecekler, Peki nedir oradaki gerçek. Ey Beyoğlu halkı Taksim İlk yardım Hastanemizin yerine büyük bir otel yapılacak. Eğer bunlara oy verirseniz bunda sizin de katkınız olacak lütfen bu gerçeği unutmayalım.”
kasımpaşa Türk Kültür Parkı Projesi içinde bir de polikilinik hizmetleri verecek olan Semt hastanesi’nin bulunacağını söyleyen Osman Gür, sözlerine şöyle devam etti: “  Kasımpaşa Türk Kültür Parkı içinde tam donanımlı uzman hekimlerimizin bulunacağı bir semt hastanemiz yer alacak. Bir turizm kenti haline gelen ilçemizdeki 35 bin yatak kapasiteli oteller ve restaurantlarda kendi gençlerimizin çalışmasını sağlamak üzere , Turizm Otelcilik Eğitim Merkezi kuracağız.  Yine gençlerimizin işsizlik sorununu çözmek amacıyla bir Teknoloji Eğitim Merkezi kuracağız. Bünyesinde 7 üniversite bulunduran ilçemizde ne yazık ki, öğrenci yurdu bulunmamaktadır. Bu projemizin içinde bir de Öğrenci Yurdumuz olacaktır.”

KASIMPAŞA KENT MÜZESİ, YÜRÜYEN MERDİVENLER VE ŞİİR PARKI
Kasımpaşa’nın tarihinin önemine de değinen MHP Beyoğlu Belediye Başkan adaya Osman GÜR Kasımpaşa halkına da önemli bir müjde verdi. Ülkemizdeki en önemli semt kültürü merkezlerinden biri olan Kasımpaşa’ya bir Müze kurulacağı müjdesi veren Osman GÜR sözlerini şöyle sürdürdü: “ Ülkemizin bir ucundan bir ucuna büyük bir nam salmış olan Kasımpaşa semtimizin bu şanlı tarihini gelecek nesillere aktarmak maksadıyla KASIMPAŞA TÜRK KÜLTÜR PARKI PROJESİ  dahilinde bir de Kasımpaşa Kent Müzesi kuruyoruz değer Kasımpaşalılar. Biz öyle Kasımpaşa için hiçbir şey yapmadan orda burda Kasımpaşalıyız diye hava basmayız. Kasımpaşalıyız demekle Kasımpaşalı olunmuyor. Kasımpaşa’ya hizmetkar olmak lazım. Ecdadının kabrini bile Kasımpaşa’dan  taşıyanlar Kasımpaşalıyım diye caka satamaz. İşte size hizmet; artık Kasımpaşa’nın tarihi karanlıkta kalmayacak. Kasımpaşa’nın tarihi kuracağımız müze ile genç nesillerimizin geleceğini aydınlatacak.”

