Aslında her şey 7 Haziran 2015'te başlamadı...
Ülkenin bugün içinde bulunduğu durumu, yani din referanslı siyasetin ülkemizde iktidar oluş sürecini irdeleyecek olursak İnönü liderliğindeki CHP'nin "Türkçe Ezan" dayatmasına kadar inmek gerekir.
Ancak biz bu yazımızda 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında ortaya çıkan dunum vaziyetine bir bakalım.
***
7 Haziran'da millet tüm siyaset kurumlarına mesaj verdi.
Özellikle de AKP ve MHP'ye.
AKP'ye "Sen bizim için vazgeçilmez değilsin, attığın adımlara dikkat et!" mesajı verildi.
MHP'ye ise, "İktidarın alternatifi sensin. Her an iktidar olmaya hazır ol!" mesajını verdi bu millet.
7 Haziran sonuçları elbette CHP ve HDP'ye mesaj veriyordu.
Millet her iki partiyi de TBMM çatısı altına almış ve "Terör'den uzak durun, terörün karşısında durun, milletin sesine kulak verin" denildi.
***
Bu mesajlar herkes tarafından çok iyi anlaşıldı.
7 Haziran öncesinde Yeni Türkiye söyleminde birleşen HDP, CHP, AKP ve FETÖ 7 Haziran seçimleri sonrasında ayrışma noktasına geldi.
AKP kaybettiği oyları telafi etmenin derdine düştü.
Kenara çekildi ve oyunu izlemeye başladı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük algı yönetimlerine imza atan FETÖ işbaşına geçti.
MHP karşıtı bir oyun kuruldu.
Daha doğrusu MHP Lideri Devlet Bahçeli karşıtı bir oyun.
***
Öyle bir algı yaratıldı ki, AKP karşıtı olan herkes aslında MHP'yi seviyor, ama Lider Devlet BAHÇELİ'nin MHP'yi bitiriyordu.
İdeolojik bir siyaset kurumu olan MHP'nin bitmesine en çok sevinecek olan solcular bile MHP'yi seviyormuş, onu anladık!
Bahçeli olmasaydı, AKP olmayacaktı(!)
7 Haziran sonrasında oynanan oyunla gelinen nokta buydu.
HDP, CHP, FETÖ, ve bunların medya unsurları elbirliği etmiş Devlet Bahçeli'nin MHP'nin başından uzaklaştırılması gerektiği algısını milletin beynine işlemeye çalışıyorlardı.
***
Millet MHP'ye "iktidara hazır ol!" mesajı vermişti ve bütün tehlike de buydu aslında.
MHP'nin acilen karıştırılması, Ülkücüler'in birbirine düşürülmesi ve iktidar alternatifi olmaktan çıkarılması gerekiyordu.
Önce koalisyon kozunu oynadılar.
MHP'yi CHP ve sırtını Pkk terör örgütüne yasladığını açıkça beyan eden HDP ile bir koalisyona itmek için ellerinden gelen kurnazlığı yaptılar.
Hatta CHP lideri Kılıçdaroğlu, Bahçeli'ye "Başbakan sen ol!" diyerek Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvetini bile teklif etmişti.
***
MHP Lideri Devlet Bahçeli "Hayır" diyordu.
Çünkü biliyordu ki, bebek katili bir terör örgütü olan Pkk'nın siyasi uzantısı HDP ile aynı safta durmak bile MHP'yi ilk seçimde baraj altında bırakacak belki de siyasi yaşamını sona erdirecekti.
Bu oyuna HAYIR diyerek bozan Bilge Lider Bahçeli, yeni oyunlarla karşı karşıyaydı...
Bir yandan TBMM Başkanlık seçimi, bir yandan parti içinde huzursuzluk...
MHP Lideri Devlet Bahçeli TBMM Başkanlığı için bir önceki dönemde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olan ve MHP'nin de destek verdiği Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday çıkarmıştı.
