12 Kasım 2014 Çarşamba

"Tanrı"ya özgürlük!

Tanrı...
Kendi memleketinde,
Kendi milleti tarafından mahpus edildi...
Onlarca yıldır tabutluklarda yatıyor...
Zikreden nerdeyse kafir ilan edilecek...
"Tanrım" diye başlasan yakarmaya;
- Tövbe de ulan deyyus
Deyiverirler hemen...
Tövbe tövbeeee!...
***
İsmet İnönü döneminde Ezan'ın Türkçe okunmasının dayatılmasından bu yana dillerde mahkumdur Tanrı kelimesi...
Öz be öz Türkçe olan bu kelime Türk yurdunda mahkum...
Türk milleti "Tanrı"dan öylesine korkuyor ki; Tanrı dediği an dinden çıkmış sanıyor kendini...
Tanrımız Allah (CC) kutsal kitabında milletleri yarattığını ve her millete de bir lisan lütfettiğini söyler...
Yani Türk milletini yaratan Türkçe'yi de yaratmıştır...
Arap milletini yaratan Arapçayı da yaratmıştır...
Yine Tanrımız Allah-ü Teala'nın buyurduğu üzere "hiçbir milletin bir diğer millete üstünlüğü olmadığı" gibi hiç bir dilin de bir başka dile üstünlüğü yoktur...
***
Bugün kullandığımız Tanrı kelimesinin kökeni "Tengri" kelimesidir...
Günümüz Türkçesi'ne Tanrı olarak gelmiş...
Tanrı, Arapça'daki "Rab" ve "İlah" kelimelerinin Türkçe karşılığıdır...
Rab ve İlah kelimeleri Tanrımız Allah-ü Teala'nın isimlerinden biri değildir...
"Ya Rabbi!.." nidasıyla başlayan dualarımızı Türkçe'ye çevirirken "Ey Tanrım!.." diye çeviririz...
Ancak "Ya Allah!.." nidasını dilimize "Ey Tanrı!.." diye çeviremeyiz çünkü Allah kelimesi Tanrı'nın adıdır...
Bugün yeryüzündeki bütün İslam milletleri Rab ya da İlah kelimelerinin karşılığında kendi dillerinin kelimelerini rahatça kullanabilirken sadece biz Türkler kendi dilimizde bu iki kelimenin karşılığı olan Tanrı kelimesini kullanamıyoruz...
***
Son derece gereksiz bir çaba olarak gördüğüm Ezan'ın Türkçeleştirilmesinde yapılan büyük bir hata bugün Tanrı kelimesi dilimize mahkum eden tek etkendir.
Ezan'da geçen bütün "Allah" kelimeleri "Tanrı" olarak çevrilince milletin vicdanında Tanrı kelimesinin mahkumiyeti de başlamıştı.
Bunu aslında bir hata olarak görmemek lazım...
Çünkü bu çeviriyi yapanlar nerdeyse bir edebiyat abidesi...
Bir özel ismin hiçbir dile tercüme edilemeyeceğini, olduğu gibi kullanılacağını çok iyi biliyorlardı...
Türkçe'yi yaygınlaştırmak maksadıyla yapıldığı söylenen Türkçe ezan uygulaması aslında Türkçe'ye karşı bir cephe oluşturmaktan başka hiç bir işe yaramamıştır...
Belki Cumhuriyet tarihinin en büyük yanılgısı bu uygulama, bu dayatma olmuştur...
***
Türkçe sevdalısı her Türk bundan böyle Tanrı kelimesinin özgürleşmesi için elinden geleni yapmalıdır.
Hem bu kelimeyi bolca kullanmalı, hem de bu kelimenin Tanrımız Allah-ü Teala'nın isimlerinden birinin yerine değil de, Arapça'daki Rab ve İlah kelimelerinin karşılığı olarak kullanıldığını milletimize anlatmalıdır.
Bu dil bize Allah'ın bir lütfudur...
Allah'ın lütuflarına sahip çıkmak ne kadar değerli ve gerekli ise Türkçe'ye sahip çıkmakta o kadar gerekli ve değerlidir...
Türkçe diline sahip çıkmayan bir Türk Allah'ın nimetlerinden birini elinin tersiyle itiyor demektir...
"TÜRKÇE KONUŞALIM, TÜRKÇE YAŞAYALIM!"