Beyoğlu’ndaki dik yokuşların çokluğuna dikkat çeken Osman GÜR, yapılacak olan yürüyen merdiven sistemleri ile Beyoğlu halkının soluk soluğa yokuş tırmanmasının da önüne geçeceklerini söylerek sözlerine şöyle devam etti: “ Birileri hemen bu projemizi de araklamışlar. Biz öyle laf olsun diye proje açıklamıyoruz. Cihangir, Kasımpaşa ve Sütlüce’de üç adet yürüyen merdiven yapacağız ilk etapta. Biz bu projemizi açıkladıktan sonra diğer partilerin de bir çoğu “Biz de yapacağız” diye ortaya çıkıverdiler. Siz ancak böyle bizim projelerimizin arkasından koşarsınız. Çünkü siz Beyoğlu’nda yaşamıyorsunuz ve bu yokuşlarda bu milletin yıllardır neler çektini de bilemezsiniz. Projelerimiz bu kadar değil elbette değerli Beyoğlulu hemşehrilerim. Şundan emin olun ne sıkıntı çekiyorsanız biz MHP olarak o sıkıntıları gidermek için projeler geliştiriyoruz. Örneğin Kasımpaşa’daki otopark ve buna bağlı olarak trafik sorunu bizim için tam bir çile. Kasımpaşa Türk Kültür Parkı’nın alt kısmına yapacağımız iki katlı ve 3500 araç kapasiteli otopark ile bu sorunu da büyük ölçüde çözeceğiz. Allah’ın izni sizlerin desteği ile bu projeyi 2 yıl içinde tamamlayıp bambaşka bir Kasımpaşa sunacağız sizlere.”
Beyoğlu’nun kültürel bir merkez olduğunu da anımsatan Osman GÜR, Beyoğlu’nda artık kitapçıların kapatılamayacağını, kültür ve sanat etkinliklerine en üst düzeyde özgürlükler ve faaliyet alanları sunulacağını belirterek şunları söyledi: “Beyoğlu; şairlerimize ilham kaynağı olan Beyoğlu… Tarih boyunca bünyesinden birçok şair ve yazar yetiştirmiş Beyoğlumuz için  çok önemli bir projemiz var. Beyoğlu’na bir ŞİİR PARKI armağan edeceğiz Allah’ın izniyle. Cihangir’de yapacağımız bu şiir parkında Beyoğlu’nda yaşamış ve yaşamakta olan şairlerimizin büstleri ile birlikte anıları yaşatılacak. Burada her ay şiir dinletileri düzenlenecek ve buradan söz veriyorum ülkemizin en büyük Şiir Festivalini MHP iktidarıyla birlikte biz yapacağız”

RANTSAL DÖNÜŞÜM DEĞİL, YERİNDE DÖNÜŞÜM

Konuşmasının son bölümünde kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bölgelerde yapılacak çalışmalara değinen Osman GÜR, özellikle Okmeydanı’nda büyük bir talan ve vurgun projesinin yürütülmekte olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: “Beyoğlu’nda 50 yıllık tapu sorununu çözdük sloganıyla caka satanlar bugüne kadar kaç vatandaşımıza tapu verdiklerini de açıklamalıdırlar. Mevcut iktidar sadece ratn lobisine hizmet ediyor ve burada yeni rantiye alanları açmak için projeler geliştiriyor. Beyoğlu halkı yerinden yurdundan ediliyor ve kendi yurtları zengin zümreye peşkeş çekiliyor. MHP ikitidarında Rantsal Dönüşüm bitecek Yerinde Dönüşüm başlayacak. Hiçbir vatandaşımız yerinden yurdundan edilmeden yerinde dönüşüm yapılacak ve çözüm yollarını vatandaşlardımızla birlikte tartışarak bulacağız. Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla değil, aynı sokaklarda, aynı evlerde vatandaşımızla pazarlık ederek 50 yıllık tapu sorununu kökünden kazıyacağız”

Kızılay Meydanı’nın tamamen dolduğu mitingin son bölümünde eski bakanlarımızdan ve MHP, MYK üyesi Murat Başesgioğlu AKP iktidarı tarafından yürütülen çözüm sürecinin bir ihanet sürecine dönüştüğüne dikkat çekerek, “Bu seçimlerde sadece belediye başkan adaylarımız için değil, bu ihanet sürecinin sona ermesi için de oy vereceksiniz” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımıcısı Celal Adan ise, hükümetin yaptığı 4 binin üzerindeki imar değişikliklerine dikkat çekerek; “Hükümet 11 yılda 4 bin imar değişikliği yaptığı. Her yerde kendilerine ve yandaşlarına rant alanı açabilmek için sürekli imar değişikliği yapıyorlar. Bakınız Beyoğlu’nda Osman GÜR gerçekten mükemmel projeler hazırlamış. Gösterdiğiniz bu ilgiden de anladığım kadarıyla Beyoğlu halkı Osman GÜR’ü bağrına basmış. 30 mart günü Beyoğlu belediyesinin burçlarına üç hillal MHP bayrağı asılacak inşallah”

21 Mart 2014 Cuma

İsrail, Suriye'yi vuruyor, İsrail düşmanı dindarlar nerede?

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)'nin son perdesi sahnelenmeye başlanıyor.
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o günlerde büyük bir gurur "Eşbaşkan" olduğunu söylemesinin ardında köprünün altından çok sular geçti.
Bölgedeki Müslümanların topraklarını satın almak suretiyle kurulan İsrail Devleti artık bölgenin tek hakimi olma yolunda büyük bir hızla ilerliyor. Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten kaçınmayan Yahudiler sinsi planlarıyla Müslümanları birbirine kırdırıp kendi egemenliklerini "Vaadedilmiş Topraklar" sınırlarına genişletmek için adım adım ilerliyorlar.
***
Irak'ın Amerikan askerleri tarafından işgali ile başlayan süreçte, bölgedeki Müslüman ülkelerde bir kargaşa ortamının tesis edilmesi için muhalif örgütler kuruldu. Adalet ve Kalkınma Hareketi adıyla bölgedeki ve İsrail için tehdit oluşturabilecek Libya gibi ülkelerde kurulan bu örgütlerin sembolleri de gaz lambası idi. 2001 yılında ülkemizde kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sembolü ise ampul oldu. Sanırım siyonistler bizim ülkemizin biraz daha gelişmiş olmasından bu sembolü uygun gördüler.
BOP sürecinde Arap ülkelerinde yaşanan Arap Baharı rüzgarını hepimiz iyi biliyoruz. Bahsettiğim AKH'lerin halkı kışkırtması sonucunda başlayan isyan rüzgarları dalga dalga bütün Arap ülkelerine yayıldı ve İsrail için tehdit oluşturabilecek tüm Arap ülkeleri zayıflatıldı. Bunların içinde en önemlisi de Irak ve Libya idi.
***
İsrail'in "Vaadedilmiş Topraklar" ı kendi sınırlarına katması için önünde kendisi için tehdit oluşturan 4 büyük devlet vardı. 1. Türkiye, 2. İran, 3. Irak, 4. Libya
Bu ülkelerden ilk olarak Irak düşürüldü.
Zalim Irak diktatörü Saddam Hüseyin'in arkasında halk desteği olmadığı için en zayıf halka olarak görülüyordu ve öyle de oldu. ABD askerleri Müslüman kadınlara tecavüz ederek, camilerimizi pis ayaklarıyla çiğnediler ve Irak'ı teslim alarak kukla yöneticilere bıraktılar. Ve tam da bu günlerde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan "Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönebilmeleri için dua ediyorum" diyerek bu işgale verdiği desteği beyan ediyordu.
***
Irak'tan sonra sıra Libya'ya gelmişti.
Libya lideri Muammer Kaddafi'nin yok edilmesi Saddam'dan daha zor olmuştu.
Ancak Haçlı Ordusu ve Türkiye'nin büyük desteği ile Libya'da kısa sürede bir iç karışıklık çıkartılmış ve sivil haçlı askerlerinin desteğiyle iç savaş bir anda inanılmaz boyutlara ulaşlımış, Muammer kaddafi insanlık dışı bir şekilde öldürülmüştü.
İsrail'in Vaadedilmiş Topraklar'a kavuşması için en önemli 4 engelden 2'si kısa sürede bertaraf edilmişti.
Sırada Türkiye vardı.
Türkiye diğer Müslüman ülkeler gibi iç savaş ile bitirilecek bir ülke değildi.
1970'li yıllardan bu yana oynanan tüm oyunlara rağmen Türkiye bir kardeş kavgasının, bir iç savaşın içine düşürülememişti.
***
Tek çare bir tiyatro oyunu sergilemekti.
Oyunun ana teması TC Başbakanı İsrail ile sürekli kavga edecek ama saman altından su yürüterek İsrail'in çıkarlarına hizmet edecekti.
Bir Van Minüt vakası ile başladı her şey.
Başbakan Davos'taki görüşmeler esnasında İsrail başbakanına "Van Minüt" dedi.
Her ne kadar 5 dakika sonra özür dilemiş olsa da ülkemizde kahraman ilan edildi.
En büyük İsrail düşmanı ve İsrail'e posta koyan adam olarak ilan edildi yandaş medya tarafından.
Ve bir anda karşımıza İsrail ile sürekli ağız dalaşı yapan bir başbakan çıkıverdi.
Ne gariptir ki; aynı başbakan 2004 yılında aynı İsrail'in bir kuruluşundan "Üstün Cesaret Madalyası" almıştı.
***
Van Minüt vakıasının ardından bir Mavi Marmara katlimı yaşadık.
Ülkemizin 9 evladı göz göre göre TC Hükümeti tarafından ölümün kucağına itildiler.
Bebekleri dahi öldürmekten kaçınmayan deyyusların o gemideki insanları tek tek öldüreceğini bile bile o gemi oraya gönderildi.
Dikkat ediniz sayın okurlarım!
Aynı anda oraya bir de İran yardım gemisi gitti.
İsrail askerlerinin "öldüreceğiz" diye ikaz etmeleri üzerine İran Cumhurbaşkanı gemidekileri arayarak hemen bölgeden uzaklaşmalarını emretti.
Bizim hükümetimiz ise, o insanları İsrail'in ölüm kusan mermilerinden uzaklaştırmak için hiçbir şey yapmadı!
***
Mavi Marmara'da insanlarımızın katledilmesinden sonra da başbakan kahraman ilan edildi.
"İsrail bizden özür dileyecek" denilerek aylarca Türk milleti uyutuldu.
Peki bu arada ne oldu?
Türkiye bu süreçte Suriye'deki muhalif güçleri destekledi.
Bir kardeş kavgasında taraf olarak tüm imkanlarıyla o tarafın güçlenmesini sağladı.
Ülkemiz topraklarına İran'ın İsrail'e yönelik bir füze saldırısını engellemek için füze kalkanı rampaları yerleştirildi.
Malatya'ya yerleştirilen bu füze kalkanı rampaları İran'ın saldırılarını engellemek için kullanılacağını artık sokaktaki çocuklar bile biliyor.
Ülkemizin güney sınırına da Patriot füzeleri yerleştirildi.
Tüm bunlar İsrail'in hiçbir şekilde oyuna getiremediği İran'ın İsrail'e karşı taarruz gücünü yok etmeye yönelik girişimlerdir.
***
Ülkemizde AKP yandaşı milyonlarca insan Esad'ın zulmüne karşı muhalif güçleri destekledi.
Suriye her geçen gün zayıfladı, zayıflamaya devam ediyor.
İşte tam bu noktada İsrail zayıflatılan Suriye'ye karşı askeri darbeleri vurmaya başladı.
Son üç gündür saldırılar yapılıyor.
Bir tarafta Müslüman Suriye askerleri, diğer tarafta ise İsrail...
Şimdi hem kendime, hem de İsrail düşmanı AKP seçmenine soruyorum:
Bugüne kadar en büyük İsrail düşmanı olarak gördüğünüz sayın Başbakan İsrail'in bu saldırıları karşısında neden sessiz kalıyor.
Sizler İsrail'in bu saldırıları karşısında neden sessiz kalıyorsunuz!?

13 Mart 2014 Perşembe

Bu gözlerin Katilini bul AKP!!!

Gecenin karanlığı inmişti üzerimize...
Bir sıkıntı düştü yüreğimize...
Bir şeyler oluyordu.
Anlayamadığımız, anlam veremediğimiz, o an çözemediğimiz bir şeyler...
Yüreğimizi kabartan, bizleri tedirgin eden bir şeyler oluyordu.
Birileri sosyal medya üzerinden "vatan elden gidiyor Ülkücüler nerede" söylemleri ile bir şeyler yapmaya çalışıyordu.
Gücümüzün yettiğince, ulaşabildiğimiz kadarıyla kardeşlerimize ulaştık.
"Durun gitmeyin, bu çağrılara kulak asmayın kötü bir şeyler olacak" dedik.
"Ülkücüler nerede" diyerek Ülkücü gençliği galeyana getirmeye çalışanların çoğu AKP yandaşıydı.
Bir çok kardeşimizi yoldan çevirip evlerine yollayabildik.
Gücümüz yetmedi.
Bu gözlerin,
Bu bakmaların,
Bu gencecik evladımızın vurulup şehit olmasına mani olamadık.
***
İçimize düşen sıkıntı gençlerimiz üzerine oynanan oyundandı.
2 günden bu yana içimizdeki sıkıntı bizi boğuyordu adeta.
MHP oylarının adeta patlama noktasına geldiği bu günlerde üzerimize oynanan oyunların farkındaydık.
Sabır, sabır, sabır diyorduk...
Seçimler öncesinde bizi sokaklara çekmek için yapılacak oyunları haftalar öncesinden konuşup, kardeşlerimize anlatıyorduk.
Dikkatli olalım, sabırlı olalım tahriklere ve dolmuşlara gelmeyelim diyorduk.
Ne yazık ki, bu gece tüm çabalarımıza rağmen gizli güçler emellerine ulaştı.
Ülkücü Hareket'in sloganları eşliğinde Okmeydanı'nda toplanan kalabalığın içindeydi bu gözlerin sahibi...
Gencecik bir vatan evladı.
Bakışlarındaki o derinlik yüreklerimizi yaktı.
Böğrümüze ateş düştü.
Bir çok gencimizi kurulan bu tuzaktan kurtarmaya yeten gücümüz Burak Can evladımızı kurtarmaya yetmedi.
Ona "dur gitme" diyemedik.
Sosyal medyada "Bütün Ülkücüler Okmeydanı'na" şeklinde çağrılar yapıldığı andan itibaren belki 50 kişiyi aradım.
***
"Ruhumda bir sıkıntı var arkadaşlar, kardeşlerim lütfen gitmeyin kötü bir şeyler olacak" diye yalvardım adeta kaç tane kardeşime.
Bölgede bulunan dava arkadaşlarımı aradım.
Onlara da yalvardım.
"Arkadaşlar lütfen kardeşlerimize sahip çıkın, bir oyun var ortada bu oyuna gencecik evlatlarımız kurban edilmesin!" diyerek yalvardım, ikaz ettim arkadaşlarımı.
Yetmedi gücümüz.
Burak Can evladımızın şehadetine mani olamadık.
Mavi Marmara geliyor aklıma.
9 can göz göre göre ölüme yollanmıştı.
Aynı anda aynı yerde bulunan İran gemisi İran hükümeti tarafından geri çevrilirken, bizim hükümetimiz Mavi Marmara'nın geri dönmesi için hiç bir şey yapmamıştı.
Orada şehit olan 9 vatan evladı seçim meydanlarında malzeme olmuşlardı.
Yine böyle bir oyunun içinde miyiz diye düşünmeden edemiyor insan.
***
Burak Can kardeşimiz karanlıktan gelen kahpe bir kurşunun hedefi oldu.
Karanlıktaki o el kimin eliydi?
Birileri DHKP-C militanları diyor,
Birileri ise, MİT yaptı diyor.
Böylesi bir ortamda her türlü iddia ortaya atılır.
Hükümet derhal bu olayın sorumlularını bulmalıdır.
Gezi eylemleri sırasında milleti direnişe çağıranlar nasıl tek tek toplandıysa, bu gece "Bütün Ülkücüler Okmeydanı'na" "Vatan elden gidiyor Ülkücüler nerede?" şeklinde sosyal medyadan mesajlar atanlar da tek tek toplanıp sorgulanmalıdır.
Onlara bu mesajları kimler attırmıştır derhal ortaya çıkartılmalıdır.
Eğer bu cinayet faili meçhul olarak kayıtlara geçerse, Burak Can evladımızın şehadeti hükümetin üzerinde kara bir leke olarak kalacaktır.
***
Biz sabrediyoruz.
Üzerimize oynanan oyunların farkındayız.
Hiç bir güç sabrımızı deneme cehaletine düşmesin.
14 yaşında bir evladımızın cenazesini bahane edip, o cenaze töreninde parti ve örgüt flamalarıyla boy gösteren, tahrik dolu sloganlar atan, böylesine kritik bir dönemeçte sağduyu göstermeyip memleketi savaş alanına çeviren anarşistler de bu yaşananlardan sorumludurlar.
Biz nasıl oynanan oyunların farkında olup, sabır gösteriyorsak; kendilerini barış güvercini ilan edip savaşan sözde barışseverler de artık halkın sesine kulak verip, oynanan oyunun bir parçası olmayı bırakmalıdırlar.
Sizler hem Berkin'in hem de Burak Can'ın ölümünde pay sahibisiniz bunu unutmayın!
Biz yine sabır diyoruz ve bekliyoruz.
Hükümetin acilen Burak Can'a sıkılan kurşunun adresini ortaya çıkarmasını bekliyoruz.
mekanın cennet olsun Burak Can evladım...