İhsanoğlu'nun aday gösterilmesindeki amaç çok açıktı.
CHP'nin de desteğini alarak seçimi kazanmak.
Ancak öyle olmadı.
CHP kendi Cumhurbaşkanı adayı olan ismi desteklemek yerine, kendi partilerinin genel başkanlığına bile layık görmedikleri Deniz Baykal'ı milletin meclisine başkan yapmak için aday gösterdiler.
Ne acayip bir durum değil mi!?
Kendi partinin başkanlığına layık görmüyorsun ama TBMM'nin başkanlığına layık görüyorsun.
Deniz Baykal'ın genel başkanlıktan indirilme sebebini de hepimiz biliyoruz...
***
Başkanlık seçimi sürecinde iki ilginç olay yaşandı.
MHP'ye ve Devlet Bahçeli'ye tezgah açmakla meşgul olan medya unsurları bu gizemli iki olayı gündeme bile almadı.
Önce Deniz Baykal, sonra eski CHP'li şeni HDP'li Celal Doğan yerden yere vurdukları Cumhurbaşkanı Erdoğan ile GİZLİ birer görüşme yaptılar.
Bu görüşmelerin yapıldığı aşikar ancak içeriği gizli idi.
Bu görüşmelerde neler konuşuldu?
MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye oynanan oyunların düzenlemesi mi yapıldı?
Bilemiyoruz...
***
Diğer tarafta iç muhalifler de boş durmuyordu.
"Devlet Bahçeili varken MHP'ye oy vermem" düşüncesini tüm Ülkücülere benimsetmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlardı.
Başta kronik Devlet Bahçeli düşmanlığının lideri Arif Şirin olmak üzere koltuk sevdalısı bütün unsurlar harekete geçmişti.
Algı yöneticilerinin de stratejik desteklerini arkalarına alarak, Fetö ve sol yayın organlarında boy gösterip, Bahçeli aleyhine propagandalar yapıyorlardı.
Bir kez daha MHP'yi HDP+CHP+Fetö şeytan üçgenine çekmeye çalıştılar TBMM seçimlerinde.
Fakat Lider Devlet Bahçeli bir kez daha HAYIR diyerek bir oyunu daha bozmuştu.
***
1 Kasım seçimlerine giderken MHP'yi en güçlü silahlarından biri ile vurmaya çalıştılar.
Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş'i seçim hükümetine alarak MHP'yi 1 Kasım seçimlerinde baraj altına itme planı da uygulamaya konulmuştu.
MHP'nin baraj altında bırakılması için Devlet Bahçeli aleyhinde yürütülen propaganda da tüm hızıyla ve acımasızlığıyla devam ediyordu.
Bilge Lider Devlet BAHÇELİ tüm tehdit ve siyasi rüşvetlere HAYIR dedi ve tüm oyunları bozdu.
Baraj altında kalmasına kesin gözüyle bakılan MHP yüzde 12 oy alarak tüm haşmeti ve azametiyle Milletin Meclisinde milleti temsil etmeye devam etti.
***
1 Kasım sonrasında da oyunlar bitmedi.
Hepimizin malumu olan oyunlar bir bir bozuldu.
Devlet Bahçeli son olarak Fetö terör örgütünün darbe oyununu da bozarak bu aziz milleti içine çekmek istedikleri bir iç savaş belasından kurtardı.
Her zaman olduğu gibi Devlet Bahçeli'yi zamanında eleştirenler "Yine haklı çıktı" demekten kendilerini alamadılar.
***
Türk Milleti, MHP ve Bilge Lider üzerine oynanan oyunlar tükenmeyecek.
Bunu çok iyi biliyoruz.
Şükürler olsun ki, bu oyunları bozmakta ustalaşan bir liderimiz var...
Allah ömrünü uzun etsin Türk Milleti'nin Bilge Lideri Devlet Bahçeli...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder