Anadolu topraklarını TÜRK'e yurt edip İSLAM dini ile şereflendiren SELÇUKLU devleti ile gurur duyduk.
Selçuklu Devleti yıkılıp, yerine kurulan Osmanlı İmparatorluğu TÜRK'ün egemenliğini üç kıtaya yaydı ve yurt edindiği her karış toprağın semalarını EZAN-I MUHAMMEDİ ile şereflendirdi. Selçuklu ile nasıl gururlandıysak Osmanlı ile de öyle gururlandık.
***
Osmanlı yıkılıp, yerine Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Yedi düvele karşı verilen tarihin en şanlı KURUTULUŞ DESTANI ile Anadolu'da TÜRK VARLIĞI'nın sonsuza dek süreceği ve Anadolu semalarında EZAN-I MUHAMMEDİ'nin sonsuza dek susmayacağı bir kez daha zihinlere çakıldı.
***
Osmanlı'da TÜRK Milleti hep ileriye baktı.
Geriye dönüp, yeniden Selçuklu olmak gibi bir handikapa düşmedi. Fakat bugün hep geriye dönme derdindeyiz. Geriye dönüp, yeniden Osmanlı olma derdindeyiz. Halbuki Osmanlı da TÜRK ve İSLAM idi, Türkiye Cumhuriyeti de TÜRK ve İSLAM. Neden Osmanlı gibi ileriye bakmıyoruz da gözümüz hep gerilerde?
***
Yeniden Osmanlı olmak; bilimde, teknolojide, ekonomide, eğitimde, sağlıkta, ahlakta, dinde, sanayide, velhasıl yaşamın her alanında İLERİYE gitmektir. Daha düne kadar savaş meydanlarında ortaya koyduğumuz yenilmezliğimizi hayatın diğer alanlarının hiçbirinde gösteremiyoruz. Halen kılıç kalkan kuşanıp fetihler yapmanın rüyasındayız.
***
O dönemler bitti!
Türk ve İslam medeniyeti kılık kıyafet sünepeliğini bir kenara bırakıp tüm İslam coğrafyasını ve hatta tüm insanlık medeniyetini daha ilerilere taşımanın önderliğini yapmalıdır. Hoca Ahmet Yesevi gibi, Yunus Emre gibi, Pir Sultan Abdal gibi, Hacı Bektaş-ı Veli gibi, Celaleddin-i Rumi gibi, Aşık Veysel gibi hümanizm önderlerini yetiştiren bir millete tarihi hep barbarlıklarla dolu olan milletler insan hakları konusunda nasıl olur da ders vermeye kalkışabilir!? Biz bu hale nasıl geldik?
***
Dile kolay tam 1000 yıldır bu topraklarda egemen olan Türkler;
Bu topraklarda yaşayan her dinden, her milletten, her kültürden, her dilden insanımızı barış ve huzur içinde yaşatmışüır. Şimdi ne oldu da birbirimize sevemez olduk. Ne oldu da adaletten, haktan, hukuktan ayrılır olduk?