8 Mart 2014 Cumartesi

Beyoğlu'nda Osman GÜR fırtınası!

Herkes şaşkın!
Taraflı tarafsız herkes MHP adayı Osman GÜR'ün böylesine bir fırtına koparacağını beklemiyordu Beyoğlu'nda.
MHP'nin son yerel seçimlerde aldığı 13 bin oy hepsini yanılttı.
Yüzde 10'u bile bulmayan bir oy oranıyla seçimlere katılan Osman GÜR'ün böylesine şiddetli bir patlama gerçekleştireceğini kimse beklemiyordu.
Herkes şaşkın,
Herkes çaresiz...
MHP Beyoğlu Belediye Başkan adayı olarak Osman GÜR'ün adını açıkladığı vakit ciddiye almayanlar bugün halkımızın büyük bir çoğunluğunun Osman GÜR'e yönelmesi karşısında uğradıkları ruh halini çok merak ediyorum.
***
MHP'yi sadece slogan partisi olarak görenler,
MHP'yi seçime katılmış olmak için seçime katılan bir parti olarak görenler,
Osman GÜR "Beyoğlu'nda tarih yazacağız" dediği vakit burun kıvıranlar bugün Beyoğlu'nda esen Osman GÜR fırtınasının gazabına uğramış durumdalar.
Kara propagandalar yapıyorlar...
Pankartlarını kesiyorlar...
Medya kuruluşlarında MHP projelerine yer vermiyorlar...
Ama nafile...
Dün itibariyle MHP Beyoğlu Belediye Başkan adayı çok geriden başladığı yarışta az farkla da olsa öne geçti ve 1. parti konumuna oturdu.
ALO FATİH hattı anketleriyle halkımızı kandırmaya çalışanlara artık halkımız itibar etmiyor.
Beyoğlu halkı MHP'ye koşuyor...
MHP adayı Osman GÜR halkıyla kucaklaşıyor her semtte, her mahallede, her sokakta...
***
Beyoğlu Belediye Başkanı ve AKP'nin adayı Ahmet Misbah Demircan gittiği yerlerde esnaf tarafından protesto ediliyor.
Belediye çalışanları ve AKP üyeleriyle ev toplantıları yapıp "halkımızla buluştuk" diyor...
Belediyenin tüm imkanlarını kendi kampanyası için kullanıyor.
Osman GÜR hakkında kara propaganda yürütüyor.
"Oyları bölüyorlar" diyor.
Ey Misbah Demircan, halk gidebildiğin her sokakta sana haykırıyor duymuyor musun:
"Oyları bölme, oyları çalma, Osman GÜR'ün önünü kesme çekil aradan parazit yapma" diyor sana Beyoğlu halkı duymuyor musun!?
AKP'ye verilecek her oyun CHP'ye yarayacağını bu halk anladı artık Misbah Demircan...
Sen iyisi mi camilerde bol bol namaz kıl ve namaz kılarken çekildiğin fotoları sosyal medyada reklam aracı kullan. Başka çaren kalmadı! Hatta sakal bırakıp cübbe giy, daha etkili olur...
***
Beyoğlu halkı bütün adayların projelerini incelemeli.
AKP'nin yıkım projelerini ve CHP'nin tırtıklanmış projelerini mutlaka inceleyin.
MHP adayı Osman GÜR'ün projelerini de inceleyin.
Hangi aday HALK için proje üretiyor, hangi aday RANT için proje üretiyor halkımız görmeli.
Rant Lobisi'ne hizmet eden projeler ile Halk'a hizmet eden projeleri kıyaslayın.
Osman GÜR şu an 1 puan önde, ancak eminim medyanın görmezden geldiği dev projeleri halkımız görme fırsatı buldukça bu fark daha da açılacaktır.
CHP adayı Aylin KOTİL 10 proje açıklıyor.
Projelerden 3 tanesi MHP adayı Osman GÜR'den aşırma...
Proje olarak açıkladığı diğer 7 hizmet ise, mevcut belediye tarafından halen yürütülmekte olan projelerdir.
Yani boş, bomboş bir Aylin Kotil var önümüzde.
CHP seçmeni bu boş projelere mi oy verecek?
AKP seçmeni, Kasımpaşa'nın elde kalan son büyük arazisini yapacağı Gökdelenler ve AVM'lerle zenginlere peşkeş çekecek olan Ahmet Misbah Demircan'a mı oy verecek?

***
30 Mart'a çok az bir zaman kaldı.
30 gün önce Osman GÜR ve MHP camiası "bir tarih yazmak için" yola çıktılar.
Durmadan yılmadan yorulmadan çalıştılar.
Şimdi işleri daha da zor.
O tarihi yazmak artık an meselesi...
Gerekirse uyumadan,
Gerekirse yemeden içmeden...
Gece gündüz tempolarını arttırarak çalışmak zorundalar...
Beyoğlu'nu Beyoğlu'nda yaşamayanların elinden kurtarmak için...
Beyoğlu'nu rant ve medya lobisinin elinden kurtarıp, halka teslim etmek için...
Osman GÜR ve MHP camiasına çok iş düşüyor...
Az kaldı, kale yıkılmak üzere...

4 Mart 2014 Salı

Beyoğlu'nda ALO FATİH ANKETİ: MHP'de artış 1 puan (!)

ORC adlı şirket Beyoğlu'ndaki yerel seçimler öncesinde bir anket yayınladı.
Ankete baktığımız vakit ALO FATİH hattı mahsulü bir anket olduğunu hemen anlayabiliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde bir ağabey anlattı.
Sevdiğimiz saydığımız lafına sözüne güvendiğimiz abdestli namazlı bir ağabey...
Kızılay Meydanı'nda bir hanım anket yapıyor.
Anketin ana teması "Beyoğlu'nda kime oy vereceksiniz?" sorusunun cevabı...
İki tane hanım ablamıza yanaşıyorlar.
Bu ağabeyimiz de anket yapıldığını görünce tezgaha yanaşıp sırasını bekliyor.
Hanımlar rahatsız olmasın diye bir iki adım geri çekiliyor...
Bilirsiniz bu anket soruları bir gariptir.
Falan olsaydı da filan olmasaydı...
O olaydı da bu olmayaydı...
Cart curt tarzı sorulardan sonra can alıcı soru gelir...
"30 Mart Yerel Seçimleri'nde oyunuzu hangi partiye vereceksiniz?"
Bayanlardan biri cevap verir...
- Osman GÜR, MHP yani...
- Hımmmmm
- ?
- Peki biliyor musunuz, MHP'nin oy oranı çok düşük, oyunuz boşa gitmez mi sizce?
***
Zurnanın zırt dediği nokta burası işte...
Duruma tanıklık eden ağabeyimiz oraya kadar sabredebilmiş,
Ama kibarlığı da elden bırakmamış...
- Hanımefendi sen bir anketörsün insanları bu şekilde yönlendirmeye utanmıyor musun?
Diye kibarca çıkışır.
Kadın şirrettir çıkar.
- Biz hanımefendilerle sohbet ediyoruz size ne?
Diyerek ağabeyimize karşılık verir.
Kısa bir tartışma sonrasında kadın tezgahı toplayıp uzaklaşır...
İşte bu yayınlanan son anketi görünce bu vakıa geldi aklıma.
AKP Beyoğlu'nu kaybetmek istemiyor.
CHP'nin elinden seçim almak çok kolay geliyor onlara...
Ötesi berisi bir ampul söndürmeye bakar.
CHP'liler çıkar seçimi kazandık diye şampanya patlatır, bir yerlerde ampuller söner ve bir de bakmışsınız, Zati Sungur misali şapkadan tavşan çıkmış. 

Fakat rakip MHP ve Osman GÜR olunca durum değişiyor...
Osman GÜR Beyoğlu halkının en çok sevdiği aday.
Halkın içinden biri...
Adaylığını açıkladığı günden bu yana Beyoğlu halkının müthiş ilgisiyle karşılanıyor her sokakta...
Hal böyle olunca da bir takım ayak oyunları devreye giriyor tabii ki...
***
ALO FATİH hattından yayınlanan ORC imzalı anketin sonuçlarına bir bakalım.
Misbah Demircan : % 36.5
Aylin Kotil : % 31.9
Osman GÜR: % 10.5
Mustafa Kaya: % 4.1

Diğer: 5.4
Kararsız: % 11.6

AKP yüzde 1 oy kaybına uğramış geçen seçimlere göre.
CHP yüzde 6 artış göstermiş.
MHP de yüzde 1 artış sağlamış.
SP ise yüzde 6'lık bir kayıp yaşamış ankete göre...
***
Bağımsız tNt adlı bir şirkete yaptırılan bir ankette ise, durum şöyle:
AKP: Yüzde 27.8
CHP: Yüzde 24.0
MHP: Yüzde 22.3
HDP Yüzde 5.7
SP: Yüzde 4.2

Diğer: Yüzde 2.3
Kararsızlar: Yüzde 13.7
İki anketin sonuçlarına baktığımız vakit, ALO FATİH hattının nasıl çalıştığını gayet net anlayabiliyoruz.
Halka "Osman GÜR'e oy verirseniz CHP kazanır" şeklinde bir kara propaganda yapan güçler işte bu manzaradan korkuyorlar. MHP'nin adayı her geçen gün yükselen oy grafiği ile Misbah Demircan ve AKP'yi ürkütüyor.
Beyoğlu halkı Osman GÜR'ün bu denli güçlü olduğunu görürse birinci parti olur korkusuyla ALO FATİH hattı devreye giriyor.
- Alo Fatih, MHP'nin oylarını al çöpe at!
***
Beyoğlu'nda Osman GÜR tarih yazacak.
Çünkü Osman GÜR, halkın adamı, halkın adayı...
10 yıldır Beyoğlu'nu yönetip, halen Beyoğlu'nu yaşanacak bir yer olarak görmeyip Beyoğlu dışında ikamet eden bir adayın korkması son derece doğaldır elbette...
2 aydır pankart avcılığı yapan güçler, şimdi de anket avcılığına başladılar.
Amaçları yürüttükleri kara propagandayı bu tür anketlerle desteklemek.
Beyoğlu halkı artık bu tür oyunları yutmuyor.
Halk kendi anketini kendisi yapıyor.
Pankart avcılığınız ve anket oyunlarınız kaçınılmaz sonu geciktiremeyecek...
Vakit geliyor...
Beyoğlu'nu yaşamaya değer görmeyenler, Beyoğlu'nu yönetemeyecekler...